Şanlıurfa Genç Bakış derneği adıyla "ihtiyacın varsa al, yoksa as" başlatan Emine Yüksel Hoca bu kampanya ile fazla elbisesi olanların elbiselerini asmalarını ihtiyacı olan kişilerin ise gelip bu elbiselerden alıp kullanmalarını hedefledi.
Şanlıurfa Karaköprü İlçesinde Karaköprü belediyesinin de desteğiyle başlatılacak olan "ihtiyacın varsa al, yoksa as" kampanyası 10 Mart 2016 perşembe günü resmen start alacak. kampanyaya katılım ve yararlanmaların tamamen ücretsi olduğu açıklandı,
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Emine yüksel Hoca, Tüm Şanlıurfalıları Perşembe günü saat 15:30 açılışımıza beklediklerini söyledi.
Yüksel Hoca açıklamasında: "Yoksullar için başlatmış olduğumuz "ihtiyacın varsa al, yoksa as" standımız açılacak.
asacaklarınızla birlikte tüm erkek ve hanım dostlarımızı bekliyoruz.
Her hafta olan perşembe günü saat 13:00 te Karaköprü nikah salonunda ki sohbetin akabinde saat 15:30'da yürüyerek 35 metrede ki standına kadar yürüyeceğiz... Beraberce çok hayırlı günlere..." dedi.
ASKIDA EKMEK HİKAYESİNDEN ESİNLENDİLER
Bilindiği gibi islam dünyasında aç ve yoksulun renciede edilmemek için tarihin bir çok döneminde zanginlerin, fakirler faydalansın diye askıya ekmek bırakmış. Fakirler de herhangi bir minnet altında kalmadan ve rencide olmadan askıdaki ekmekleri almışlardı.
Askıda ekmek uygulamaları öernekleri...
Yardımlaşma ve mazlumu koruma hususunda Peygamberimiz buyurmuştur ki; Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu tehlikede yalnız bırakmaz. Kim kardeşinin ihtiyacını görürse Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa Allah da o sebeple onu kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslümanın ayıplarını örterse Allah da kıyamet günü onun ayıplarını örter. (Buharî, Mezalim, 3; Müslim, Birr, 58.)
Araplar arasında kurumsal olarak yardımlaşma ve koruma çalışmaları, Peygamberimizin de katıldığı Hılful Fudul örgütünün kurulması ile başlamıştır. Hılful Fudul; Mekkede taciz ve mağdur edilen tüccarlar ile yolcuların haklarını korumak için kurulmuştur.
Türkler, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerin de yoksulları, yolcuları ve kimsesizleri Allahın emaneti olarak görmüşlerdir. Emaneti korumak içinde Vakıflar kurmuşlardır. Han ve kervansaraylar da ihtiyaçları giderilmiş, masrafları Devlet tarafından karşılanmıştır.
Allahın Rızasını kazanmak için, Halk kendi içinde yaşayan ihtiyaç sahiplerinin onurunu kırmadan ve istismar etmeden korumuştur. Atalarımız camilerde sadakalık denilen yerlere paralar koymuş, ihtiyacı olan kişi de, sadakalıktan gece vakti yeteri kadar parayı almıştır. Aç insanların doyması için de fırınların önüne sepetlerde ekmek bırakılmıştır. Zekat ve fitre, layık olanlara verilmiştir.
İslam Milleti en zor günlerinde bile bu milli geleneğini sürdürmüştür. Artık günümüz de sosyal yapının değişimi ile ekonomik zorluklardan dolayı, yardımlaşma şekil değiştirmiştir. Devlet kontrolün de hizmet veren kurumlar, vakıflar, dernekler yardım yapmaya çalışmaktadır
Ancak bazı illerimizde yüzyıllar öncesinden gelen Yardım Sepeti hizmeti devam etmektedir. Bu insani yardım Askıda Ekmek tanımı ile ekmek üzerinde yoğunlaşmıştır.
askıda ekmek nasıl oluyor?
Fırından günlük ihtiyacınız olan 2 ekmek aldığınız da, 3 ekmek parası veriyorsunuz. Vermiş olduğunuz bir ekmek askıda ilan ediliyor. Parası olmayan vatandaşımız da, o ekmeği bedelsiz alabiliyor
Bu yardımlaşma şekli, Avrupa da değişik gıda maddeleri üzerinde kullanılıyor. Askıda kahve-çay gibi.
Avrupa bu yardımlaşma tarzını Osmanlının Avrupayı idare ettiği dönemde öğrenmiştir.
Komşusu aç iken, Tok yatan Bizden değildir. (Hadis)
URFA'NIN HER MAHALLESİNE YAYILMASI BEKLENİYOR
Bölgemizde milyonlarca evsiz barksız mültecinin bulunduğu böyle bir dönemde başlatılan "ihtiyacın varsa al, yoksa as" kampanyası büyük bir sosyal yaraya merhem olması bekleniyor.
Bu kampanyanın sadece Karaköprü ile sınırlı kalmayacağı ve Urfa'nın her mahallesinde yaygınlaştırılacağı açıkladı.