Aksaray Belediye Tiyatro Salonunda düzenlenen Ümmetin Kanayan Yarası Filistin panelin açılış konuşmasını yapan Aksa-Der yönetim kurulu başkanı Mustafa Bilgiç, İslami Hareketin her zaman her yerde yılmadan, yorulmadan tuttuğu nöbet, Kudüs nöbetidir, Mescidi aksa nöbetidir, Filistin nöbetidir. Biz de Aksarayda ki Müslümanlar olarak, neye mal olursa olsun bu nöbeti tutacağız. Bugün bu amaçla burada toplanmış bulunuyoruz. dedi.
Moderatörlüğünü ilahiyatçı Nezir Tunç Hocanın yaptığı panelde konuşan araştırmacı Yazar M. Zülküf Yel, Kudüs şehrinin kuruluşu ve Müslümanların ilk kıblesi olmasından günümüze kadar Kudüse hâkim olan güçlerden söz ederek, Kudüs ne zamanki Müslümanların dışında bir gücün eline geçtiyse, Kudüste çokça zulümler ve katliamlar yaşanmıştır. Fakat Müslümanları Kudüse hâkim oldukları her dönemde her alanda özgürlükler tam anlamıyla yaşanmış, Kudüs güven ve huzurun beldesi olmuştur. Sadece Müslümanlar değil Hıristiyan, Yahudi ve her ırktan insanlığın beraberce yaşayabildiği bir yer olmuştur. ifadelerini kullandı.
Daha sonra programa katılan panelistlerden, Araştırmacı Yazar Mehmet Özcan yaptığı konuşmada, Yahudilerin bir devlet kurmak amacıyla ilk kez 1897 yılında İsviçrenin Basel kentinde bir araya gelerek, bir takım kararlar aldılar. Bu kararlara göre II. Abdulhamid tahttan indirilecek, Osmanlı Devleti yıkılacak ve Filistinde İsrail devleti Kurulacaktı. Sonuçta 1948 yılında henüz Bağımsız Filistin Devleti Kurulmadan, Siyonistler İsrail devletini kurdular. Tarih boyunca sürekli hainlik ve zulüm yaparak gelen Yahudiler, günümüzde de aynı şekilde vaat edilmiş topraklara sahip olmak için çalışmaktadırlar. sözlerine yer verdi.
Filistin Direnişi Konulu konuşmasını yapmak için sözü alan Doğru Haber Gazetesi Yazarlarından Hasan Sabaz ise, oldukça çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Sabaz konuşmasında, Zulüm var oldukça, buna karşılık her zaman direniş hareketleri de var olmuşlardır. Direniş kimi zaman halk tarafından, kimi zaman da sembolleşmiş isimler üzerinden devam etmiştir.Sembolleşmiş isimlerden biri olan Şehid İzzettin Kassamdır. İzzettin Kassam, Osmanlı ordusu içinde İngilizlere karşı savaşmış, fakat asıl mücadelesini Siyonistlere karşı yapmıştır. İsraile karşı ilk zamanlardaki direniş genellikle solcu, ulusalcı, Marksist guruplar tarafından yapılmıştır.
İslami Direniş Hareketlerinden İzzettin el Kassamdan sonra Mısır İhvanı ve Mısır İhvanından oldukça etkilenen Şehid Şeyh Ahmet Yasinin kurduğu Hamas Teşkilatıdır. İslami Direniş hareketlerinin tarih sahnesine çıkmasıyla beraber, Sosyalist-laik direniş örgütleri çok büyük bir gerileme yaşamışlardır. Bu laikçi sosyalist örgütler, o kadar zayıflayıp aciz kaldılar ki, Yaser Arafat, Filistin halkına hitaben Bir gün hep beraber Mescidi Aksada namaz kılacağız diyerek İslami demeçler vermek zorunda kalıyordu. dedi.
Hasan Sabaz, sırasıyla İslami Direniş Hareketi önderlerinin isimlerini sayarak onların tarihi sözlerini ve Siyonist İsrail karşısında tavizsiz duruşlarından anekdotlar aktararak sözlerini tamamladı.
Panelin son konuşmacısı 20 yılını İsrail zindanlarında geçiren Filistinli direnişçi, Âlim Mahmut Altun oldu. Konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Filistinli direnişçi Altun, Ben İsrail zindanından çıktıktan sonra, İsraillilerden siyonist komutan, Sen nereye gidiyorsun, burayı bırakıp gidecek misin? dedi. Ben de dedim ki evet gideceğim, bir Osmanlı ülkesi olan Türkiyeye gideceğim ve Osmanlı olarak geri döneceğim ve sizin devletinizi yerle bir edeceğim dedim. Siyonistler beni zindana koyduklarında ilk beş yıl boyunca tek kişilik hücreye attılar ve sürekli psikolojik baskı yaparak yıpratmaya çalıştılar. Allaha hamdolsun ki ben şu an buradayım ve onlar orada kaldılar. Biz Filistinde bir grup direnişçi arkadaşla mücadele veriyorduk, yakalanıp zindana atıldıktan sonra da çalışmalarımızı aksatmadan zindanda devam ettik. Şu an Filistinde yirmi dokuz Siyonist zindanı bulunmaktadır ve o zindanlarda 6 bini aşkın Filistinli bulunmaktadır. Zindan artık Filistinliler için bir eğitim ve maneviyatı güçlendirme yeri olmuştur. Bu gün isimlerini saydığınız birçok İslami direniş önderi, bu zindanlardan geçmişlerdir. Şehit Şeyh Ahmet Yasin de bunlara dâhildir. Şunu söylemek istiyorum, kesinlikle Kudüsü bırakmayacağız! Bizim Filistinde asker, silah ve paraya ihtiyacımız yoktur. Biz Siyonistlere saldırırken elde ettiklerimizi satarak ihtiyaçlarımızı karşılıyoruz. Bu gün Filistinli hiçbir kadının altınları ziynet eşyaları yoktur. Çünkü Filistinin kadınları tüm ziynet eşyalarını, altınlarını mücahidlere bağışlamışlardır. şeklinde konuştu.
Filistinde yaşanan birçok acı, zorluk, çile ve zulümlere de değinen Filistinli yazar, Panele katılan davetlilere teşekkür edip onları selamlayarak konuşmasını tamamladı.
Panelin sonunda soru cevap bölümüne geçilerek katılımcılardan gelen sorular panelistler tarafından yanıtlandı. (Ömer Yıldırım-İLKHA)