banner2
Öne Çıkanlar haber karbonmonoksit Urfa Tomas Wiesner Qazim Laçi

Rojava, kavgayı yeniden ateşledi!

Kürt Ulusal Kongresi Hazırlık Komitesi tarafından hazırlanan ve Suriye'nin Kürt bölgesinde olduğu iddia edilen katliamla ilgili herhangi bir ifade barındırmayan rapora PYD / PKK'nın tepkisi artıyor. PKK/ PYD'ye yakın haber siteleri ve ajanslar haberlerinde Barzani'yi hedef gösteriyor. PKK ve uzantısı PYD'den gelen son açıklamalar akıllara 1990 yılındaki kavgayı getiriyor. O yılda PKK'lılar, 'Amerikan gericisi ve Türk ajanı oyduğunu iddia ettikleri Barzani'yle büyük silahlı çatışmalar girmişler, her iki taraftan yüzlerce kişi hayatını kaybetmişti. O günden sonra da iki grup arasındaki ilişkiler iyi olduğu zamanda bile limoni bir zeminde sürmüştü.

Irak Bölgesel Kürt Yönetimi lideri Mesut Barzani'nin talimatıyla Kürt Ulusal Kongresi Hazırlık Komitesi'nin oluşturduğu bir heyet, geçtiğimiz günlerde Suriye'nin Kürt bölgesine giderek PKK ve PYD tarafından dile getirilen katliam iddialarını yerinde inceledi. Heyetin buradaki izlenimleri bir rapor halinde Barzani ve Kürt Ulusal Kongresi'ne sunuldu. Raporda, PYD tarafından Rojava'da Nusra Cephesi tarafından yapıldığı iddia edilen katliamlar doğrulanmadı. Raporun içeriğinde genel olarak bölgedeki Kürtlerin sorunlarına değinilerek, bunların çözümü için öneriler sunuldu. Metinde bölgedeki Kürt grupların birbirleri ile olan çatışmalarına da değinildiği halde el Nusra veya başka bir grubun Kürtlere yönelik yaptığı herhangi bir katliamla ilgili herhangi bir ifade yer almadı.

Bu rapor sonrası, PKK'ya yakın haber siteleri ve ajanslarında, Barzani ve partisi PDK'ya yönelik sert eleştiriler yer almaya başladı. PKK'nın önde gelen isimleri de çeşitli medya kuruluşlarına verdikleri demeçlerde Barzani yönetimine ağır eleştirilerde bulundu. PKK Eşbaşkanı Cemil Bayık, BBC'ye verdiği bir röportajda "Bir savaşanlar var bir de Erbil'de oturanlar" diyerek Barzani'yi Kürtler için hiç bir şey yapmamakla suçladı.

PKK ve PYD, El Nusra Cephesi'nin Rojava'da Kürtleri katlettiğini ve köyleri yaktığını iddia etmişti. PYD ayrıca, daha önce 'Özgür Suriye Ordusu ve dini grupların 'Rojava'da yaptığı bir katliam yok." diyen Suriyeli Kürt gazeteci Siyamend Haco'yu da ölümle tehdit etmişti. Avrupa Kürt Araştırmaları Merkezi'nde de görev yapan Haco, PKK'ya yakın medya organlarının 'Kürtler katlediliyor' haberlerinin gerçeği yansıtmadığını, Kürt bölgesinde herhangi bir katliamın olmadığını, aksine PYD ile rejime karşı savaşan Müslüman gruplar arasında çatışmalar olduğunu söylemişti. PYD'nin uzun zamandır Özgür Suriye Ordusu'na bağlı sivil Kürtleri katlettiğini söyleyen Haco, "Bölgedeki hiçbir arkadaşımız bunu doğrulamıyor. PYD bugüne kadar Beşşar Esad rejimiyle bağlantısını kesmediği gibi, Baas rejiminin Kürt bölgesindeki kurumlarını da koruyor" demişti.

KÜRT ULUSAL KONGRESİ DE ERTELENDİ

Kürt Ulusal Kongresi'nin de bu sebeple sürekli ertelendiği gelen iddialar arasında. Bugün ajanslara düşen haberlere göre hazırlık komitesinin son toplantısında, İran, Irak, Türkiye ve Suriye Kürtlerinin kaçar sandalye ile temsil edileceğinin anlaşılamaması üzerine kongre 25 Kasım 2013 tarihine ertelendi.

1990'LARA MI DÖNÜLÜYOR!

PYD/PKK çizgisi ile Barzani ve partisi PDK arasındaki gerginlik çok geçmişe dayanıyor. PKK/PYD çizgisinde yayın yapan ajans ve medya kuruluşları genellikle Barzani ile ilgili haberlere ya hiç yer vermiyor ya da eleştirel veriyor. Öte yandan Barzani Yardım Vakfı tarafından bölgeye gönderilen yardımlar da engelleniyor.

Barzani liderliğindeki Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, son beş yılda dört bin PKK'lıyı ikna ettiği belirtiliyor. Barzani, örgütü terk edenlere Kuzey Irak'ta ev ve iş imkanı sağlıyor.

PYD'NİN DE ÖZELEŞTİRİ YAPMASI DA İSTENDİ

Bu arada bugün Yeni Özgür Politika'da yayınlanan, PKK'ya yakınlığıyla bilinen Ajans Fırat tarafından da alıntılanan ve KCK'nın görüşlerini yansıttığı öne sürülen yazıda Kuzey Irak yönetimine sert eleştiriler yöneltilirken, yazının sonunda da PYD'nin Nusra konusunda özeleştiri yapması istendi.

Selahattin Erdem imzasıyla yayınlanan o yazının PYD eleştirisiyle ilgili bölümunde şu ifadeler yer aldı:

"Diğer yandan düşmanı iyice tanımak ve doğru tarif etmek lazım. Karşıt olan herkese “Çete” deyip geçmek fazla sonuç vermez. Deniyor ki, bu çete denenler El Nusra örgütüne aitler. Yine El Nusra örgütü de El Kaide’nin bir kolu. Bu durumda Rojava Kürtleri ve dolayısıyla tüm Kürtler El Kaide ile savaşa tutuşmuş oluyorlar. Hem de seferberlik düzeyinde! Halbuki bizim bildiğimize göre hiçbir parçada Kürtlerin El Kaide ile savaş yapma kararı yok. El Kaide’ye “Çete” de demiyorlar. Ayrıca Rojava da dahil hiçbir yerde şu koşullarda Kürtlerin El Kaide ile savaştan kazançlı çıkması mümkün değil.

El Kaide’nin Kürtlerle savaşma ve Rojava Devrimini yıkma kararı var mı, bilmiyoruz. Normalde olmaması gerekiyor. El Kaide’nin Kürtlerle, PKK ile savaştan kazanacağı fazla bir şey olamaz. Kaldı ki El Kaide ya da onun kolları böyle bir şey yapmak istese bile, bu durum Kürtlerin hemen savaşmasını getirmez. “Oldu bittiye geldik” demek de politik duyarlılık ve tedbirden uzak olunduğunu gösterir.

O halde Kürtlerin Rojava Devrimini yıkma amaçlı saldırılara karşı kesin bir tutumla ve sonuna kadar direnirken, aynı zamanda siyasetin çözümleyiciliğini kullanmaları da önemlidir. Aynı zamanda KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığının çağrısına da kulak vermeli ve asla ülkeyi, Rojava’yı terk etmemelidir. Rojava halkı için şimdi şunlar lazım. Direniş, siyaset ve ülkede kalmak! Bu üç silahı iyi kullanırsa Rojava Devrimi yine kazanır ve her zaman kazanır!.."

Kaynak: Dünya Bülteni

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.