Paralel Yurtta Sır Ölüm

Baba İsmail Pekakça, “Kızımın yüzünde en ufak bir yara izi yoktu. Üstelik kızım olaydan bir gün önce, ‘Baba n’olursun beni buradan götür’ diye yalvardı ancak, yurt müdürü buna izin vermedi. Olay sonrası da kızıma ‘hırsızlık’ iftirası atıldı” dedi.

Cemaat’e bağlı kaçak kız yurtlarından birinde büyük bir dram yaşandı. Paralel yapının Denizli’deki kaçak öğrenci yurtlarından birinde kalan 16 yaşındaki Berna P. isimli lise öğrencisinin kaldığı yurdun 3. katından atlayarak intihar ettiği öne sürüldü. Ancak öğrencinin acılı ailesinin ifadeleri kafaları karıştırdı. Baba İsmail Pekakça, kızının yüzünde en ufak bir yaralanma emaresi bulunmadığını, bu sebeple kızının intiharından kuşku duyduğunu bildirdi. Akit’e açıklamalarda bulunan baba Pekakça, kızıyla beraber diğer öğrencilere de yurt yönetimince baskı kurulduğunu öne sürdü.

“BABA BENİ N’OLURSUN BURADAN GÖTÜR”

Olaydan bir gün önce kızının kendisini arayarak ısrarla yurttan çıkmak istediğini ilettiğini söyleyen baba İsmail Pekakça, “Cuma günü kızımı almaya gittiğimde bana kızım verilmedi. Göstermek bile istemediler. Kızım ‘Baba beni n’olursun buradan götür’ diye yalvardı. Bu arada H. ismindeki yurt müdürü olan hocası, ‘Eğer bugün gidersen seneye kaydını almayız’ dedi, bu esnada yurttan ayrılmak isteyen diğer öğrencileri de aynı sözlerle tehdit ediyordu. Kızıma, ‘Babam’ dedim, ‘Gel iki üç gün daha sabret, okullar kapanacak” dedim. Böylece kaldı” dedi.

‘ABLA’DAN YALAN İFADE RİCASI!

Kızının intihar ettiğini kendisine H. ismindeki yurt müdürünün bildirdiğini ifade eden baba Pekakça, “Düğümü hocaları çözecek, çelişkili ifadeler veriyor. Olay esnasında bana telefon açtığında, ‘Abi çocuğunuz hırsızlık yaptı. 3. kattan attı kendisini’ dedi. ‘Benim kızım hırsızlık yapmaz, durumu nasıl’ dedim. ‘İyi’ dedi. Yalnız, ‘Abi ifade verirken, ‘Burası yurt değil, benim kızım evde kalıyor’ deyin’ dedi. ‘Tamam, kızım kurtulsun da önemi yok’ dedim” şeklinde konuştu.

“BENİM KIZIM SEYYAR SATICI MI?”

Kızının ‘hırsızlık’ yaptığı yönündeki söylentinin de iftira olduğunu belirten baba Pekakça, “Benim arazilerim var, tarım yapıyorum, aynı zamanda devlet memuruyum. Kimseye muhtaç değilim Allah’a şükür. Kızımın tişört çaldığını söylediler. Sonra sekize çıktı tişört sayısı. Benim çocuğum seyyar satıcılık mı yapıyor? Ben her ay kızımın cebine 500 lira koyan biriyim. Kızım neden hırsızlık yapsın” dedi.

YURT ALELACELE KAPATILDI

Yurt yönetimine de yıllık 2750 TL ödeme yaptığını da belirten baba İsmail Pekakça, senetlerin ‘isimsiz’ alındığını da sözlerine ekledi. Kızının ölümünün ardından yurdun boşaltıldığını da bildiren İsmail Pekakça, “Yurt boşaldı şimdi. Benim çocuğumun ölmesini bekliyorlarmış. Alelacele kapattılar yurdu. Hocası dün buraya geldi. Bize baskı yapmaya çalışıyorlar. Bana ilk gün söylediği şeyleri inkâr ediyor. ‘Ben öyle şeyler söylemedim’ diyor. ‘Her şeyi bilen Allah var’ dedim. ‘Yalan söylüyorsun’ dedim” şeklinde konuştu.

“ÇOCUĞUMUN HİÇBİR SORUNU YOKTU”

Çocuğunun başına intihardan başka bir şey gelmiş olma ihtimalini de göz ardı etmeyen baba, “Balkondan 10 metre yükseklikten atlayan çocuğun yüzünde darbe olur. Çocuğumun yüzünde tırnak kadar bile leke yok. Atlamamış olma ihtimali de var. Atlayacak olsa çocuğum benimle paylaşırdı. Ayrıca çocuğumun hiçbir psikolojik sorunu da yoktu” ifadesinde bulundu.

ŞİMDİ DE BABAYA İFTİRA!

Bu arada; ‘Cemaat’ ağabeylerinin, ablalarının, olayın üstünün kapatılması için yoğun çaba sarf ettikleri de bildiriliyor. Çocuğunun ölümünün ardından arkadaşlarına da baskı kurulduğunu söyleyen baba Pekakça, “Yurdu alelacele kapattılar. Çocukların yarısını başka yurtlara gönderiyorlar. Çocuklara, ‘Gittiğiniz yerde ‘babasıyla kavga etti de böyle oldu’ deyin’ diyorlarmış. Kızımın arkadaşlarıyla görüşmek istedim. Okula gittim. Çocukları okullara göndermiyorlarmış. Okuldan, “Hiçbir öğrenci okula gelmedi” dediler” şeklinde konuştu.

Yeni Akit