Suriye savaşı ve siyasi hesaplara kurban edilen halk (VİDEOLU)

 Siyasi hesaplar uğruna her gün daha çok derinleştirilen çatışmalardan kaçan Suriyeli halk her türlü mağduriyeti yaşarken aynı şekilde gelen göçleri kabul eden ülkelerdeki halk da aynı sıkıntıyı yaşıyor.

Suriye’de küresel güçler tarafından her gün daha karmaşık hale getirilen çatışmaların bölge üzerindeki emperyalist projeler uğruna yeni dengeler üzerine oturtulması söz konusu çatışmaların bitmesini de şüpheli duruma getiriyor.

Özellikle bölgesel çıkarlar gözetilerek sürdürülen çatışmalar son günlerde yeni boyutlar kazanmaya devam ediyor. Dün aylarca Kobani’yi muhasara altına alan IŞİD’in yaklaşık bir yıldır elinde tuttuğu Tel Abyad kent merkezini bir tek kurşun bile atmadan terk etmesi bölgedeki çatışmaların karmaşıklığını gözler önüne seriyor.

Küresel güçler ve yerelde kendi siyasi iktidarları için çatışan grupların bu tavırları şüphesiz en çok halkı mağdur ediyor. Önce Esed, sonra ÖSO, daha sonra IŞİD bu sefer de PYD’nin kontrolüne geçen Tel Abyad’da kim gelirse gelsin her seferinde mağdur olan bölge halkı oldu. Her çatışma çıktığında sırtına attığı bir çuval ile sınır boylarındaki tel örgülere dayanan mazlum halk, göç ederken birçoğu ya açlıktan ya da nerden geldiği belli olmayan bir kurşun sonucu hayatını kaybediyor.

Sınırı aşıp başka ülkeye sığınanlar görünüşte her ne kadar şanslı olsalar da aslında onları da bekleyen çok ağır imtihanlar var. Belki de hiç tanımadıkları yabancı bir ülkede aç-susuz ve sokaklarda yatıyorlar. Günlerce banyo imkânı bulamayan bu insanların birçoğu açlıktan sokaklarda dilencilik bile yapmak zorunda kalıyor. Ölümden kaçarken adeta yaşayan bir ölüye dönen bu mazlum insanlardan birçok kadının başına da kötü duruma düşmesi yaşanan vahşetin boyutunu da gözler önüne seriyor.

Türkiye, giderek uzayan savaşların ağır bilançosunu iyice hissetmiş olacak ki son günlerde Suriye’den mülteci alımını biraz daha zorlaştırıyor. Hem ekonomik hem de sosyal açıdan Türkiye’yi etkilemeye başlayan bu göçler, bölgede birçok sosyal değişikliğe sebep oldu. Özellikle çok sayıda Suriyelilerin Türkiye’ye geçmesinden hükümeti sorumlu tutan birçok kesim seçimlerde tepki olarak hükümetten desteğini çekti.

Kazananı olmayan belki de tek kazananı emperyalist ülkeler olan Suriye’deki uzun süren bu savaştan en fazla etkilenenlerden biri de Türkiye’deki sınır boyunda yaşayan halktır. Kaçak geçişler, yoğun güvenlik önlemleri ve koalisyon uçaklarının her seferinde değişik sebeplerle sınır boylarını bombalaması onları çok olumsuz etkiliyor.

Geceleri korkudan uyuyamayan bu insanlar gündüzleri ise tek geçim kaynakları olan tarlalarında çalışamıyorlar. Hasat mevsimi olmasına rağmen kendilerini güvende hissetmeyen köylüler, özellikle son günlerde sınır bölgesinin zorla boşaltılarak PYD kontrolüne verileceği iddialarından dolayı da rahatsız görünüyorlar. Hatta bu rahatsızlık öyle bir dereceye varmış olacak ki bazı köylülerin devletin gelen Suriyeli akrabalarını bile geri göndermesini istemesi buna en iyi örnek olarak görünüyor.

Karşı tarafta yaşayan Suriyeli halkın akrabaları olduğunu söyleyen köylüler, bölgede herhangi bir değişikliği kabul etmeyeceklerini belirterek en büyük temennilerinin mazlum halkın mağdur olmasından başka bir şeye fayda vermeyen savaşın sona ermesi olduğunu söylüyor.

Amerikan uçakları her bombalama yaptığında hem kendilerinin hem de çocuklarının çok rahatsız olduğunu belirten Zenginova köyünden A.T. , “Bombalar çok yakınımıza düştüğü için tarlada çalışan çocuklarımız korkudan işleri bırakıp eve geliyorlar. Birkaç gün önce köyümüzden yapılan geçişlerde birçok Suriyeli akrabamızdı. Buraya gelen arkadaşların hepsini tanıyoruz. Hem Türkiye tarafındaki halk hem de Suriye’dekilerin hepsi bundan rahatsızdır. Doğru dürüst yatamıyoruz. Ne olduğunu bilemiyoruz. Biz buranın PKK denetimine girmesini istemiyoruz. Sıfır noktasında olduğumuz için ABD uçakları üzerimizden uçuyor. Yetkililer buna bir çözüm bulsun.” diye konuştu.

Geçenlerde Suriye’de bombalanan akrabalarını sınırdan geçirdiklerini ifade eden H. A., “Suriyeli akrabalarım bizi arayıp göç ettiklerini söylediler. Onları bombaladılar. Biz onları almak için sınıra geldik. Gördüğüm manzara olacak bir şey değil. Bir taraftan IŞİD, bir taraftan da PYD vuruyor. Bunların can güvenliği yoktur. Bomba seslerinden dolayı geceleri yatamıyoruz. Yaşanan son durumdan endişeliyiz. Oradakilerin çoğu bizim akrabamız olduğu için orada bomba patlasa sanki üzerimize patlıyor. Ve maalesef bu göz önünde görünüyor ki korkarım bu ateş bize de gelecek.” dedi.

Akrabaları sınırdan geçmek için sınıra yığıldığı günden beri tüm işlerini terk etmek zorunda kaldığını ifade eden  M. A., ise bölgede yaşanan çatışmalardan ve ileri sürülen iddialardan dolayı tedirgin olduklarını yetkililerin bir an önce bu çatışmaların son bulması için adım atması gerektiğini söyledi.

Kısacası; Suriye’de bölge üzerinde hesap yapan emperyalist ülkeler ve bu bölgede alan kapma adına siyasi çıkarlarını önceleyerek hareket eden grupların oluşturduğu çatışmaların tek mağduru her yerde koskoca bir halk olduğu gerçeği göz ardı edilemez.   (Osman Gülebak - İLKHA)