Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde bulunan Ukkaşe bin Mihsan el- Esedi’nin (r.a.) türbesine, Gaziantep ve çevre illerden çok sayıda ziyaretçi geliyor. Hz. Ukkaşe’nin kabri, Gaziantep’in en çok ziyaret edilen mekânları arasında yer alıyor.
Aileleriyle birlikte türbeyi ziyaret eden vatandaşlar, uyarıları dikkate alarak türbe içlerinde sadece dua ediyor ve Kuran-ı Kerim okuyor. Gaziantep ve çevre illerden gelen ziyaretçiler olduğu gibi İstanbul, Bursa ve diğer farklı uzak illerden de gelen ziyaretçiler oluyor.
Ailesi ile birlikte İstanbul’dan gelerek Ukkaşe bin Mihsan el- Esedi’nin (r.a), türbesini ziyaret ettiğini dile getiren ziyaretçiler, Hz. Muhammed’in (a.s.v) peygamberlik mührünü öpme şerefine nail olmuş bir sahabeyi ziyaret etmenin heyecan verici olduğunu belirtiyor.
Ziyaretçiler, “Biz buraya İstanbul’dan geldik. Peygamber efendimizin sahabesini ziyaret etmek amacıyla sık sık buraya geliriz. O’nun sahabesini ziyaret etmek gerçekten çok heyecanlı ve güzel bir duygu. Bu mübarek zatı ziyarete geldik.” dediler.
Sahabe’nin bu topraklara kadar gelerek İslam’ı yayması ve bu topraklarda medfun olmasının kendileri için önemli olduğunu belirten ziyaretçiler, “Sahabe-i kiramdan birisi olan Ukkaşe hazretlerini ziyaret etmek istedik. Sahabe’nin bu topraklara kadar gelmesi ve bu topraklarda medfun olması bizler için önemli ve değerlidir.” şeklinde konuştular.
Ukkaşe bin Mihsan el- Esedi
Hz Ukkaşe (r.a.) ashabın ileri gelenlerinden ve fazilet erbabından olup Medine’ye hicret ederek, Bedir savaşına katılmış hayatı boyunca büyük zorluklarla karşılaşmış ve yılmadan mücadele etmiştir. Bedir savaşı esnasında kılıcı kırılmış, Hz. Peygamberin ona verdiği bir hurma dalı kılıç vazifesi görmüştür. Hz. Ukkaşe (r.a.) daha sonra Uhud ve Hendek gibi savaşlara da katılmıştır.
Ebu Hureyre ile İbni Abbas kendisi hakkında hadisler rivayet etmişlerdir. Peygamberimizin sağlığında Hz Ukkaşe'nin cennet ehlinden olması için duada bulunmuştur. Dünyada iken cennetle müjdelenen kişilerden olan Hz Ukkaşe (r.a.) Peygamberlik mührünü öpen ve gören tek sahabedir. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)
