banner2
Öne Çıkanlar Balıklıgöl Urfa Haber büyükşehir Erdoğan Başbakan

Suriye’de uzun zamandan beridir devam eden çatışmalar Rusya’nın Suriye’de aktif olarak yer almasıyla daha da içinden çıkılmaz bir duruma  dönüştü. Rusya’nın IŞİD bahanesiyle sivil halkı bombalaması, Türkiye’nin Rus uçağını düşürmesi ve ardından NATO ülkelerinin Akdeniz’e savaş gemilerini göndermesi bölgede hareketlilik yaşanmasına sebep oldu.

Tüm bu yaşanan gelişmeleri değerlendiren Araplarla Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (ARAP-DER) Genel Başkanı Şükrü Kırboğa, emperyalist ülkelerin Suriye’ye müdahil olmasının en önemli sebebinin ekonomik kaygı olduğunu söyledi.

Rusya’nın Akdeniz’e yerleşmesini değerlendiren Kırboğa, “Aslında Varşova Paktına baktığımız zaman Suriye, Rusya’nın Ortadoğu’daki en büyük müttefikiydi. Hatta ordu şekli ve kullandığı silahlar büyük bir bölümü Rus silahlarıdır. Bu rejim son yıllarda Rusların güneye inme hayaline önayak oldu. Hatta Suriyeli kaynaklardan aldığımız bilgilere göre; baba Esad döneminde Tartus ile Lazkiye arasında 45 kilometrelik sahil boyunun Ruslara satıldığına dair ciddi dedikodular var. O açıdan zaten Ruslar daha önce oradaydı.” ifadelerini kullandı.

Kırboğa, “İktisadi olarak Rusya’ya baktığımız zaman petrol fiyatlarının düşmesi, Kırım ve Ukrayna olayı Putin’i bir çıkmaza soktu. Özellikle sömürgeci devletler ekonomik olarak sıkıntıya girdikleri zaman bir savaş açma yoluna giderler. Hem kendi iç dinamikleri açısından hem de savaş tazminatı vs. bunlar gündeme gelir ve zamandan da kazanmış olurlar.” diye konuştu.

Rusya’nın S-400 füzelerini getirip Türkiye uçaklarının hava koridorunu kapatarak Suriye savaşını açıkça üstlendiğini belirten Kırboğa, ABD’nin Rusya’yı Suriye bataklığına çekip hesaplaşma yoluna gidebileceğini söyledi.

“Lazkiye ile Tartus’taki 14 tane petrol kaynağı Kuveyt’in rezervleri kadar”

Emperyalist ülkelerin Suriye’ye müdahil olmasının en öne önemli sebeplerinden birisinin de NCC Norveç petrol şirketinin 3 yıl önce bulduğu bazı petrol kaynakları olduğuna dikkat çeken Kırboğa, konuşmasını şöyle sürdürdü. “Bu petrol kaynakları Lazkiye ile Tartus arasında Kıbrıs’a doğru 5 bin metrekarelik alanda 14 noktada gaz ve petrol yatakları bulundu. Bu olay dünyadan gizlendi. Hatta Amerika, Esad’ı düşürüp Ali Haydar diye bir generali Türkiye üzerinden getirtip alternatif yapmaya çalıştı. Fakat NCC şirketinin bu bilgileri sızınca Al Guta’ya bir kimyasal atıldı ve 4 aylık zaman dilimi içerisinde birden karşımıza IŞİD çıktı ve 4 ayda Halep’ten içeri doğru Sünni bölgeleri bir anda sanki güçlü bir el aracılığıyla alındı. Ondan sonra hesaplar değişti. Esad’a yakın olmayan kaynaklar bunu kendi TV’lerinde tartışmaya başladılar ama bu dünyada gündem olmadı. Ama orada bulunan 14 tane petrol kaynağı Kuveyt’in rezervleri kadar olduğu söyleniyor.”

“Rusya’nın sürekli güneye inme hayali var”

Suriye’nin Rusya için ekonomik anlamda çok önemli olduğunu ifade eden Kırboğa , “Rusya’nın sürekli güneye inme hayali, batının Rusya karşısındaki gaz kartını sürekli şantaj olarak kullanmaya çalışması, batının Katar petrollerini Suriye üzerinden batıya pazarlamak istemesi ve bunun yanında böyle önemli yatakların ortaya çıkmasıyla Rusya bu kartı da elinden kaçırmak istemiyor. Çünkü bu kart batının eline geçerse Rusya’nın gazı kendi elinde patlar. Zaten çökmeye yakın bir Rus ekonomisi eğer gazını da satmazsa Rusya Federasyonunun dağılımına sebebiyet verir.” şeklinde konuştu.

“Batının, Rusya’yla olan hesabını bizim üzerimizden gidermemelidir” diyen Kırboğa, Türkiye’nin dikkatli bir dış politika izlemesi gerektiğini belirtti.

NATO’nun son günlerdeki tavrını da eleştiren Kırboğa, “NATO, sadece 5 ülkenin çıkarlarını gözeten bir ittifak konumunda. Örneğin, NATO Paris olaylarında gösterdiği hassasiyeti Ortadoğu’da ölen 100 binlerce insan için göstermiyor. O açıdan rahmetli Erbakan’ın D-8’lerini çöpe atmamamız gerekiyor.” sözlerini kaydetti.

(İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.