Hiç üşenmeden Bingöl'e gittik ve şehrin yöneticileri ile vatandaşlarla konuştuk. Son zamanlarda yapılan yatırımlarla altın dönemini yaşayan Bingöllüleri şimdi de havaalanı heyecanı sarmış durumda. Bingöllüler, böyle güzelliklerin yaşandığı ve çözüm süreciyle birlikte hakim olan huzur ortamında ülkeyi bölmeye çalışanlara destek vermenin devlete zarar vereceği düşüncesinde birleşiyor. İsterseniz, burada yaşayanların Gezi Parkı olaylarında sokağa neden çıkmadıklarını bizzat orada yaşayanlardan dinleyelim
Konuyla ilgili olarak haber7.com'a açıklamada bulunan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Meclis'te de milletvekillerin en çok Bingöl'ün Gezi Parkı eylemlerine destek vermeyen iki ilden biri olmasının merak edildiğini ifade ederek şu değerlendirmede bulundu:
"HALKIMIZ NEYİN HAYIRLI OLDUĞUNU GÖRÜYOR"
"Geçtiğimiz hafta 10. Kalkınma Planı görüşmelerinde Plan bütçe komisyonunda CHP'li vekillerden biri bana şu soruyu sordu: 'Bingöl halkı bu Gezi olaylarında neden eylem yapmıyor?' Benim de cevabım çok netti: Bingöl halkı her zaman hayırlı işlerden yana bir halktır, basiretli bir halktır, neyin ne olduğunu iyi gören bir halktır.' Alevi'siyle, Sünni'siyle, Türk'üyle Kürt'üyle bütün unsurlarıyla hepsini kastediyorum, değişik görüşleriyle Bingöl halkı neyin hayırlı olduğunu gören, ona göre tavır alan bir halktır."
Bingöl Valisi İbrahim Taşyapan ise Gezi Parkı bahane edilerek bir takım faaliyetler gerçekleştirildiğini söylerken ağaç bahanesiyle yapılan eylemlerin giderek amacından saptırıldığını açıkladı.
"BİNGÖLLÜNÜN DURUŞU DEMOKRATİK BİR DURUŞTUR"
Vali Taşyapan, bu olaylar öncelikle 90'lar gençliğinin masumane hareketi gibi yorumlandı ama olaylara katılan gruplara bakıldığı zaman marjinal grupların yer aldığı, daha çok şiddete başvurulduğu hareketlere dönüştü. Ankara başta olmak üzere bazı illerde de körüklendi. Demokratik hakların kullanımında uluslararası standartları göz önünde bulunduruyoruz. Bizim anayasamıza göre hiç kimse izin almaksızın toplantı ve gösteri yapamaz. Bu konu tartışmasızdır. Ama bu durum kamu mallarına, kuruluşlara zarar verilir hale geldiği zaman gerekli güvenlik önlemleri alınır. Birileri hürriyeti kötüye kullanarak topluma zarar veriyorsa, toplumun diğer kesimlerini korumakta kamu otoritesinin hakkıdır. Bizim ilimizde bu tür hareketler olmadı, eyleme destek verilmedi. Bingöl duruşunu demokratik tavırlardan yana korumayı bilmiştir. Bu bilinçsiz bir hareket değildir. Bingöl halkı tepki gösterilmesi gereken yerde de o tepkiyi göstermekten çekinmez. İlimizde demokratik haklara yüksek düzeyde duyarlılıkta vardır, dedi.
"KOLAY KOLAY GAZA VE PROVOKASYONA GELMİYORUZ"
Bingöl'ün kolay kolay gaza ve provokasyona gelmediğini dile getiren Bingöl Belediye Başkanı Serdar Atalay, Bingöl halkının geçmişten bugüne feraset süzgecinden geçerek, olaylara belli bir analizden sonra tepki gösterdiğini ifade etti. Bingöl'ün teröre karşı da geçmiş yıllarda refleksinin hep çok net olduğunu söyleyen Atalay, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:
KAN DAVASI YOK, TAZİYELERDE BİRLİK' VAR
"7 Kasım 1982 tarihindeki darbe anayasasına Türkiye'de en yüksek ret oranıyla oy veren bir ilimiz. Daha sonra 2010 referandumunda yine katılım oranıyla birlikte en yüksek evet' oyunu veren bir il. Dolayısıyla ülke çıkarlarını ilgilendiren konularda Bingöl nerde durması gerektiğini çok iyi biliyor. Böyle bir özelliği var. Bu özellik bir günde elde edilen bir şey değil Bingöl halkının geçmişten gelen toplumsal bir özelliği. Kanaat önderlerinin yıllar içerisinde yapmış olduğu çalışmalar, öğretiler halkta bir ortak payda oluşturmuştur. İnsanların siyasi fikirleri çok farklı olsa bile belli öğretilerde bir araya gelebiliyorlar. Kan davasının olmadığı şehrimizde taziyelerde AK Parti, CHP, MHP ve BDP'liler bir araya gelebiliyor."
"BİNGÖL RUHSUZ DEĞİLDİR"
Ülkeyi geriye götürecek, hükümeti zorda bırakacak eylemler karşısında Bingöllülerin nasıl tavır takınması gerektiğini çok iyi bildiğini açıklayan Atalay, muhalefetin Bingöllülerin ruhsuz ve ülkedeki olaylara karşı vurdumduymaz olduğu' yönündeki eleştirilerine şöyle cevap verdi:
"33 ASKERİN ŞEHİT EDİLMESİ OLAYI İÇİMİZDE BİR YARADIR"
"Uzman çavuşun bir genç kıza tecavüzü olayında toplumun bütün kesimleri tepki gösterdi. 8 polisimizin ve 10 askerimizin şehit edildiği 2012 olaylarında Bingöl'deki BDP hariç bütün siyasal partilerimiz imza koydu ve ortak bir metin hazırlandı. Bingöl orada da birlik gösterdi. Hala 33 er olayı içimizde kanayan bir yaradır. Bingöl'ün siyasal anlamda duruşu çok nettir ve hiçbir sürpriz hareketi yoktur."
PEKİ VATANDAŞLAR NE DİYOR?
"KILIÇDAROĞLU'NDAN UTANIYORUM"
Doğan Koç (İşadamı-Dernek Başkanı): "Başbakan Erdoğan'ın diktatör olduğuna dair yapılan eleştirileri asla kabul etmiyoruz. Türkiye yıllardır seçilmişlerin değil, atanmışlar tarafından yönetildi. AK Parti iktidarından sonra Doğu ve Güneydoğu'daki insanlar kendilerine değer verildiğini fark etti. Biz 1990 ile 2002 yılları arasında devlet diye bir şey görmedik. Devlet mantığı yoktu, devleti yönetenlerin kim olduğu belli değildi. 2002 den sonra biz gerçek Türkiye Cumhuriyeti devletini yeni gördük. Başbakan Erdoğan'ı eleştiren ve kendisi de doğulu olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan Kürt olduğu için utanıyorum. Gezi Parkı eylemlerinin Bingöl'de olmamasının sebebi, şehrimizin devletine karşı ne kadar itibarlı olduğunun bir göstergesidir. Bingöl hiçbir zaman devlete karşı provokasyonlara gelen bir il değildir. Herkes barış, sevda peşindeyken insanların böyle bir mantığı yürütmesi doğru değil. Vurup kırmalara, şiddete Bingöl asla taviz vermez. Çözüm sürecini hazmedemeyenlerin tertiplediği Gezi Parkı olaylarından utanıyoruz"
"KILIÇDAROĞLU YÜZÜNÜ ARTIK DOĞU'YA ÇEVİRMELİ"
Ahmet Durusu ( Esnaf): "Türkiye aylardır şehit haberi almıyor, Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlarda bir huzur, mutluluk var. Hem Karadeniz hem Ege hem İç Anadolu hem de Akdeniz bölgesindeki insanlar da bu durumdan çok memnun. Gezi Parkı olaylarının meydana geldiği yerlere baktığınız zaman, genelde CHP'nin güçlü olduğu yerlerde olduğunu görecek kadar bilinçliyiz artık. CHP'nin de çözüm sürecine MHP'den daha sert muhalefet yaptığını gördük. Bingöllüler, bu tür olaylarda nasıl davranacağını çok iyi bilir ve ülkeyi zarara uğratacak olaylara sebep olanları da asla unutmaz. Eğer Kemal Kılıçdaroğlu bunu unutturmak istiyorsa artık yüzünü Doğu ve Güneydoğu illerine çevirmeli "
"SADECE BİNGÖL DEĞİL DOĞU'NUN DİĞER İLLERİ DE DESTEK VERMEDİ"
Mehmet Yılmaz (Taksi şoförü) : İstanbul, Ankara ve İzmir'de Gezi Parkı protestoları başladığında bizler buralarda çok korktuk, endişelendik. Çünkü Türkiye'deki bahar havasının kışa çevrilmesinden çok korkuyorduk. Yıllardır barış, demokrasi, huzur ve çağdaş bir ortama aç olan Bingöl, olaylar karşısında neyin ne olduğunu gördü. Aslında bunu sadece Bingöl özelinde düşünmemek gerekiyor. Gezi Parkı eylemlerine genel olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki çoğu şehirler de destek vermedi, vermez de
Haber7
