banner2
Öne Çıkanlar urfahaber Yayladağıspor Rasmus Hoejlund Rogers Kassım Mato futbolcu Mateus Cardoso Lemos Martins

Sabır Peygamberi Hz. Eyyüp, Eyyüp Nebi Gezisi, Eyyüp nebi kimdir?


Şanlıurfa Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğüne bağlı Ahmet Yesevi Mahallesi 2253. Sokakta bulunan İpekyol Gençlik Merkezinde bir yandan Kuran- ı Kerim eğitimi ve kayıtları devam ederken bir yandan da yine Kuran-ı Kerim kursuna kayıtlı kursiyerlerini Eyyüp Nebiyi anlamak ve  çektiği sıkıntıları yerinde görmek üzere Viranşehir’de bulunan Eyyüp Nebi Hazretlerinin türbesini ziyaret etti

Gezi ve program hakkında bilgiler veren İpekyol Gençlik Merkezi Müdürü Müslüm AKTABUR; Gençlik Merkezlerinin amacı; Gençlerin serbest zamanlarını sosyal, kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerle değerlendirmek, bilgi ve beceri sahibi olmalarına yardımcı olmak, gençlerin ilgi, istek ve yetenekleri doğrultusunda fırsat vererek topluma aktif vatandaşlar olarak katılmalarını sağlayan, gençleri her türlü zararlı alışkanlıklardan korumaya yönelik çalışmaları yürüten, topluma faydalı bireyler olarak yetişmesine katkıda bulunan  12-29 yaş arasındaki gençliğe hitap eden resmi kurumlardır. İpekyol Gençlik Merkezinde de aynı düşüncelerle çalışmalarımız devam ediyor. Ancak gençlerimizin görmüş olduğu kulüp, kurs, ders ve eğitim çalışmalarının yanında 29 yaş üstü halkımızın da diğer kurslarla birlikte özellikle Kuran-ı Kerim kursunun açılması yönünde bizlerden talepleri oldu. Bizde bu taleplere duyarsız kalmadığımız gibi hafta içi  Hafta içi her gün sabah 09.00-12.00 ve öğleden sonra 13.30-16.00 saatleri arasında Şanlıurfa Haliliye İlçe Müftülüğünün görevlendirdiği bayan eğitmen nezaretinde derslerine devam etmekteler. Bu kursiyerlerimize ücretsiz olarak teşvik amaçlı, maneviyatımızı hissetmek ve kursiyerlerimizi önemsemek adına Şanlıurfa ilimizin Peygamberler şehri olması münasebetiyle Eyyüp Nebi Hazretlerinin sıkıntı çektiği yerleri görmek türbesini ziyaret edip dua etmek yine bu kutsal mekânda bulunan eşi Rahime Hatun, ayrıca Elyasa Peygamber, Sabır taşı ve şifalı sudan içip bol bol dua etmek istedik. Etkinliğimizde nine, anne ve torun bulunmak birlikte 3 neslin aynı anda gezimize katılması ayrıca mutluluk vericidir.


Şanlıurfa Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdür vekili Murat ÖNEN ise yapılan faaliyetlerimize her zaman desteklerini esirgemeyen Valimiz Sayın İzzettin KÜÇÜK başta olmak üzere vali yardımcısı Ahmet YILDIZ, Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan AÇIK beye ,Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil OKULU ’ ya ve Eyyüp Nebi gezisi için bizlere otobüs tahsis eden Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Nihat Çiftçi’ ye  teşekkür ederim" dedi.

Hz Eyyüp (Eyyüp nebi) kimdir?

Şanlıurfa Hz. Eyyûb için ata yurdudur. Hz. Eyyûb (a.s) hayatının bir evresinde tüm peygamberlerde olduğu gibi hicretle şereflenmiştir.

Filistin'den başlayarak Şam diyarını kapsayan ve Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesine bağlı Eyyüpnebi Beldesi'nde noktalanan bu hicretle ilgili olarak, Eyyubnebi Beldesi ve Şanlıurfa merkez eksenli hayat hikâyesi üç dinin de yazılı kaynaklarında tafsilatlı olarak anlatılır. Gerek Kurân'ı Kerim'de ve gerekse yazılı kaynakların tamamında Hz. Eyyûb anlatılırken hayatın daha çok bu evresi anlatılır. Bu evre ise tamı ile mekânsal olarak Şanlıurfa orijinlidir.

Şanlıurfa Merkezin güneyindeki Eyyûb Peygamber Mahallesi'nde Eyyub Peygamber Makamı olarak bilinen külliyede "Çile Mağarası" ve "Şifalı Kuyu" bulunmaktadır.

Hz. Eyyûb kıssası Urfa'da halk arasında anonimleşmiş bir tarzda ve yazılı kaynaklardan aktarılan rivayetlerde şöyle anlatılır:Cenâb-ı Hakk, yöre insanları arasında seçkin bir kulu olan Hz. Eyyûb'u peygamberlikle görevlendirir.

O'nu ve ailesini maddi ve manevi bakımdan öylesine zenginleştirir ki, O'na birçok evlât verir, malına, davarlarına bereket girer. Birçok köyü, bu köylerde bereketli toprakları ve sürülerce davarı olur. Böylece bölgenin hatırı sayılır zenginlerinden biri olur.

HZ. EYYÛB (A.S.) ÇİLE ÇEKTİĞİ MAKAMI

Cenâb-ı Hakk, O'nu imtihan için, önce malını ve davarlarını, sonra tüm evlâtlarını elinden alır. Varlıklar içerisinden yokluklar içerisine, sefil bir hayata sürüklenir.

O ise "Veren Allah, alan Allah" diyerek, isyana, hüzne girmeden haline şükrederek sabreyler. Sarsılmaz bir imanla metanetini kaybetmez, ibadetine devam eder. İhtiyarlık çağında ağır bir hastalığa tutulur. Her tarafı yara bere içinde kalır. Çevresindeki uzak, yakın akrabaları ve son olarak hanımı bulaşıcı bir hastalığa tutulduğuna kani olup, onu bir bir terk ederler.

Hiç kimsenin değil de hanımı Rahme'nin kendisini terk etmesine içerlenir ve sağlığına kavuşunca onu yüz değnekle muhakkak cezalandıracağına yemin eder. Hz. Eyyûb'u köyden kovarlar. Hanımı Rahme onu köyün dışında oldukça uzakta bir mağaraya, yani Şanlıurfa Merkez İlçedeki Eyyûb Peygamber Makamı olarak bilinen ve asırlardır ziyaret edilen "Çile Mağarası"na bırakıp köye geri döner.

Hanımı Rahme zaman zaman mağaraya gelip onu ziyaret eder. Beraberinde yiyecekler getirir. Bir müddet kaldıktan sonra onu tekrar yalnızlığına terk eder. Böylesi bir durumda, eşinin yalnız bırakması ve Şeytanın musallat olup kalbine vesvese koymak istemesi bu yüce insanı aslâ sarsmaz.

İbadetinden ve zikrinden alıkoymaz. Vücudunun her tarafı yara bere içerisinde olduğundan vücudunu kurt kaplar. O ise yarasını kemiren bu kurtçukları yere düştüklerinde kaldırıp vücuduna koyarak "Buyurun rızkınızı yiyiniz." deyip büyük bir dayanıklılık ve sabır örneği gösterir. Ne zaman ki kurtlar kalbine sirayet etmeye çalışınca bu Azîz Peygamber Allah'u Teâla'ya iltica ederek: "Allah'ım! Vücudumu hastalıktan zayıflık ve takatsizlik kapladı. Sana zikir ve taâde mecalim kalmadı merhamete muhtaç bir hale geldim. Sana sığındım, bana merhamet et! Sen ise merhametlilerin en müşfikisin ey Rabb'im !" diye dûa eder. Çile Mağarası, tarihî kaynaklarda Eyyûbiye Karyesi" diye geçen yerleşim alanındadır.

Cenâb-ı Hakk, sevgili kulu Hz. Eyyûb'un duasını kabul eder. Topuğunu yere vurmasını, çıkacak olan su ile yıkanmasını ve bu soğuk suyu içmesini emr eyler. Hz. Eyyûb emr-i İlâhî'yi yerine getirir ve topuğunu yere vurur, mucizevî soğuk bir su fışkırır.

Hz. Eyyûb bu serin sudan yıkanıp içerek vücudunun hem içini, hem dışını onunla temizler. Böylece hastalıklardan kurtulur. Bu su kaynağı Şehir Merkezindeki Eyyûb Peygamber Makamında "Şifalı Kuyu" olarak bilinen yerdir. Su kaynağının üzerine daha sonraları iki adet taştan ayak ve üzerinde bir atkı taşı konulmuştur. Kuyunun bulunduğu kayalık alanda kendirin sarkıtılıp çekilmesinden dolayı derin oyuklar oluşmuştur. Bu ise yüzyılların kullanımına işaret eder.

Suyu soğuk ve temiz olup hiç kurumaz. Tarih buyunca birçok komutan ve kral hastalığı iyileşsin diye bu su ile yıkanmıştır Hıristiyanlar ve Müslümanlar tarafından bu su şifalı olarak kabul edilmiştir. Şifalı Kuyu'nun 100-200 metre kadar batısındaki kalıntıların altında kayalardan oyulmuş bir hamam olduğu, bu hamamda cüzamlı hastaların ve romatizma hastalıkların tedavisinin yapıldığı yazılı ve sözlü kaynaklarda belirtilmektedir.

EYYUBNEBİ BELDESİ - Hz. Eyyub Türbesi

Hz.Eyyûb (a.s) hayatının bir evresinde tüm peygamberlerde olduğu gibi hicretle şereflenmiştir. Filistin'den başlayarak Şam diyarını kapsayan ve Şanlıurfa'nın Viranşehir ilçesine bağlı Eyyüpnebi Beldesi'nde noktalanan bu hicretle ilgili olarak, Eyyubnebi Beldesi ve Şanlıurfa merkez eksenli hayat hikâyesi üç dinin de yazılı kaynaklarında tafsilatlı olarak anlatılır.

Urfa-Mardin karayolunun 85 km.sinden sapan 16 km.lik asfalt yolun sonunda Şanlıurfa Merkez ilçeye 100 km. olan Eyyüpnebi Beldesi'nde Hz. Eyyûb'un ve eşi Hz. Rahme'nin türbeleri ve Hz. Eyyûb'u görmeye gelen Hz. Elyesa Peygamberin makamları, Hz. Eyyûb'un güneşlenirken sırtını dayadığı taş bulunmaktadır.

Bu beldenin 400 yıldan beri Eyyüb Nebi adıyla anıldığı vakfiyesinden anlaşılmaktadır. Bağdat seferi sırasında bu köye uğrayarak mezarları ziyaret eden Osmanlı padişahı IV. Murat, çevredeki 17 köyün gelirini bu türbelerin bakımı için vakfetmiştir. Yüzlerce yıldır bilhassa dini bayramlarda ve arife günlerinde bu mezarlar binlerce kişi tarafından ziyaret edilmektedir.

Efsaneye göre, Hz. Eyyub'un otururken sırtını dayadığına inanılan büyük bir bazalt taş "Sabır Taşı" ise, türbesinin batısındadır ve ziyaret edilir. Hz. Eyyûb şifa bulduktan sonra geldiği köye, yani Eyyûbnebi Beldesi'ne geri dönmüştür. Burada uzun süre yaşamış mal, mülk ve evlat sahibi olmuştur. İmtihan öncesi sahip olduğu zenginliğe fazlasıyla sahip olmuştur. Hz. Eyyûb (a.s.)'un 93, bir başka görüşe göre 164 yaşında vefat ettiği rivayet edilir. Hz. Eyyûb (a.s.) Eyyûbnebî Beldesi'ne defin edilmiştir.

Hz. Rahme Hatun Türbesi.

Eyyûb Nebî köyü höyüğünün kuzey-batı yönünde, höyüğe 50 metre mesafedeki makam, Hz. Eyyûb'un Hanımı Hz Rahme'nin türbesi olarak ziyâret edilmektedir. Hz. Eyyûb hastalanınca ilk başlarda eşi Hz. Rahme O'na yeterli ilgiyi göstermemiş ve Hz. Eyyûb'u Çile Mağarası'nda tek başına bırakarak oradan ayrılmış ve köyüne geri gitmiştir. Hiç bırakmaması veya sık sık ziyaret etmesi gerekirken ne yazık ki O'nu ihmal etmiştir.

Hanımını çok seven Eyyûb'u bu durum çok üzmüştür ve O, Rabbi'ne sığınmıştır. Hz. Eyyûb hastalığında karısı tarafından ihmal edilince ona: "Eğer Allah beni şu hastalıktan kurtarırsa, sana yüz değnek vururum!" diye yemin etmişti. Hastalıktan şifa bulunca Cenâb-ı Hakk, bu yeminden Hz. Eyyûb'a bir kurtuluş yolu gösterdi. Kurân-ı Kerîm'de me'âlen şöyle buyrulur: "Ey Eyyûb! eline yüz daldan destelenmiş bir demet al da onunla hanımına vur ve yemininde hânis olma!" dedik. Doğrusu biz onu sabırlı bulmuştuk. Ne iyi kuldu; muhakkak ki o Allah'a yönelirdi. (Sâd: 44)

Hz. Elyesa (A.S.) Türbesi

Hz. Elyesa (a.s.) Hz. Eyyûb'un çağdaşıdır. Hz. Elyasa (a.s)'da diğer peygamberler gibi hep hicret etmiştir. Şam diyarından göç ederek Hz. Eyyûb (a.s)'u görmeye gelen Hz. Elyesa, Eyyûbnebi Köyü'ne vardığında yoluna şeytan çıkar, yaşlı bir insan kılığında Hz Elyesa'ya görünür ve O'na musallat olarak "Ey yaşlı insan boşuna yorulma Eyyûb'u bulamasın O buralardan göç etti çok uzaklara gitti bu yaşlı halinle O'nu bulman mümkün değil" diyerek Hz. Elyesa'yı kandırır. Hz. Elyesa artık yaşlanmıştır yürüyecek gücü kalmamıştır, hemen oracıkta Rabbine sığınarak ruhunu teslim almasını niyaz eyler.

Rivayet edilir ki Hz. Elyesa, Hz. Eyyûb'la buluşmaya ramak kala oracıkta ruhunu Rahman'a teslim eder. Bir diğer rivayete göre Hz. Elyesa, Hz. İdris, Hz. İsa gibi o noktada Rabbi tarafından göğe çekilmiştir. Hz. Eyyûb (a.s.) türbesinin güneybatısında köye 500 metre kadar mesafedeki makam Hz. Elyesa (a.s.) türbesi olarak bilinmekte ve asırlardır Hz. Elyesa makamı olarak ziyaret edilmektedir.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.