Akit gazetesi muhabiri Ahmet Can'ın "İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile partisinin İstanbul Genel Merkezinde bir mülakat gerçekleştirdik. Perinçek; Kürt siyaseti, Türk sorunu, Ergenekon, PKK, CHP ve AK Partinin son durumunu değerlendirdi. Soruların dozu ne kadar yüksek olsa da Perinçek asla kızmadan, gerginleşmeden ve sakinliğini koruyarak cevapladı. Nezaketi elden bırakmadı. Fikirlerinin çoğuna katılmasam da medeni bir sohbet olduğunu itiraf etmeliyim." diye takdim ettiği röportaj şöyle:
Kürt aydın Orhan Miroğlu bir mülâkatında PKKnın yapılanmasında Mihri Belli, Yalçın Küçük ve Doğu Perinçekin Türk İttihatçıları olarak birinci derecede rol aldığını söylüyor. Ne diyorsunuz?
-Çok büyük bir yanlış. Şu karıştırılıyor, biz o gün de bugün de Kürdümüze, köylümüze, Türkiyenin emekçisine karşı haksızlık, zorbalık varsa karşısına dikiliriz. Türkiyede geçmiş dönemde Kürt yurttaşlarımıza karşı çok çeşitli haksızlıklar, eşitsizlikler oldu. Biz onların karşısına dikildik. Bir daha yapsınlar, bir daha dikileceğiz. Ama bunu PKKnın yapılanmasında rol aldı şeklinde yorumlamak çok yanlış. Bunu iki kesim böyle yorumluyor. Kürt meselesine bağnaz etnik ırkçı açıdan bakan birinci kesim bunu anlamaz. Yani Kürdü koruduğun zaman, Kürde sopa vuran eli tuttuğun zaman hemen PKK diye yorumlar. İkinci olarak da PKKnın muhalifleri vardır. Kürt milliyetçi hareketleri içerisinde onlar da bizim o dönemde Kürtlerle ilgili yapılan mücadelemizi hemen PKKnın defterine yazan bir tutum içindedirler. Bunların ikisi de yanlıştır.
Bedri Baykam o dönem biraz daha yoğun bir Kürtçü çizgide olduğunuzu söylüyor.
-Hayır efendim, öyle bir çizgi yok. Ne alâkası var. O dönemde gittik, öldürülmüş ve gömülmüş insanların cesetlerini çıkarttık. Vur emrini biz yayınladık. Diyarbakır cezaevinde yapılan haksızlıkları Türkiyenin gündemine biz getirdik. Bunların hepsi doğru, bir daha olsun, bir daha yaparız. Sen Diyarbakır cezaevinde insanlara pislik yedireceksin, biz susacak mıyız? Bunu zaten vicdanlı olan bir Türk de, Kürt de, insan da kabul etmez. Onun için o dönem yaptıklarımızın Kürtçülükle bir ilgisi yok. Esas Türk milliyetçiliği o. Çünkü sen Kürt ve Türkü bir arada yaşatarak vatanının bütünlüğünü, birliğini sağlıyorsun. Kürde eşit, özgür yurttaş konumu kazandırmadan nasıl bu ülkeyi bütün tutacaksın? Biz o zaman buna Türk sorunu dedik.
Bu Türk Sorunu ifadesini ilk kullanan kim?
-İlk ben kullandım bu ifadeyi, hatta kitap yazdım Türk Sorunu koydum başlığını. Kürt sorunu Türk sorunudur, çünkü bu ülkede beraber yaşıyoruz. Kürt sorununun Türk sorunu olduğunu önümüzdeki birkaç ay içinde çok daha iyi anlayacağız.
BAŞARISIZLIĞIN SİMGESİ Mİ?
Oral Çalışlarla arkadaşsınız. Bir haber sitesinde kendisi sizinle igili şöyle bir yorum yapıyor: Perinçek Türkiyede başarısızlığın simgesi. Girdiği tüm seçimlerde binde bir oy alır. Binde yarım, binde yarımın yarısı oy alır. Bu kadar halktan destek almayan bir akımın devam etmesi manasız.
-Hangi başarısızlık? Türkiyede Ermeni sorunu yalanını koskoca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine kim kabul ettirdi? Tayyip Erdoğan mı, Abdullah Gül mü kabul ettirdi? Türkiyede her dönemde zindanlara atıldığı halde bayrağını dik tutan, ayakta kalan başka ikinci bir sol örgüt söyleyin. DHKP-C mi, TKP mi, TİKKO mu ayakta kaldı? Hepsi dağıldı, parçalara bölündü. 68den beri 40 yıldır Türkiyede etkin bir tek İşçi Partisi kaldı. İşçi Partisi marjinal bir parti değil. Biz bir şey söylediğimiz zaman Tayyip Erdoğan da, Sabancı da, Koç da, sendika liderleri de Amerika da ne söylemiş? diye dikkate alır. Hangi başarısızlıkmış?Amerika Türkiyede İşçi Partisini hedef aldı. 2008den bu yana bir Ergenekon operasyonu yapılıyor değil mi? Bu operasyonun iki hedefi var. Biri TSK, biri İşçi Partisi. Başarısız olsak neden hedef alsın bizi Amerika? Neden TKPyi, ÖDPyi, EMEPi, AKPyi, CHPyi, MHPyi hedef almıyorlar? Bu şu demek, Türkiyenin en başarılı partisi İşçi Partisi. Neden ABD gibi bir dünya gücü Türkiyedeki planlarını İşçi Partisini hedef almadan yürütemiyor? Gelelim Fethullah Hocaya
Niçin Fethullah Hocanın bir numaralı düşmanı İşçi Partisi Türkiyede?
F ÖRGÜTÜ İÇİN BAŞBAKANIN YANINDAYIM
Bütün İslâmî cemaatlerin kökünü kazıyacağız sözü İslâm karşıtlığı olarak yorumlanabilir mi?
-Bu ifadeyi düzeltiyorum. F. Örgütünün kökünü kazıyacağız, cemaatlerin değil. Bizim karşı olmamızın sebebi gladyo olması, yoksa cemaatler değil. Herkes cemaat derken F. Örgütünden bahsettiği için toplumdaki yaygın ifadeyi kullandım. Ama sonra arkadaşlarım beni uyardı yanlış anlaşılma olur diye. Düzeltelim, bundan sonra hepimiz F. Örgütü diyelim dedim. F Örgütü bir Gladyo olduğu için yargının, polisin, ordunun içinde olduğu için onun kökü kazınmalıdır. Kim onun kökünü kazırsa kimse onun elini tutmayacak ve biz orada beraber olacağız. Çünkü bu kök kazıma bir şiddet, haksızlık olayı değil, hukukun gereği..
O halde Tayyip Erdoğanla da beraber mi olacaksınız?
-Evet, o konuda beraber olacağız. Yani F Örgütünün kökünün kazınmasında kim varsa. Çünkü Türkiyenin Türkiyeden yönetilmesi için, Türkiyede bir halk yönetimi milli yönetim olması için bu şart. Hükümetin F Örgütüne karşı yaptığı her şeyde. Bu örgütün polisini, savcısını, hakimlerini alıyor. (Hükümeti kastediyor)
O memurları mağdur edilmiş gibi, yerlerinden edilmiş gibi görüyor musunuz?
-Mağdur yok. Burada doğru bir hukuk var.
Ama oradan oraya atanıyorlar. Sürekli bir değişim
-Çok doğru yapılıyor. F Örgütüne mensup adam polis olamaz. Yargıç olamaz, memur olamaz. F Örgütünün yurtları birer fesat yuvasıdır. Özel yurtlar kapatılmalıdır. Devlet kendi gücüyle şimdi yüklenip bir-iki yıl içinde kendi yurtlarını yapmalıdır. Özel yurtların birer fesat yuvası olarak F Örgütü tarafından kullanılmasına izin verilmemelidir. F Örgütünün üniversiteleri kamulaştırılmalıdır. CHPnin F Örgütünün muhafızı olarak ortaya çıkması tarihi bir hatadır. Yasadışı F Örgütü hukuk yoluyla tasfiye edilmelidir.
"68 KUŞAĞININ HEPSİNİN BAŞKANIYDIM"
Dev-Gençi Deniz Gezmiş, Mahir Çayan, Doğu Perinçek ve Abdullah Öcalanın birlikte kurduğu iddiasına ne diyorsunuz?
-Dev-Gençin ilk lideri benim. O dönemde Öcalan İslâmcı grupların içerisindeydi. Yani 68 hareketinin içerisinde kesinlikle yoktu. 1968 yılında FKF Genel Başkanıydım ve Dev-Genç projesini yaptım, 68 kuşağının hepsinin başkanıydım. Yani şöyle başkan; hem resmi hem fiili. Ben onların lideriydim, başkanlarıydım. 68 kuşağının hepsinin o dönemde hem fiilî, hem de resmî başkanıydım.
TANKLARI ALKIŞLARIM
97de Hasan Celal Güzel sizin şu sözünüzü aktarıyor: Tanklar gericilerin üzerine yürüse o tankları alkışlarım. Söylediniz mi böyle bir şey?
-Evet, söyledim.
Bu militarist bir söylem değil mi?
-Hayır, değil. Burada Türk devriminin bir kazanımı var. Ortaçağı tasfiye ediyoruz. Yani gericiliği, padişahlığı
Tanklar padişahın üzerine yürüyorsa ben bunu onaylarım.
Aynı tank padişahın tankı olursa ne yaparsınız?
-Karşısına çıkarım. Yani Amerikanın tankı olursa ben onun karşısına dikildim ve yine dikilirim. 12 Martta ben o tankın karşısına çıktım. 12 Eylülde ben o tankın karşısına çıktım. Vatanla, milletle, cumhuriyetle birlikte olan tankla beraberim. Cumhuriyete, vatana, millete, bu ülkenin bağımsızlığına, halkına karşı olan tankın da karşısındayım. Tank kimin, hangi politikanın aracı, ona bakarım.
ÇOCUKLARI ÖZEL OKULDA MI?
Bir mülâkatınızda Babamın yeri çok kuvvetliydi, onu siyasî olarak kimse yıkamazdı. Ama ben onun siyasî hayatını bitirdim diyorsunuz. Pişman mısınız?
-Hayır, babam da pişman değil.
Özel okullara karşıymışsınız, ama çocuklarınızın özel okullarda okuduğu iddia ediliyor
-Hiçbir zaman çocuklarım parayla özel okullarda okumadı. Büyük kızım Zeynep bir devlet okulu kazandı ve bursla okudu. Diğer kızım Kiraz imtihanlara girdi, çok yüksek not alarak Saint Benoitu burslu kazandı, o da parasız okudu. Oğlum Mehmet, Cağaloğlu Anadolu Lisesini kazandı, o da özel okulda okumadı. En küçük oğlum Can da normal okullarda okudu.
KADDAFİ VE SADDAMA ÖVGÜ
Tuncay Güney bir süre İşçi Partisinde çalışmış, tanışıyor muydunuz?
-Ben Tuncay Güneyi şu merdivende bir iki defa gördüm. Ama Tuncay Güney benimle görüşmek isteseydi görüşürdüm. Onun böyle bir talebi olmadı. Hiçbir gün onunla yüz yüze oturmadım. Tuncay Güney bütün basını dolaşan bir adam. Sabah gazetesinde, başka farklı gazetelerde çalıştı. Ama İşçi Partisinde ve Aydınlıkta hiçbir zaman çalışmadı.
Siz Amerika karşıtısınız, Usame Bin Ladin de öyle... Onu Amerikanın nasıl infaz ettiğini biliyoruz.
-Onu Amerikanın nasıl öldürdüğünü ben senden iyi biliyorum.
Usameyi Müslüman bir devrimci olarak görüyor musunuz?
-Usame ilk başlarda alet olarak kullanıldı, sonra da Amerikadan biraz bağımsızlaştı. Amerika öldürdü onu.
Kaddafi hakkında ne düşünüyorsunuz?
-ABD karşıtıydı, hiç yalpalamadı.
Saddam...
-Çok değerli bir insan. Saddam Ortadoğuda çok sağlam durdu.
ABDULLAH ÖCALANDAN PERİNÇEKE TEORİSYEN ÖVGÜSÜ
Abdullah Öcalanın sizin için tanıdığım en ciddi teorisyenlerden biridir dediği doğru mu?
-Doğru, beni öven bir çok sözü var. Ben ciddi bir adamım. Amerikalılara da sorsan, Çinlilere de sorsan hepsi aynı şeyleri söyler.
Odatv.com
Perinçek; "Gülen'e Karşı Başbakanın Yanındayız"
Ergenekon davasından geçtiğimiz günlerde tahliye olan İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Akit Gazetesi'ne konuştu. Perinçek, Cemaat'e karşı Erdoğan'la beraber olacağını söyledi.
07 Nisan 2014 Pazartesi 07:47