banner2
Öne Çıkanlar Sanlıurfa Urfa URFASPOR Türkiye Diyarbakır

Muhafazakar Kürt siyasetinin aktif isimlerinden Mir Sedrettin Karahan'ın, üyesi olduğu HDP Mardin il örgütünden istifa etmesi büyük bir yankı uyandırdı. Yaklaşık bir buçuk sene önce HDP’ye katılan ve ani bir kararla istifa eden Karahan, HDP’nin Kürtlerin sayesinde bu günlere geldiğini, ama Kürtleri bırakıp Sosyalist Sol marjinal gruplara takılarak bir ideoloji partisi haline geldiği, bunun insanlık ve bölge onuruyla, bağdaşmadığından dolayı istifa ettiğini belirtti.

Karahan, HDP'ye girdiği tarih ve istifa ettiği süreç dışında bir çok önemli konuyla ilgili İlke Haber Ajansına (İLKHA) çarpıcı açıklamalarda bulundu.

“Halkın çocuklarının bir hiç uğruna ölümüne engel olmak için HDP’ye katıldım”

Kanayan bu yarayı durdurma ve halkın çocuklarının bir hiç uğruna ölümüne engel olmak için yola çıktğını söyleyen Karahan, “HDP’ye aktif olarak desteğim Mart 2014’ te oldu. Bir davet üzerine HDP’de siyaset yapmaya kararı aldım. HDP genel merkezi tarafından bizatihi Demirtaş’ın kendisi tarafından bana davet gelmişti. HDP’den siyasete girerken, bunu onlara söylemiştim. Yıllar yılı biz muhafazakâr Kürt siyasetinin çizgisinde siyaset yaptık. Bizim yapmak istediğimiz aslında bu topluma huzur getirmekti. Dedelerimiz umum müfettişliğince, babalarımız sıkıyönetimlerce yönetildi, bizler de gençliğimizi olağanüstü hallerde yaşadık. Ama bizden sonrakiler olağan yaşasın bu ülkede bir Demokrasi kültürü oluşsun." ifadelerini kullandı.

“Kürtlerin desteğiyle bu günlere geldi Kürtleri bırakıp sol marjinalın kuyruğu oldu”

HDP’nin, Kürtlerin hak davasını savunmak yerine Gezi'nin peşine takıldığına vurgu yapan Karahan, “HDP üzerine aldığı toplumsal görevi yerine getirmeyen bir parti olarak gözüktü. Kalkıp da Kürtlerin hak davasını savunmak yerine Gezi'nin peşine takıldı. Siz bir kitlenin sorununu alırsanız o kitlenin sorunun gereği gibi davranmalısınız. Çünkü onların desteğiyle bu yola çıkmışsınız. Bugün Kürtlerin desteği olmasaydı HDP marjinal sol politikasıyla bu kadar oy alır mıydı? Bunu göz ardı edip kalkıp sanki herşey güllük gülistanlık da Sol Sosyalist marjinal sol kuyruğuna takılarak bir ideoloji partisi haline geldi. Bu noktada samimiyetten uzak kendi halkının sorunlarını görmez bir şekilde kendi evladının ölümlerine duyarsız kalan bir Partide açıkçası siyaset yapmanın insanlık onuruyla, bölge onuruyla uygun olmadığını düşündüm ve istifamı verdim.” dedi.

“Çözüm sürecinin adı var ama kendisi yok”

HDP’nin bu güne kadar yaptığının günü kurtarmak olduğunu ifade eden Karahan, “Çözüm süreci denilen bir süreç yoktu. Bunca zaman konuşulan çözüm sürecinin adı var ama kendisi yok neyi çözdüler?Acaba neyi ortaya koydular? Bu konuşulurken halka rağmen neyi çözmüşler? Eğer siz Demokrasiyi temel Hak ve hürriyetler sorununu konuşmuşsanız biz niye duymadık? Eğer siz Kürt sorununun ve ülkedeki Demokrasi sorunu olan PKK’nin silah bırakması ve silahsızlanmasını konuşmuşsanız niye bu çatışma oldu? Yani tamamıyla HDP’nin bugüne kadar yaptığı sadece günü kurtarmaydı başka da bir şey değildi. Bu saatten sonra çözüm süreci olmayan bir şeyin bozuntusu da olmaz. Bugün mühim olan bu Bölgenin, ülkenin insanlarının birer, birer bir hiç uğruna heba olup gitmemesi fidanların körelmemesidir. Bugün mühim olan bu çocukların ölmemesidir. Araba devrildikten sonra yol gösteren olsa ne olur olmasa ne olur, önemli olan bu arabayı devirmemektir." diye konuştu.

“HDP üzerine düşen sorumluluğu yapmış olsaydı bugün silahlı çatışma yaşanmazdı”

Bugünkü yaşanan kaosun müsebbibinin HDP olduğunu sözlerine ekleyen Karahan, “HDP üzerine düşen sorumluluğu yapmış olsaydı bugün tekrar silahlı çatışma olmayacaktı. Bugün yaşanan kaosun ve problemin temel nedeni HDP’nin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmemesidir.” dedi.

Her kesimin kendini güvende hissedeceği yasal reformların yapılması gerektiğine dikkat çeken Karahan, çatışma ve ölümlerin kimseye fayda sağlamayacağını belirterek herkesin kendini güvende hissedeceği, kendini ifade edebileceği yasal düzenlemelerin yapılarak bunun yeni bir anayasa ile taçlandırılması gerektiğini söyledi.

“Çözümün reçetesi sinemacı tiyatrocuda değil Kürt halkında aranmalıdır”

Kürt sorunun asıl muhatabının bölgedeki Kürtler olduğunu dile getiren Karahan, bu yapıldığı takdirde çözüm reçetesinin ortaya çıkacağını dile getirerek, “Kürt sorunun muhatabı Kürt halkıdır. Ve dolayısıyla eğer Kürt sorunu çözülecekse öncelikle hastalığın teşhisi önemlidir. Birileri kalkıp bu sorunun muhatabıyım demekle bu sorunun muhatabı olunmaz. Bugün Kuzey Kürdistan’da onlarca STK, siyasi parti, aydınlar ve toplumun kanaat önderleri var. Sadece tek bir parti yok. Hükümet bunları arayıp görüş isteyebilir kalkıp da sinemacıdan, tiyatrocudan, cihangirden akil insanları toplayacağına gitsin bölgenin insanlarıyla danışarak bu hususta görüşlerini alsın, böylece reçetesini ortaya çıkarabilir.” diye konuştu.

HDP kendisinden olmayanları suçlayıp dışlıyor

HDP’nin Kürt halkının inanç ve kültürüne saygı göstermesi gerektiğini belirten Karahan, HDP'ye göre muhafazakar insanların şeriatçı, HDP'li olmayan fakirler makarnacı, Kürt kanaat önderleri feodal kişiler olduğunu dile getirerek, "Belki eskisi gibi bu çok dillendirmiyor ama mantalite olarak bunun böyle devam ettiğini görüyorum." ifadelerini kullandı.

 “Özerklik söylemleri siyaseten çok problemli söylemlerdir”

Belediyelerin kaosla değil halka hizmetle ön planda olması gerektiğine dikkat çeken Karahan, “Parti Genel Merkezi nezdinde dile getirdiğim için de çok açık bir şekilde ifade edeyim. 20 yılı aşkındır belediyeler BDP/HDP geleneğinden gelen partilerin elinde. Sizler kaosla değil yaptığınız hizmetlerle alternatif olma noktasında hizmet gösterin, kendi insanınıza değer katarak hizmet gösterin. Yoksa kalkıp da her birinin kafasından kendi kendine oluşturduğu yöntemlerle değil. Keşke bugün Kızıltepe’nin, Mardin’in, Cizre’nin, Şırnak’ın veya bütün diğer belediyelerin Türkiye’de konuşulan hizmetlerinden söz edilmiş olsaydı. Ama hizmeti daha fazla geliştirmek yerine şu aşamada tamamıyla sorunun kendisine yönelik çözüm noktasındayken Özerklik söylemlerinin gündeme getirilmesi siyaseten çok problemli ve sıkıntılı söylemlerdir.” dedi.

"Artık insanlar HDP’yi sorgulamaya başlayacak"

HDP’nin sürekli Kürtlerin meşru hak davasının arkasına sığındığı ve suistimal ettiğine dikkat çeken Karahan son olarak şunları söyledi: “Bundan sonra insanlar HDP’yi sorgulayacak. Çünkü HDP, sürekli Kürtlerin meşru hak davasının arkasına sığındı bu güne kadar hep onu suiistimal etti. İnsanlar bir daha, bir daha, bir daha dedi. Sırf kendi değer yargılarının hatırına bu kadar tavizi verdi ama artık insanların buna tahammülü kalmadı. Bugün Kürtlerin Türkiye’deki oy karşılığı yüzde 30 ve üstüdür. Eğer bugün HDP halen barajı tartışıyorsa demek ki siyasetinde bir basiretsizlik vardır. Kürtleri temsil etmiyordur çünkü Kürtlerin 3'te birini dahi temsil etmiyor durumda. Kürtlerin 3'te birini temsil etmeyen bir Parti öncelikle kendisinde bu yanlışlığı aramalıdır.” (Mehmet Aslan - İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.