Dünya'yı bu vahşete sessiz kalmakla suçlayan İHH Şanlıurfa temsilcisi Behçet Atila; "Türkiye olmak üzere, İslam dünyasını harekete geçmeye çağırıyor ve saldırıların durdurulması konusunda uluslararası bir baskı oluşturulmasını talep ediyoruz" ded.
ATİLA AÇIKLAMASINDA:
Kaçırılan İsrailli 3 illegal yerleşimci gencin faili meçhul bir cinayete kurban gitmesi ardan İsrail işgal rejimi, boş bir alanda bulunan cesetlerin sorumluluğunu alelacele Filistinli Hamasa atarak Filistin halkının üzerine bomba yağdırmaya başladı.
HAMAS yönetimi bu olayla hiçbir şekilde alakası olmadığını ifade ettiği ve hiçbir Filistin grup bu saldırıyı üstlenmediği halde, İsrail işgal rejimi olayları saptırarak bildik katliam politikasına başladı. Yahudi yerleşimcilerin 17 yaşındaki Muhammed Ebu Hudyarı kaçırıp benzin içirdikten sonra diri diri yakmalarını unutturmaya çalışan Siyonistler, bölgedeki gerilimi kendileri için avantaja dönüştürmeye çabalıyor. İşgal rejiminin en bildik taktiği ise, dikkatleri başka yöne çekip olayları terör meselesi haline getirmek ve yaptığı katliamları terörle mücadele adına yaptığı yalanını uydurmak.
Gazze hali hazırda uzun zamandır dünyanın en büyük açık hava hapishanesi konumunda. Son zamanlarda ise Mısırda meydana gelen askeri darbenin ardından Gazzenin dünyaya açılan kapısı olan tünellerinin büyük bir kısmı kapatıldı. Gazze iyice bir çıkmazın içerisine girdi. Bunun üstüne bir de İsrail işgal rejiminin Gazzeye yönelik askeri operasyona başlaması zaten büyük bir dramın yaşandığı Gazzeyi Ramazan ayı içerisinde daha da zor şartlara sevk etti.
Operasyonun ilk günlerinde askeri alanları vuran İsrail işgal güçleri son birkaç gündür sivil hedefleri, evleri ve camileri de vurmaya başladı. Yapılan bombalamalarda şu ana kadar en az 27 kişinin hayatını kaybettiği bildirilirken yüzlerce yaralının olduğu aktarılıyor.
Tüm bunlar yaşanırken ambargo altındaki Gazzede, sadece zorunlu insani ihtiyaç maddeleri değil aynı zamanda ilaç sıkıntısı da tekrardan baş gösterdi. İnsanlar açlık ile mücadeleye etmeye çalışıyor. Gazze halkı iftar ve sahurda yiyecek yemek bulmanın derdine düşmüş durumda.
Kendisine hiçbir yaptırım uygulanamayan, dünyanın şımarık çocuğu İsrail dünyanın bu sessizliğinden de güç alarak mübarek Ramazan ayı içerisinde bir yanda Gazze halkına bombalar yağdırıyor öbür yanda Kudüsteki imha operasyonlarına devam ediyor.
Tüm bu yaşanan vahşet karşısında başta Türkiye olmak üzere, İslam dünyasını harekete geçmeye çağırıyor ve saldırıların durdurulması konusunda uluslararası bir baskı oluşturulmasını talep ediyoruz.