banner2
Öne Çıkanlar Balıklıgöl Urfa Haber büyükşehir Başbakan Sanlıurfa

HDP'nin sokağa çıkma çağrısının ardından yaşanan 6-8 Ekim saldırılarında katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının katledilmesi ile ilgili davada yargılanan 6 sanığın tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına tepki gösteren hukukçular, dosyanın güvenlik gerekçesiyle İzmir’e, daha sonra Ankara’ya alınması ve ardından başlayan tahliyelerin davanın siyasi bir seyir aldığının göstergesi olduğunu belirtti.

HDP'nin sokağa çıkma çağrısının ardından yaşanan 6-8 Ekim saldırılarında PKK yandaşları tarafından kurban eti dağıtırken katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının bir bir serbest bırakılmasını İLKHA’ya değerlendiren Avukat Halil Kılıç, Müslümanları vahşice katledenlerin salıverilmesinin mantığını çözemediklerini söyledi.

6-8 Ekim saldırılarının Müslümanların bölgeden tasfiye etme süreci olduğuna vurgu yapan Kılıç, “Kobani veya 6-8 Ekim olayları olarak bilinen olayların bir kalkışma olduğu şüphesizdir. PKK, Kobani’de yaşanan olayları bahane ederek Doğu ve Güneydoğu’nun bütününde ayaklanmalar başlattı ve ilk olarak Müslüman kimliği ile öne çıkan insanları hedef aldı." ifadelerini kullandı.

Dosyanın İzmir’e ve Ankara’ya alınması davanın siyasi bir seyir aldığını göstermektedir 6-8 Ekim olaylarının bir yönüyle de Doğu ve Güneydoğu’da PKK eliyle Müslümanları tasfiye etme operasyonu olduğunun altını çizen Kılıç, “Yasin Börü ve diğer kardeşlerimiz şehit edildiği olay da bu programın bir parçasıdır. Devamında ise vahşi bir şekilde katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının failleri ve faillerin bir kısmının yakalanması, ardından güvenlik gerekçesiyle dosyanın İzmir’e ve daha sonra Ankara’ya alınması davanın siyasi bir seyir aldığını göstermektedir.” dedi.

Bu gün maalesef hukuk ve adaletin geldiği nokta ortada

"Müslümanları vahşice katledenlerin sokağa salıverilmesinin mantığını çözemiyoruz.’diyen Kılıç, “Burada başka bir şey aramak gerekiyor. Kimlerin kimlerle işbirliği yaptığını ve kimlerin PKK ile ortak hareket ettiğini görmek gerekiyor. Bu gün maalesef hukuk ve adaletin geldiği nokta bu kararı veren hâkimlerin hangi gruba ve düşünceye bağlı olduğu gibi bir husus değerlendirilmeye başlanıyor. Yerine getirilmeyen usule dair eksikliklerin keyfi yapıldığını, teşhis yapılmadan ya da ortada teşhis varken müşteki ifadeleri alınmadan sanıkların salıverilmesinin keyfi bir uygulama olduğunu düşünüyorum. Şikâyetçilerin ifadesi ile olayda yaralanan şahısın ifadesi alınmadan yapılan bir salıvermenin bizim yönümüzde keyfilik işareti olduğunu açıkça ifade etmek istiyorum.” diye konuştu.

Hükümete de seslenen Kılıç, Doğu ve Güneydoğu’nun PKK zihniyetine terk edilmemesi gerektiğini belirterek, “Bu gün geldiğimiz nokta yaşadığımız ve yaşayacağımız acı tecrübeler bize bu zihniyete teslimin ne kadar kötü sonuçlar doğuracağını göstermektedir. Devletin bu noktada güvenlik alması gerekiyor. Bölgeyi kesinlikle PKK’ya teslim etmemelidir.” ifadelerini kullandı.

Bu memlekette ve dünyada Müslümanların kanı çok ucuz

Söz konusu Müslümanlar olunca adaletin ayaklar altına alındığını aktaran Kılıç, “Bu memlekette ve dünyada Müslümanların kanlarının çok ucuz olduğunu görüyoruz. Batıda Charli Hebdo'culara karşı tepki gösterenler şehit edilen Müslümanlara karşı her hangi bir tepki göstermediler. Hatta bundan ziyade Charli Hebdo'cuları destekleyen bir tavır içerisinde oldular. Bu gidişatın Türkiye’ye bir katkısının olmadığını düşünüyorum.” şeklinde konuştu. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA) 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.