Türkiye Jokey Kulübünün Harran Üniversitesi ev sahipliğinde düzenlediği At Yarışlarının Toplum Üzerindeki Ekonomik, Bilimsel ve Sosyo-Kültürel Etkileri konulu panel dün Ziraat Fakültesi konferans salonunda gerçekleştirildi.
Harran Üniversitesinde At Yarışlarının Toplum Üzerindeki Ekonomik, Bilimsel ve Sosyo-Kültürel Etkileri konulu panelde konuşan TJK Başkanı Behçet Homurlu, At yarışı bir kumar değildir. Ata merakı olan insanlar, atı sevenler bahse girmeden de bunu yapabilir. Hipodroma gidip atların koşusunu seyretmek, at gibi övgüye layık bir hayvanı sevmek kumar değildir. İnsanlar kumar oynamak isterse, cebimdeki tek mi çift mi diyerek, zar atarak, gelen arabanın plakası tek rakam mı, çift rakam mı diyerek de kumar oynuyor. Atçılığı kumar olarak görmek doğru değil dedi.
Dünyaca ünlü Arap atlarının Türkiyede yetiştirildiği en önemli merkez olan Şanlıurfada gerçekleştirilen panelin açılış konuşmalarını Türkiye Jokey Kulübü (TJK) Başkanı Behçet Homurlu ile Harran Üniversitesi (HRÜ) Rektörü Prof. Dr. İbrahim Halil Mutlu yaptı.
Türkiyede yarış atı yetiştiriciliği, at yarışlarında bahis ve at sevgisinin ele alındığı panele konuşmacı olarak HRÜ Veteriner Fakültesi Zootekni Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muğdat Yertürk, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı I. Hukuk Müşaviri ve Yüksek Komiserler Kurulu Yetkili Üyesi Erdal Celal Sumaytaoğlu, TJK Muhasip Üyesi Cüneyt Çalıcıoğlu, TJK Asli Üyesi ve Sanatçı Faruk Tınaz, TJK Asli Üyesi ve Safkan Arap Atı Yetiştiricileri Derneği Başkanı M. Cihat Gürüz, Spor Yazarı ve Eski Futbol Hakemi Erman Toroğlu, Şanlıurfalı ünlü jokey Selim Kaya, Oyuncu Cemal Hünal ve Sanatçı Burcu Güneş katıldı.
Çok sayıda üniversite öğrencisi ve Şanlıurfalı at yetiştiricisi ve yarış atı sahibinin de katıldığı panelde konuşan Yrd. Doç. Dr. Muğdat Yertürk, yarış atı olarak kullanılan ve Türkiyedeki asıl merkezi Şanlıurfa olan safkan Arap atlarının özeliklerini bilimsel verilerle ele aldığı konuşmasında, Arap atının M.Ö. 2500 yıllarından beri Arap yarımadası ve çevresinde tanındığını ve yetiştirildiğini, bu atın anavatanının Arabistan yarımadası, Suriye ve Irak olarak kabul edildiğini kaydederek, Bu bölgenin iklim şartları ve Arapların uyguladıkları yetiştirme yöntemi ile atın ırk özelliklerini koruduğunu söyleyerek, Türkiyede Arap atı yetiştiriciliğinin Osmanlı döneminde saraydan intikal eden aygır ve kısraklar ile Urfa bölgesinden temin edilen 1 aygır ile 7 baş kısraktan, ayrıca değişik yıllarda Arabistan ve Iraktan getirilen atlardan teşekkül olduğunu belirtti. Ülkemizde Arap atı yetiştiren özel tetiştiricilerin daha çok Urfa, Mardin, Adana ve Bursada yoğunlaştığını kaydeden Yertürk, Türkiyede Arap ve İngiliz atları yarış maksatlı yetiştirildiği için seçimlerde daha çok yarış performansının ön plana çıktığını dile getirdi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Pedigri şubesinde 1950 yılından bugüne kadar atlara ait soy kütüğü kayıtları tutulduğunu hatırlatan Yertürk, bu kütüğe kayıtlı olmayan ve pedigri verilmeyen atların, at yarışlarına katılamadığını söyledi.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı I. Hukuk Müşaviri Erdal Celal Sumaytaoğlu ise, Bakanlığın atçılığa verdiği önem ve sunduğu katkılar ile çeşitli yasal düzenlemeler hakkında katılımcılara bilgiler verdi. Atçılığı kumar olarak görmediklerini ifade eden Sumaytaoğlu, atçılığın en iyi atı yetiştirme olduğunu ve en iyi atın yarıştırılarak belirlendiğini söyleyerek, İnsanlar bunun üzerine bahse giriyor, başka şeyler üzerine de bahse girebilirler. At yarışı üzerine bahis oynanıyor diye atçılığı kumar olarak görmek doğru değil dedi.
TÜRKİYEDE İYİ AT YETİŞTİRİLİYOR AMA İYİ FUTBOLCU YETİŞTİRİLMİYOR
TJK Üyeleri Cüneyt Çalıcıoğlu, Faruk Tınaz ve M. Cihat Gürüz de atçılık üzerine yorumlarını yaptıktan sonra söz alan Spor Yazarı ve Eski Futbol Hakemi Erman Toroğlu, Türkiyede çok iyi at yetiştiriliyor ama futbolcu yetiştirilmiyor diyerek başladığı konuşmasında, çocukluğundan itibaren atçılıkla olan bağını anlattı. İlk para kazanmasını Ankara Hipodromunda işçilik yaparak elde ettiğini anımsatan Toroğlu, Atlarla Hipodromdaki bu çalışmamla tanıştım. Atçılık, Türkiyede futboldan daha çok ilgi görüyordu. Türkiyede hiçbir futbol sahası çim değilken, Ankara Hipodromunda çim pist bulunuyordu. Biz de futbol çalışmalarımızı zaman zaman kaçamaklarla bu çim pistlerde yapıyorduk dedi.
Şanlıurfaya 1978 yılında geldiğini ve o zamandan bu yana çok büyük değişiklikler yaşandığını kaydederek, Su buralara hayat vermiş. Uçaktan aşağıya baktığımda koca bir şehir ve uçsuz bucaksız topraklar gördüm. Bu kentin kıymetini bilin diyerek devam ettiği esprili konuşmasıyla salonu adeta kahkahaya boğdu.
50 BİN TLYE ALDIĞIMIZ AT, 8 MİLYON TLKAZANDIRDI
Pahalı olan atın iyi at olduğu fikrinin doğru olmadığın söyleyen Jokey Selim Kaya, Bu doğru değil. Bizim 50 bin TLye aldığımız bir atımız, bize 7-8 milyon TL kazandırdı. Ata iyi bakmak, onu sevmek önemli olandır dedi.
Türkiyenin ünlü jokeylerinden, Şanlıurfalı at yetiştiricisi Kaya ailesinin bir ferdi olan Selim Kaya, atçılıkla olan bağının dedelerine kadar uzandığını hatırlatarak, atçılığın bir sevgi olduğunu ve bu sevgiden vazgeçmenin çok zor olduğunu kaydetti. Kendisinin ilk okulu dahi okumaya fırsat bulamadığını, yine kendisi gibi Jokey olan kardeşi Ali Kayanın da attan düşmesi sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatan Selim Kaya, At yetiştirmek, ata binmek apayrı bir sevgi. Jokeylik ise bir meslek. Her meslek gibi bu meslek de büyük fedakarlık istiyor. Meslek uğruna 2-3 gün yemek yemediğim, ekmeğin, tuzun, şekerin tadını unuttuğum günler oldu. Ama bu bizim işimizdi ve işimizi seviyorduk. Biz işimizi sevip en iyi şekilde yaptığımız ölçüde karşılığını alıyoruz diyerek, salondaki üniversiteli gençlere amaçlarının diploma almak olmaması gerektiğini, yapacağı işleri en iyi şekilde yapabilmeleri için gerekli olan bilgi ve beceriye sahip olmalarının önemli olduğu mesajını verdi.
AKALTUN: ŞANLIURFALILAR UÇMAYI ÖĞRENCEK
Türkiye Kick Boks Milli Takım Antrenörü Şanlıurfalı sporcu ve Türk Hava Kurumu Şube Başkanı Murat Akaltun, panel sonunda THK Genel Başkanlığı tarafından gönderilen teşekkür plaketlerini katılımcılara takdim etti.
Kısaca THKnın çalışmalarından bahseden Akaltun, THKnın sivil havacılıkla ilgili Şanlıurfada kurs açma hazırlığında olduğunu söyleyerek, atçılık sevgisinin yanında havacılığın da Şanlıurfa için önem kazanacağına ve büyük başarılar elde edileceğine inandığını söyledi.
BURCU GÜNEŞ KONSERİ
HRÜde gerçekleştirilen ve üniversiteli gençlerin büyük ilgi gösterdiği panele katılan oyuncu Cemal Hünal ve sanatçı Burcu Güneş de atçılığa olan ilgilerinden kısaca bahsettiler. Issız Adam adlı filmle yıldızı parlayan Oyuncu Cemal Hünal, ata ve at binmeye olan merakının hayatının büyük bölümünü işgal ettiğini ve bunu severek yaptığını kaydederek, başından geçen talihsiz olaylara rağmen ata binme sevgisinden vazgeçmediğini söyledi.
Programa özel yaptırdığı at figürlü yüzüğüyle katılan sanatçı Burcu Güneş de, İzmirli olması nedeniyle babasıyla birlikte küçük yaşlarda hipodroma gittiğini ve atlarla böylece tanıştığını belirterek, hayvan sevgisi olarak ata duyduğu ilgiyi anlattı.
Atçılığın her yönüyle ele alındığı panel, Burcu Güneşin verdiği konserin ardından sona erdi.
