banner2
Öne Çıkanlar Sanlıurfa Urfa URFASPOR Türkiye Diyarbakır

Yolbaşı köyü, Güvenç'i bağrına bastı

Beraberinde AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, AK Parti İl Başkan Yardımcısı İsa Kızıldemir, AK Parti Eyyubiye İlçe Başkanı Süleyman Elgün, AK Parti Haliliye İlçe Başkanı Av.İbrahim Halil Kızılelma, İl Yönetim Kurulu üyesi Naif Başak, Tamer Gündoğan ve Av.Mustafa Kaya, Gençlik kolları Yönetim Kurulu üyesi Cumali Aytekin ile birlikte gittiği Yolbaşı köyünde konuşan Güvenç, darbe girişimlerine rağmen AK Parti iktidarının çok şeyleri başardığını söyledi.

 

Vatandaşların coşkulu sevgi gösterileri ile karşılanan Büyükşehir Belediye Başkan adayı Celalettin Güvenç, beraberindeki Milletvekili ve İlçe Başkanlarını tanıtarak, kendilerini yalnız bırakmayarak buraya gelen çevre köylerin Muhtarları, vatandaşları, gençleri, büyükleri sevgiyle, saygıyla Allah’ın selamıyla selamladıklarını belirtti.

 

Yanıbaşımızdaki Suriye kan ağlıyor

 

Bir süre sohbet edilip mırra ikramı sonrasında konuşan kirve AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Türkiye’nin yeni bir süreçten geçtiğini belirterek, “Yanıbaşımızdaki Suriye kan ağlıyor. 150 bin insan öldürüldü. Irak kan gölüne döndü. Filistin ümmetin bayrağını taşımaya devam ediyor. İslam aleminin durumu perişan. Bu zulüm, iftiralar, provokasyonlar 200 yıldır devam ediyor. 10 yıldır çalışan bir iktidar var. Eskiden faizcilere giden, ama şimdi millete hizmet olarak dönen 640 katrilyon gibi para var. Bununla yollar yapıyoruz, bununla sulama kanalları yapıyoruz, bununla hastahaneler yapıyoruz, bununla okullar yapıyoruz. Ve Türkiye artık kendi ayakları üzerinde duruyor. 12 yıl önce, dünyada 1 milyar dolar borç elde etmek için Başbakanlarımız gidip birilerinin önünde elpençe duruyordu. Günlerce kapının önünde bekletiliyordu. Ama Allah’a hamd olsun, 2013 yılında bizim dünyanın dörtbir yanındaki mazlum milletlere yapmış olduğumuz yardım 2,5 milyar dolar. Yani 5 katrilyon lira. Dünyanın dörtbir coğrafyasında Somali’de, Filistin’de, Irak’ta, Yemen’de ve dünyanın dörtbir coğrafyasında yapmış olduğumuz yardımlardır. Birileri bundan rahatsız. İstiyor ki Türkiye sürekli diz çöken bir ülke olsun ve yanıbaşındaki olaylara kayıtsız kalan bir ülke olsun. Birileri bize diyor ki; ‘senin Somali’de ne işin var? Afganistan’da ne işin var? Birileri diyor ki, ‘dünyanın dengeleriyle ilgili konuşma. Birleşmiş milletlere çatma, Mısır’da darbe olurken sesini çıkarma. Suriye’de Esed sizin kardeşlerinizi doğrarken, açlıktan sefalete sürüklerken, ordaki namusumuzu tarumar ederken. Çocuklarımız açlıktan ölürken sen oralara sesini çıkarma’ diyor. ‘Silahını yapma, dünyadaki güçlere karşı sesini çıkarma. Biz istediğimiz gibi Libya’ya müdahale edelim, Suriye’yi istediğimiz gibi dizayn ederim. İslam coğrafyasını tarumar ederim, namusunu tarumar ederim ama sen sesini çıkarma’ diyor. Ama Türkiye’de Allah’ın izniyle bütün insanlık aleminin umudu haline dönen bir Başbakan olan Recep Tayyip Erdoğan diyor ki, ‘benim ümmetim perişan olurken, Suriye’deki kardeşim açlıktan ölürken, orada işkence ile öldürülürken ben milletime de Allah’a da hesap veremem. Bedeli ne olursa olsun kefenimi giyerek ben bu siyaset yoluna girmişim, ben ses çıkarmaya, sizi rahatsız etmeye ve ümmete, insanlık alemine sahip çıkmaya devam edeceğim’ diyor. Bizim Suriye’ye 2 yılda harcadığımız para 2 milyar dolar. Yaklaşık 5 katrilyon. Harcamaya da devam edeceğiz. Bizler aynı coğrafyanın çocuklarıyız. Çanakkale’de omuz omuza Şam’daki, Rakka’daki, Halep’teki kardeşimizle mücadele ettik. Bizler Sarıkamış’ta birlikte mücadele ettik. Bugün yanıbaşımızdaki kardeşlerimiz kan ağlarken, biz burda çalıp oynayamayız. Duyarsız kalamayız. Bizler ekmeğimizi paylaşmak zorundayız. Soframızı paylaşmak zorundayız. Onların dertleriyle dertlenmek zorundayız. En kötü ihtimalle en azından kalbimizle buğzetmek zorundayız, bu yanlışları yapanlara” dedi.

 

Gezi Parkı olayları Recep Tayyip Erdoğan’ı dize getirmek içindi

 

Gezi Parkı olaylarının Recep Tayyip Erdoğan’ı siyaset dışına itmek ve Türkiye’yi dize getirmek için düzenlemiş operasyonlar olduğunu belirten Kaçar, “Allah’ın izniyle bu millet artık herşeyin farkında. Bu millet yolsuzluğu kimin yaptığını, kimin rantçı olduğunu daha önceki iktidarlarda çok gördü. Bu millet çok iyi biliyor ki, yolsuzluğun olduğu yerlerde bu memlekete bu kadar hizmet olmaz. Eskiden borç alabilmek için kapısında beklediği IMF’ye 5 milyar dolar borç veren bir ülke olmaz. Yolsuzluğun olduğu okullar yapılamaz, hastahaneler yapılamaz, vatandaş istediği hastahaneden istediği sağlık hizmetini alamaz.  Artık zengin-fakir ayrımı yapmadan insanımız istediği hastahanede sağlık hizmetini alabiliyor. İstediği eczaneden ilaçlarını alabiliyor. En önemlisi; vatandaşın başı sıkıştığında başvuracağı bir iktidarı, bir Artık siyaset, Belediye başkanlığı, Milletvekilliği bir güç yeri değil. Artık ensesi kalınların iş gördüğü bir siyaset tarzı yok. Hükümet var. Millete hizmetkâr olan, ayrım yapmayan bir siyaset anlayışı olan iktidar var. Hepimiz Hz.Adem’in ve Havva’nın çocuklarıyız. Güçlüye değil, haklıya bakan bir kadromuz var. Milletin ayağına gitmek, hizmetkâr olmak amacını güdüyoruz” diye konuştu.

 

AK Parti Şanlıurfa Milletvekili Mahmut Kaçar, Başbakanımızın Büyükşehir olan Şanlıurfa’ya işi bilen, Devlet tecrübesi olan, Başbakan Danışmanlığı, Müsteşar Yardımcılığı yapmış, istediği anda Ankara’da bürokratlara ve Bakanlara bir cep telefonu ile ulaşabilen ve 2 yıl Şanlıurfa’mızda Valilik yapan Celalettin Güvenç’i aday gösterdiğini, herkesin rahatlıkla ulaşabileceği tarafsız bir Belediye başkanı olsun istediklerini ve dolayısıyla sahiplenerek destek olmamız gerektiğini belirtti.

 

80 yıllık tarihimizi ve 2002’den sonra yazılan destanı çok iyi bilmemiz gerek

 

AK Parti Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Celalettin Güvenç ise, Milletvekili Mahmut Kaçar’ın Başbakanımızın yaptıklarını, nereden nereye geldiğimizi anlattığını belirterek, “Öncelikle gösterilen ilgiye, teveccühe teşekkür ediyor, sonsuz şükranlarımı sunuyoruz. Vekilimiz, dünya çapında Türkiye’nin nasıl bir rol üstlendiğini, Başbakanımızın bütün mazlum milletlere nasıl örnek olduğunu, artık dünyada ve islam dünyasında yürekli bir sesin olduğunu ve bu sesin bütün mazlum milletlerde dalga dalga gurura, ümide, inanca sebep olduğunu, yeryüzünü 150-200 yıldır sömüren batılı güçlere de nasıl korku verdiğini anlattı. Peki bu iş nasıl oldu, nerden nereye geldik. Bunun tahlilini, analizini gençlerimiz, insanlarımız asla unutmamalıdır. Yeni seçimin önemini anlamak için 2002’ye kadar olan 80 yıllık tarihimizi ve 2002’den sonra yazılan destanı çok iyi bilmemiz gerek. Hepimiz aynı yaşlardayız, gençler hatırlamayabilir. Memleketimizde ne kadar karanlık, ne kadar kötü dönemler yaşandı. 1991’li 2002 arası katakulleyle iktidarı ele geçirdiler, para ile Milletvekili transfer ettiler. Hükümetler kurdular. Gazete patronları pijamalarla Başbakan ağırladılar. O karanlık dönemde şimdi bizi yolsuzlukla suçlayanlar devletin 3 bankasını 140 milyar dolandırdılar. Bunu biz söylemiyoruz, TÜSİAD, 12 senedir Başbakanımızla mücadele eden, İstanbul Boğazda oturan Zenginler Kulübü söylüyor. Ama artık biz büyüyoruz. Bu nasıl oldu, neden oldu; samimiyetten, inançtan, akıllı çalışmaktan, milletin emanetine hıyanet etmemekten oldu. Allah Tayyip Erdoğan’dan razı olsun diyorum. Yüzkere, binkere. Allah onu başımızdan eksik etmesin diyorum. Ben önceki gün gittim bir beyaz eşya satıcısına oyunu, duasını, desteğini istedim. Dedim konuşmalar boş, sen bana 2002’deki dolap fiyatlarını söyle. Yüzümüzü ağartacak bir şey varsa bende gidip vatandaşıma anlatayım. Buzdolabı 2 bin 400 liraydı Tayyip Erdoğan göreve geldiğinde. Asgari ücret 184 liraydı gençler. Bugün buzdolabı bin 900 lira, asgari ücret Bin lira Allah’a şükür. Denim her evde olan 4’lü fırın kaç lira? 2002 Kasım’ında Bin 300 liraydı, şimdi 950 lira. Çamaşır makinası da Bin liraydı bugün 600 liraya düşmüş. Laf değil, rahatsızlıkları bundan. Tayyup Erdoğan’a düşmanlıkları bundan. O paralar başka yerlere gidiyordu, o paralar şimdi kanal oluyor burda. Gelirken o kanalı gördüm gururlandım, gözlerim yaşardı. 3 – 4 senede Mardin’e, Nusaybin’e Kızılırmak’tan çok su akacak Allah’ın izniyle, para akacak, bereket akacak benim memleketime” dedi.

 

30 senede Urfa tünelini bitirememişler, biz Suruç tünelini 3,5 senede bitiriyoruz

 

Yaptıkları hastahanelere 2 yataklı odalar yaptıklarını ve milletimizin her şeyin en iyisine layık olduğunu belirten Güvenç, şöyle dedi;

 

“Sizler buna layıksınız. Artık o soygun dönemi bittiği için Allah’ta paramızı bereketlendiriyor, bu işleri yapıyoruz. Mardin kanalını biraz önce söyledim. Suruç tünelini 3,5 senede bitiriyoruz. Bunlar 30 senede Urfa tünelini bitirememişler. Biz 3,5 senede Suruç tünelini bitirdik, bu yaz 150 bin dekar Suruç ovasını suluyoruz. 750 trilyon. Bilesiniz ki, bu Başbakanın Urfa’ya olan özel sevgisinden, muhabbetinden, aşkındandır. Parayı su gibi akıttı, bizde çarçur etmedik bitirdik, orayı suya kavuşturuyoruz. Bu sene 270 tane okul ihalesini Şanlıurfa’da yapmayı becerdik. Çünkü utanıyorduk, 60-70 kişilik sınıflarda çocuklarımızın oturmasından, haberlere konu olmasından mahcup oluyorduk. Başbakanımız dedi, ‘yapın ihalelerinizi, 400 trilyona yakın parayı ödeyecek olan benim’ dedi, Allah razı olsun. Şunu anlatmak istiyorum; Türkiye’de değişim, dönüşüm olayı yaşanıyor. Bir demokrasi hareketi yaşanıyor. ‘Söz milletindir’ diyen bir Başbakan. ‘Millete efendilik yok, hizmetkarlık vardır diyen bir Başbakanın liderliğinde Anadolu ayağa kalkıyor. Köylerimiz ayağa kalkıyor. Dar gelirlilerimizin geleceğe olan ümidi artıyor. Heyecan dalgası yayılıyor memlekete, ülkemiz büyüyor. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yoktur, 12 yıl boyunca ekonomi büyüsün, büyüsün, büyüsün. Bütün dünya Türkiye’yi düşünüyor. Allah’a şükrediyoruz. Desteğiniz olursa, desteğiniz sürerse hiç şüphe yokki, bu hizmet kervanı işi daha da büyütecektir. Bu gün itibariyle dünyanın en büyük hava alanının ihalesini yapmışız. Nasıl yapılıyor biliyor musunuz? Müteahhitler yap-işlet-devret modeliyle yapacaklar. Bir kuruş sizin vergilerinizden onlara para ödemeyeceğiz. Yapacaklar, işletecekler, üste de bize para ödeyecekler. Bilmelisiniz ki, o hava alanı sadece Türkiye için yapılmadı. Bütün dünya insanları için yapıldı. Amerika’dan kalkan oraya gelecek, ordan Çin’e gidecek. Rusya’dan kalkan gelecek İstanbul’a oradan gidecek Afrika’ya. Bütün merkez İstanbul olacak, parayı biz kazanacağız. 100 yıldır ilk defa batının elinden kaynak alıyoruz, imkan alıyoruz.”

 

Fransız gazetecinin itirafı

 

Bir Fransız gazetecinin gecen hafta yaptığı yorumdan bahseden AK Parti Büyükşehir Belediye başkan adayı Güvenç, “Fransız Gazeteci diyor ki; ‘ey Fransızlar, bu Tayyip Erdoğan 10 yıl daha hükümette kalırsa Türkiye’de neler olur. Türkiye’nin para birimi TL, dünyanın 4 para biriminden biri olur. Petrol fiyatı artık Ceyhan’da belirlenir. Uyanın artık, adam bütün Müslüman milletleri uyandırıyor, artık kendi kaynaklarına sahip çıkacaklar. Petrolü de, pamuğu da, buğdayı da Adana’da, Ceyhan’da inşallah Urfa’da belirleyecekler’ diyor. İnşaallah o pamuğun borsa merkezini de Urfa’da bizde görürüz, ona sahip olma günleri yaklaşıyor. 2. Hava alanı diyor, ‘Londra ve Frankfurt hava alanlarını bitirir, şehirlerini bitirebilir.’ Anlattım size; şu anda aktarmalı geçişlerin tamamı Londra’dan, Frankfurt’tan yapılıyor, parayı onlar kazanıyor. Şu anda Türk Hava yolları bunu kırdı. İstanbul’da hava alanı yetmiyor. Türk Hava Yolları para kazanıyor. Diyorlar ki, büyük hava alanı yapılınca merkezi İstanbul olacak ve paralar bunlara gidecek, 20 bin kişi çalışacak. Buna razı değiller. Fransız son bir şey daha söylüyor; ‘Tayyip Erdoğan’ın çılgın projesi Kanal İstanbul projesi bütün anlaşmaları geçersiz hale getirecek. Boğazları onlar yönetecek, Rusya’ya ticareti artık T.C. Başbakanı yönetecek.’ Dikkat ederseniz bizim çocukları ağaçtı, böcekti diye koşturdular gezide, faizler 4,67 idi, Başbakan Yardımcımıza gittiler ilk talepleri, ‘Hava alanını yapmayın, Kanal İstanbul’u yapmayın, 3. Boğaz Köprüsünü yapmayın, Nükleer Santrali yapmayın’ diyor. Bu çok önemli. Elektrik sıkıntısı çekiyoruz, Türkiye 60 milyar dolar enerji ithal ediyor. Başbakan diyor ki, elektrik Nükleer santralde 5’te bir fiyata mal oluyor, çok ucuza. Bunu başka ülkeler kullanıyor, biz niye yapmıyoruz. Yapmayın diyorlar ama yapacağız. 30 Mart’ta vereceğiniz oylarla yaparız, yoksa yapamayız. Gücümüz yetmez yoksa. Bizim gücümüz Allah ve milletimiz, sizlersiniz. Siz dur deyip onlara tokatı attığınızda Nükleeri de yapacağız, o 3. Köprüyü de, Kanal İstanbul’u da, hava alanını da yapacağız. Desteklemezseniz yapacak bir şeyimiz yok” dedi.

 

Şanlıurfa’da altın bir sayfa açacağız

 

Urfa ile de birkaç şey söyleyeceğini belirten AK aday Güvenç, “Urfa artık büyükşehir. Biz köylerin yollarını, alt yapılarını Özel İdare imkanlarıyla kıt kaynaklarla yapmaya çalıştık. Bir tane yol Müdürümüzle, 1 tane Su Müdürümüzle yapmaya çalıştık. Artık büyükşehir olduk. Büyükşehir buraların tamamının yolundan, suyundan, kanalizasyonundan sorumlu olacak. Onun için büyükşehir Belediyesinin adil olması, hakem olması, insaflı olması lazım. 1 milyon 800 bin nüfusu aynı gözle görüp Allah’ın emanetidir diye kucaklaması lazım. İşte biz ona talibiz. Biz hükümetimizden, AK Partinin diğer büyükşehir belediyelerinden alacağımız destekle, istifadeyle altın bir sayfa açacağız Şanlıurfa’da” diye konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.