ŞANLIURFA - Yıllardır iç savaşın devam ettiği Suriyeden kaçışlar devam ediyor. Savaşın başladığı andan itibaren milyonlarca kişinin sınır ülkelere kaçtığı Suriyede kalan aileler de ülkeyi terk etmeye devam ediyor. Hayat şartlarının olumsuz olduğu ülkede, sağlık, gıda ve su sorunu ile beraber güvenlik sorunu da insanları tehdit ediyor. Suriyenin Halep kentinde avukatlık yapan Abdurrahman El Agidi ailesiyle beraber çok zor şartlar altında sınırı aşarak Şanlıurfada kalan akrabalarının yanına sığındı. Avukat El Agidi Halepte yaşanan durumu İlke Haber Ajansına (İLKHA) anlattı.
Zor şartlar altında Şanlıurfa'ya gelebildiklerini anlatan Abdurrahman El Agidi, Halepte avukatlık yapıyordum. Türkiyeye gelmeye karar verdim. Benim pasaportum yok çocuklarımın da pasaportu yok ama eşimin pasaportu vardı. Onunla beraber kaçak yollardan huduttan geçerek Kilise oradan Antepe Antepten de Urfaya geldik. Biz sınırdan geçerken sürekli kavga var, çatışma var. Suriye tarafında genelde kim hangi bölgeye hâkimse ona para verdik. Ama Türkiye sınırından geçerken bir kavga çıktı kavgadan sonra bizi bıraktılar. dedi.
Halepin her gün bombardıman altında olduğunu ifade eden El Agidi şöyle devam etti: Halep her gün bombalanıyor uçaklarla, bombalarla, tanklarla, füzelerle her gün bombalama var sürekli yaralı ve ölü var orada hayat yok. Bombaların füzelerin şiddeti ile evlerin pencereleri, camları hepsi patlıyor, pencerelerimiz, kapılarımız hepsi kırık. Orada kalanlar da kapısız penceresiz yaşıyorlar. diye konuştu.
Halepte can güvenliğinin olmadığını dile getiren El Agidi, Halep kentinin her bir bölgesinin Beşar Esed, IŞİD, Ahrar-ı Şam ve Özgür Suriye Ordusu tarafından ele geçirildiğini söyledi.
Halepte şu anda 500 bine yakın nüfusun kaldığını ifade eden El Agidi, orada yaşayan halkın sefalet içinde bir hayat yaşadığını bazen dışarıdan gelen yardımların da adaletli bir şekilde dağıtılmadığını söyledi.
El Agidi kentte elektrik ve su sorunu olduğunu belirterek konuşmasına şöyle devam etti: Elektrik sorumuz çoktu orada. 24 saate ancak 2-3 saatlik elektrik ya veriliyor ya verilmiyor. Su var ama suya ulaşmak imkânsız. Şebekeler bozuk olduğu için halk depoları ve kuyuları bulunan kişilerden su satın alıyor. Onlar da suyu çok pahalı veriyor. Bazı emniyetli olan yerlerde okul açılmış olsa da orada hayat yok. diye konuştu.
Suriyede yaşanan iç savaşta unutamayacağı çok olay yaşadığını belirten El Agidi, 3 yıldır bu savaşlar devam ediyor. Çocukların çoğu ufaktı sağımıza solumuza bombalar düşüyordu. Amca çocuklarım, yakınlarım, dostlarım, arkadaşlarımın hepsi gözümün önünde hayatlarını kaybettiler. Hepsinin aileleri perişan oldu. İşte bunları unutamıyorum. ifadelerini kullandı.
Halepte kadınların yağan bombalarla öldüğünü dile getiren El Agidinin hanımı ise, çektikleri sıkıntıları şöyle anlattı: Yürüyerek geldiğimiz için çok zahmet çektik yollarda. Yollarda gelirken de tanklarla, askerlerle karşılaştık. Askerler insanları taciz ediyorlar. Benim pasaportum olduğundan dolayı para ödeyerek eşimle beraber Urfaya geldik. Bütün annelere sabırlar diliyorum. (Osman Gülebak - İLKHA)