İşte o duygusal mektup; "Buraya ilk geldiğimizde niyet hayır akıbet hayır diyerek yola çıkmıştık. Vuslatları yaşadığımız gibi firaklarla da karşılaşacağımızı her zaman biliyorduk. Çok kısa sürede bu toprakların sıcaklığını, sizlerin misafirperverliğini, saygısını, sevgisini yüreğimde hissettim.
Şanlıurfa, hayatımda önemli bir yer kapladı. Bu diyarın güzelliklerini ve insanlarını hep iyilikleanacağım. Hiçbir zaman kötülük görmedim bu mübarek şehirden, bu mübarek İbrahim kentinin mübarek insanından. Ben de burada bulunduğum süre içinde tamamen hizmet etme düşüncesiyle görevimi ifa ettim. Urfalı vatandaşlarımızla kardeş olduk. Öğretmenlikle başlayan memuriyet hayatımda devletin çeşitli kademelerinde görevlerde bulunmuş birisi olarak en son Şanlıurfa İl Milli Eğitim Müdürlüğüne atanmak benim için onur ve gurur verici bir görevdi.
Şanlıurfa, benim İl Milli Eğitim Müdürü olarak atandığım ilk şehir olması sebebiyle değişik duygular içerisinde başladığım bu görevden bugün ayrılırken de değişik duygular içerisindeyim.
Bir yıla yakın süreyle görevde bulunduğum bu şehir benim ikinci memleketim gibi oldu. Şanlıurfanın çalışkan insanları, cana yakın dostlukları ile gönlümde yer etti. Bu güzel insanlara layıkıyla hizmet edebilmenin onurunu mutluluğunu yaşadım. Şanlıurfada yaptığım ziyaretlerde, her kesimin desteğini gördüm ve çok mutlu oldum. İnsanlarımızın; "Allah sizden razı olsun, biz sizden çok memnunduk, yolunuz ve bahtınız açık olsun. " sözlerini duydukça da çalışma azmimin katlanarak arttığını hissettim. Karşılıklı sevgi, saygı, uyum ve dayanışma içinde görev yapmanın gayreti içinde oldum ve memurundan en üst amirine kadar kamu görevlileri ile sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinden büyük destek gördüm. Şanlıurfa halkının manevi desteklerini her zaman yanımda hissettim.
Kadim bir tarihi olan, medeniyetlere başkentlik yapmış, kültürün ve sanatın merkezi durumda olmuş bir kent bugün eğitim alanında son sıraları hakketmiyordu. Biz de koşuştururken bu memleketin eski kimliğine kavuşması ve hakkettiği başarıyı yakalaması için çırpındık. Çok fedakâr arkadaşlarla omuz omuza verip bu manada çalıştık. Bunda benim de katkılarım olduysa ne mutlu bana. Şanlıurfalı vatandaşlarımızın gönlünde en ufak yer edinebildiysem bu benim için bahtiyarlıkların en büyüğüdür.
Görev yaptığım süre içerisinde her zaman birlik ve beraberliği arzu ettim. Zorda ve darda kalan öğretmen arkadaşlara, öğrencilere, insanlara her zaman yardım etmeyi, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarını gidermeyi kendime şiar edinip, birlikte çalıştığım tüm arkadaşları da bu yönde gerekli çalışmaları yapmaları hususunda yönlendirdim.
Şanlıurfada görev yaptığım süre içerisinde çalışmalarımda maddi ve manevi desteklerini hiçbir zaman esirgemeyen tüm kamu kurum ve kuruluşlara, sivil toplum örgütleri ve mesleki kuruluş temsilcilerine, basın mensuplarına, birlikte çalıştığım mesai arkadaşlarıma, ayrıca Şanlıurfayı Şanlıurfa yapan en önemli değeri olan; mükrim, çalışkan, mütevazı, hayırsever ve alicenap insanına bir kez daha teşekkür ediyorum.
Her ayrılıkta olduğu gibi; severek ve memnuniyetle görev yapmaya gayret ettiğim Urfadan ayrılmak zor olsa da, güzel dostlar kazandığım ve ömrüm boyunca unutamayacağım hatıralarla dolu bir dönemin sonunda yüreğimi sizlerle bırakarak ayrılıyorum.
Gönlüm burada, cismim buradan ayrılırken, hatam ve kusurum olmuşsa af diliyor, tüm Şanlıurfalılardan haklarını helal etmelerini istiyorum dedi.
