banner2
Öne Çıkanlar Urfa Urfa Balıklıgöl Balıklıgöl Suruç Urfa Haber

Siverek ilçesinde faaliyette bulunan STK ve sendikalar Çözüm Süreci ve yaşanan son olayları değerlendirdi.

Siverek ilçesinde faaliyette bulunan, İkra Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muhiddin Akay, Devletin ‘çözüm süreci’ adını vermiş olduğu süreci, Kürt halkının maslahatı gereği desteklediklerini belirterek, süreç ile birlikte Kürt meselesi ile PKK sorununun birbirinden ayırt edilemediğine dikkat çekti.
Akay, Süreç ile birlikte her iki tarafın sorunun çözümü noktasında samimi davranmadıklarına dikkat çekti.
Kürtlerin temel hakları adına tüm kesimlerle konuşulması gerektiğini belirten Akay, “Silahların bırakılması adına PKK ile konuşulabilirdi; ancak Kürtlerin temel hakları konusunda bölgedeki tüm yapılar ile görüşülmesi gerekirdi. Devlet, çözüm adına bölgeyi tamamen PKK’nin inisiyatifine terk etti. PKK’de bu durumdan nemalanarak sözde mahkemeler, karakollar kurdu. Devlet, Kürtlerin tek temsilcisi olarak PKK ve HDP’yi gösterdi. Yine resmi ağızlardan Abdullah Öcalan Kürtlerin tek lideri! Olduğu ileri sürüldü. Yapılan tüm hatalara rağmen silahların susmasını, Kürtlerin temel hak ve hürriyetlerini pazarlıklara konu edilmeden anayasal güvence altına alınmasını istiyoruz.” dedi.
Kürt halkı sürece tam olarak dahil edilmemiştir
Çözüm sürecindeki nihai hedefi PKK’nin silahsız siyasete yönelmesini sağlamak olduğunu söyleyen Siyar-Der Yönetim Kurulu Üyesi Mavi Marmara Gazisi Cevdet Ökenek, “Türkiye’de 30 yıldan fazla süren çatışmalar neticesinde ciddi oranlarda can kaybı ve ekonomik zarar meydana gelmesi bu süreci başlatmayı zorunlu hale getirmiştir. Yani diyebiliriz ki çözüm sürecinin hedefi PKK’nın silahsız siyasete yönelmesini sağlamaktı. Çözüm süreci gerçekleştirilirken yapılan en büyük hata; Çözüm/Barış Sürecinin en önemli ayağı olan Kürt halkının sürece tam olarak dâhil edilmemiş olmasıdır. Görüşmeler esnasında tek taraf muhatap alınarak Kürt halkının kaderi bir tarafın eline bırakıldı.” ifadelerini kullandı.
Kandil kendisi dışındaki herkesi tasfiye etmeye çalıştı
Devletin, Kürtlerin temel hak ve hürriyetlerinin Kandil ve İmralı ile çözebileceğini düşünmesinin büyük bir hata olduğunu söyleyen Siverek Fırat-Der Başkanı Mahmut Hanpolat, “Devlet, Kürt sorunu denen devasa bir sorunu Kandil ve İmralı ile pazarlıklarla çözebileceğini düşündü ve Kürtlerin temel hak ve hürriyetlerini bu pazarlıklara endeksleyerek en vahim hatayı yaptı. Oysa İmralı/Kandil Kürt sorununun bir sebebi değil sonucudur. Bunu gözden kaçırdığınız zaman kaş yapayım derken göz çıkarırsınız.” ifadelerini kullandı.
Devlet yetkililerinin Kürt Sorununun ne olduğunu iyi anlamadığını dile getiren Hampolat, “Mesela ‘Anadilde eğitim asla söz konusu olamaz’ söylemiyle asla Kürt sorununa kalıcı bir çözüm üretemezsiniz. Kürt kimliğini anayasal düzeyde tanımadığınız müddetçe de asla çözemezsiniz. Devlet, 'kültürel haklar' diye formüle ettiği ve Kürt sorununun ana damarlarına dokunmayan formüllerle bu işin üstesinden gelebileceği yanılgısına kapıldı.”şeklinde konuştu.
Çözüm sürecinde gizli-aşikar hesaplar yapıldı
Çözüm adına uzun yıllardan bu yana gizli-aşikar defalarca adımlar atıldığını belirten Eğitim Bir-Sen Siverek Temsilcisi Fikret Aslanparçası, “Son çözüm bulma süreci en ciddi ve umut vaat eden süreçti. Bu kadar yol almışken bu süreci küçük hesaplara heba etmek doğru değildir. Çözüm yolunun silahların susturulmasından geçtiğini kabul etmek gerekir. Cumhuriyet tarihi boyunca devlet ilk defa 'devletçi' reflekslerini bir tarafa bırakıp çözüm üretmeye niyetlendi ve ciddi adımlar attı. Öte taraftan PKK, 7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan tabloda her nasıl okunduysa yeniden silahlara dönüş yolunu seçti.” ifadelerini kullandı.
En büyük hata dindar Kürtlerin sürecin dışına itilmesi oldu
AK Parti hükümetinin toplumu değiştirme ve dönüştürme amacıyla millete gidip iktidar olduğuna dikkat çeken Diyanet-Sen Siverek Temsilcisi Ramazan Öz, “AK Parti, değişim ve dönüşümün önündeki en büyük engelin Kürt sorunu olduğunun bilinciyle Kürt sorununu halletmeye yönelik 'Çözüm sürecini' başlatmış oldu. Çözüm sürecini sürdürürken çeşitli yol kazaları olmakla birlikte bence en büyük hatayı bölgenin sosyolojik derinliğine tam vakıf olmadan ele alması oldu. Şöyle ki muhataplık Kürt sorunuyla PKK olgusunu iyi tespit edememesi neticesinde bölgedeki dindar Kürtler ile bu davaya baş koymuş, emek vermiş kesimler de sürecin dışına itilmiş oldular.”dedi. (İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.