banner2
Öne Çıkanlar Sanlıurfa Urfa URFASPOR Türkiye Diyarbakır

Yaklaşan kurban bayramı dolaysıyla kurbanın önemine dair açıklamalarda bulunan Araştırmacı Yazar Nihat Çam, kurbanın Allah’a teslimiyet olduğunu söyledi.

Çam, Hz Adem'in çocuklarına kadar dayanan tarihi eski bir ibadet olan kurbanın, insanın Allah'a yaklaşmasına ve onun rızasını kazanmasına vesile olan bir ibadet olduğunu belirtti.

İlk kurban bayramı
Kurban Bayramının geçmişine de değinen Çam, "Peygamber Efendimiz (sav) hicretin ikinci senesinde, Zilhicce’nin 10'uncu günü müminlerle birlikte mescitte ezansız ve kametsiz iki rekat namaz kıldırdı ve hutbe okudu. Bu hutbede müminlere kurban kesmelerini emretti. İki cihan serveri (sav), satın aldığı semiz, boynuzlu beyaz iki koçtan birini keserken, “Allah'ım! Bu, senin birliğine ve senden bana gelenlere iman eden bütün ümmetim namınadır” diye buyurdu. İkincisini keserken de şöyle buyurdular: “Allah'ım! Bu da, Muhammed ve Muhammed’in ev halkı içindir.” Bu kurbandan kendileri, ev halkı ve yoksullar yediler. İşte İslam’daki ilk Kurban Bayramı budur!" dedi.

Kurban kesen bir kimsenin, Allah için maldan-mülkten, sevdiklerinden hatta canından vazgeçmeye hazır olduğunu gösterdiğini vurgulayan Çam, şöyle devam etti: "Allah, kurban kesme emriyle kullarını imtihan etmekte, onların takvalarını, ilahi emre itaatteki titizliklerini, Allah’a yakınlık derecelerini ölçmektedir. Bu husus ayeti kerimede şöyle belirtilir: “Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; fakat ona sadece sizin takvanız ulaşır. Sizi hidayete erdirdiğinden dolayı Allah’ı büyük tanıyasınız diye o, bu hayvanları böylece sizin istifadenize verdi. (Ey Muhammed!) Güzel davrananları müjdele!” (Hac, 37) Bu ayette de görülüyor ki, kesilen kurbanlarda gaye, ihlas, takva ve Allah’a yaklaşmadır. Allah rızasından yoksun olarak kesilip dağıtılan etlerin, akıtılan kanların, ne kadar çok olursa olsun, Allah katında hiçbir değer ve kıymeti yoktur."

Kurban ibadeti her ümmette vardı
kurban kesmenin her ümmette olduğunu belirten Çam, "Bu konuda Rabbimiz (cc) bir ayette "Her ümmet için, Allah`ın kendilerine rızık olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye bir ibadet (kurban kesme) yeri yaptık. İşte sizin ilâhınız bir tek ilâhtır. Şu halde yalnız ona teslim olun. Alçak gönüllüleri müjdele!” ( Hac 34 ) "Rabbin için namaz kıl ve kurban kes" (Kevser) ayet-i kerimesi ve Peygamberimizin: 'Kimin hali vakti yerinde olur da kurban kesmezse namazgahımıza yaklaşmasın', 'Kim gönül hoşnutluğu ile mükafatını Allah`tan umarak kurban keserse bu kendisini Cehennem ateşinden korur.' hadisleri kurbanın önemini açık bir şekilde ortaya koymaktadır.

Yine Hz. Âişe'den (r.a)`dan rivayet edildiğine göre Rasûlullah (sav), 'İnsanoğlu Kurban (Bayramı) günü, Allah için kurban kesmekten daha sevimli bir amel yapamaz. Zira kesilen hayvan, kıyamet günü boynuzlarıyla, kıllarıyla, tırnaklarıyla (Allah`ın huzuruna) gelecektir. Hayvanın kanı yere düşmezden önce Allah indinde yüce bir mevkiye ulaşır. Öyle ise, onu gönül hoşluğu ile ifa edin.' buyurmuştur." dedi.


Kurban kesimin hazır bulunmak sünnettir
Kurban kesilirken kişinin orada hazır bulunmasının sünnet olduğunu belirten Çam, "Enes b. Malik derki: 'Rasûlullah (s.a.v), boynuzlu iki koç elleri ile kurban etti. Beyazı siyahından çoktu. Ayağını hayvanın yanlarına koydu besmele çekip tekbir getirdi.'

Kurban etinin hepsini yoksullara sadaka olarak dağıtmak veya kendisi ve çoluk çocuğu için alıkoymak caiz ise de, en uygun olanı, kurban etini 3'e taksim edip, birini kurban kesemeyen yoksullara sadaka olarak dağıtmak, bir bölümünü akraba, tanıdık ve komşulara ikram etmek, birini de kendi çoluk çocuğu ile yemektir." diye konuştu.

Kurban bilinci
Son olarak kurbanın manevi yönüne değinen Çam, "Kurban, kor ateşler içinde, İbrahim (a.s) gibi teslimiyettir. Issız çöllerde, Hacer annemiz gibi fedakârlıktır, keskin bıçak altında, İsmail (as) gibi, emrolunduğu gibi dosdoğru olup, Hakka yakınlıktır.

Hiçbir şey bizimle Rabbimiz arasına girmemeli, bizi Allah ‘a itaat`ten alıkoymamalı.

Kurban olacaksa kişi, Allah`a kurban olmalı. Eşe, çocuğa, mala mevki veya makama değil. Hz İbrahim'in (as) ciğerparesi olan biricik yavrusunu Allah yolunda kurban ettiği gibi bizler de, aynı teslimiyet ile hak yolda sebat edip davamızı sürdürmeliyiz." dedi.   (İLKHA)






Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.