banner2
Öne Çıkanlar Urfa Urfa Balıklıgöl ABD MHP Haliliye

İkbal barış sürecine vurgu yaptı

      
İkbal Dernek binasında yaptığı açıklamada şöyle dedi;
“son zamanlarda ülkemizde meydana gelen bazı olumsuz olaylar bizleri can evinden vurmuştur. Geçmişte de bizler bu gibi senaryoları hayret ve ibretle yaşadık ve gördük. Başta Kahramanmaraş, Sivas, Başbağlar, Çorum ve daha benzeri olayları yaşayanlar bu olayların arasındaki derin izlerin nasıl bir tahribata sebep olduğunu ve hala bu derin yaraları sarmakta güçlük çektiğimizi biliyoruz.
Bu ülke;  bu topraklar üzerinde yaşayan herkesindir. Bizi birbirimize kırdırmak isteyenler her zaman var olmuş ve olacaktır. Ancak bizim ferasetle bu tehlikeleri göz ardı etmememiz gerekir.
Başta varlıkları kabul edilen dinler olmak üzere; etnik ayrılıkları her zaman suiistimal etmek isteyenler olmuştur. Bu hususta bazı sinsi planlar yapılmaktadır. Bunların tuzağına düşmemek için birbirimizi kırmadan, dökmeden ve incitmeden ahlak ve fikir alanında mücadele vermeliyiz. Yanlışlara sebebiyet verenler büyük bir vebal altındadır.
Siyasilerin çok dikkatli tahrik ve tahripten uzak siyasi bir dil kullanmaları gerekiyor.  Ayrılık içinde,  birliği muhafaza edemeyenler birliğin yok olmasına zemin hazırlarlar.
Evvela şu çok iyi bilinmelidir ki, savaşın bile bir hukuku vardır. İslam dinine göre savaş asla hukuksuz değildir. Yüce Peygamberimiz (a.s.m.) ordularına şu talimatı vermiştir. Sizlere karşı çıkmayanlarla savaşmayınız. Kadın, çocuk, ihtiyarlara dokunmayınız. İbadet edilen mekânlarda ibadet edenlere hangi dinden olursa olsun karışmayınız.
İkincisi esirlerin hukukudur. Hiç kimse esirlere eziyet edemez. Hz. Peygamber alınan bazı esirlere şu teklifte bulunmuştur. Örneğin; On kişiye okuma yazma öğretenler serbest bırakılacaktır. Selahaddin’i Eyyubi’nin Esirlere karşı olan muamelesine karşı gayrimüslimler bile hayran kalmışlardır. İslam da esirlere istediğimi yaparım anlayışına asla yer verilmemiştir.
Üçüncüsü ölülerle ilgili hukuktur. Bir insan öldükten sonra ona parmak uzatmaya bile dinimiz cevaz vermez. O insan artık Cenabı Allah ile baş başadır. Bunu arz etmemizin sebebi İslam dininde olmayan yanlışları, bazıları tarafından İslam’a mal edilme tehlikesidir. En son ve en mükemmel olan evrensel İlahi Hak Din; İslam’da (hâşâ) yanlışlık yoktur ve olamaz. Amma insanlar yanlış yapabilirler. İslam namına yanlış yapanları uyarmak ve bu yanlışı anlatmak elbette her Müslüman’ın görevidir.
Bu ülkede kültürel olarak; Müslüman veya gayrimüslim çatışmacı ayrılığı yaşamıyoruz. Müslümanların Müslümanlara karşı yaptıkları yanlışları, maalesef ibretle izliyoruz. Hiç bir yanlış, asla malımız değildir ve kabul edemeyiz.  Birliğimizi temin eden İslam’ı rafa kaldırırsak geleceğimizi karartmış oluruz.   
Barış dilini kullanmak her kesin/kesimin görevidir. Bakınız Irak, Libya, Afganistan, Yemen, Suriye yıkıldı yerine daha doğru-dürüst bir devlet kurulamadı. Bir devleti yıkarsınız amma, onun yerine yeni bir devlet inşa etmek hayli zordur. Devleti tamir etmek,  “Keyfi, küfri, cebri” rejimlere karşı; temel insani hak ve özgürlükleri ikame ederek adil bir düzenin kurulmasına gayret etmeliyiz.  
Onun için bu ülkeye hayırlı hizmet vermek isteyenlerin bu temeller üzerinde büyük projeler geliştirmeleri gerekir. Okumayı ön plana almak, çocuklarımızı iyi eğitmek için çalışma yapmalıyız.
Hükümet barış sürecinde hantal davranmamalı. Gecikme oldukça kokuşma başlar, araya birçok fitneler girer. Barış sürat kazandıkça fitnelerde azalır.
Başta değiştirilen bütün köy ve coğrafi isimlerin iadesi hemen yapılmalıdır. Arkadan ana dilde eğitimin hayata geçirilmesi lazım. Diğer projelerin askıya alınmadan halledilmesi için Hükümete destek verilmelidir.
Saygılarımla” 

 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.