banner2
Öne Çıkanlar Sanlıurfa Urfa URFASPOR Diyarbakır Faruk Çelik

Fotoğraflarla tarih kokan kent: Diyarbakır

Doğu-batı ve kuzey-güney ticaret yollarının en önemli kavşak noktalarının üzerinde bulunan Diyarbakır, hem İslamiyet öncesi, hem de İslamiyet’ten sonraki dönemlerde önemini koruyarak çeşitli uygarlıkların tarihi ve kültürel mirasını günümüze kadar taşımıştır.

Öte yandan her devirde önemini koruyan Diyarbakır’ın son zamanlarda şiddet ile anılması üzüntü veriyor.

Anadolu ile Mezopotamya; Avrupa ile Asya arasında doğal bir geçiş yolu ve bir köprü görevi gören Diyarbakır, çeşitli uygarlıkların tarihi ve kültürel mirasını günümüze kadar taşımıştır.

Tarihte Amida, Amid Amed, Kara-Amid, Diyar-Bekr, Diyarbekir ve Diyarbakır adlarını alan şehir, Güneydoğu Anadolu Bölgesinin orta bölümünde El-Cezire denilen Mezopotamya´nın kuzey kısmındadır.

Diyarbakır Surları ve Hevsel Bahçeleri

Bölgede hüküm süren medeniyetlerin, kültürlerin ve dönemin ihtiyaçları doğrultusunda şekillenerek özgünlüğünü ve 7 bin yıllık tarihsel varlığını sürdüren Diyarbakır Kalesi, surları ve burçları hala orijinal ve özgün kültür varlıkları olarak yaşamakta, Dünya tarihi için önemli bir evrensel miras özelliğini korumaktadır.

Hevsel Bahçeleri, bahçe kültürünün çok önemli olduğu bir coğrafyada yer alan tarihi boyunca halkın kullanımına açık sivil bir bahçe olarak özgün bir değer ortaya koymaktadır. 30’dan fazla uygarlığın izlerini taşıyan bir bölgede 8 bin yıl gibi çok uzun süredir bahçe olarak var olmasıyla, tarımsal değerinin dışında, kültürel ve tarihi olarak da özgün bir yere sahiptir.

Yontma taş ve Mezolitik devirlerde Diyarbakır ve çevresindeki mağaralarda yaşanıldığı, yapılan Arkeolojik araştırmalar ile anlaşılmıştır. Ergani yakınlarındaki Hilar Mağaraları paleolitik dönemden itibaren yerleşime sahne olurken, Roma Döneminde de M.S. 1-5 yüzyılda yerleşim devam etmiştir.

Silvan yakınlarındaki Hassuni Mağaraları mezolitik dönemde yerleşim yeri olarak kullanılmış olup antik dönemde özellikle Hristiyanlığın ilk yıllarında ve Ortaçağ´da da yerleşim özelliğini sürdürmekle beraber Anadolu’nun en eski mağara yerleşim yerlerinden biridir.

Anadolu´nun en eski tarımcı köy topluluklarının bir örneğini veren Ergani yakınlarındaki Çayönü Tepesi, günümüzden 10 bin yıl önceye dayandığı belirtilen tarihiyle sadece bölge tarihine değil dünya uygarlık tarihine de ışık tutmaktadır.

Son yıllarda Bismil ilçesinde yapılan arkeolojik çalışmaların ışığında yakın doğudaki en erken yerleşim yerlerinden birinin günümüzden 12 bin yıl öncesine dayanan Körtiktepe olduğu düşünülüyor.

Diyarbakır´ın kent merkezinin tarihine baktığımızda ise M.Ö. 3. binde kente Hurri-Mitaniler´in egemen olduklarını görüyoruz.

M.Ö. 1260´a dek egemenliklerini sürdüren Hurri-Mitaniler´den sonra sırasıyla Asurlular, Aramiler, Urartular, İskitler, Medler, Persler, Makedonyalılar, Selevkoslar, Partlar, Büyük Tigran İdaresi, Romalılar, Sasaniler, Bizanslılar, Emeviler, Abbasiler, Şeyhoğulları, Hamdaniler, Mervaniler, Selçuklular, İnaloğulları, Nisanoğulları, Artuklular, Eyyübiler, Moğollar, Akkoyunlular, Safeviler ve Osmanlılar gibi 33 farklı medeniyet Diyarbakır´a egemen olmuşlardır.

Güneydoğu Anadolu Bölgesinde yer alan Diyarbakır, 37,52 kuzey enlemlerinde, 40,13 doğu boylamlarında bulunmaktadır. Kenti doğudan Batman, Muş; güneyinde Mardin, batısında Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya; kuzeyinde Elâzığ ve Bingöl sarmaktadır.

İlde yüzey şekilleri oldukça sadedir. Çevresi yüksekliklerle kuşatılmış ortası çukur bir havza durumundadır. Diyarbakır havzası olarak bilinen bu çukuru batı-doğu doğrultulu geniş Dicle Vadisi oluşturur. Kent kuzeyden Güneydoğu Toroslar yayı ile kuşatılmıştır. Bu dağlar Doğu Anadolu Bölgesi´yle Güneydoğu Anadolu´ya birbirinden ayırır. Diyarbakır havzasının güneybatısında ise Karacadağ kütlesi yükselir. Karacadağ, koyu renkli lavların yığılmasıyla oluşmuş eski bir volkan kütlesidir.

Akarsuları

İlin en önemli akarsuyu Dicle Nehri’dir. Elazığ ili sınırları içinden çıkan bu akarsu, Diyarbakır ilinin topraklarına girmektedir. Kentin içinde geniş bir yatak içinde akar. En büyük kollarını Diyarbakır il sınırlarını terk ettikten sonra almaktadır. GAP kapsamındaki alt projelerden bazıları Dicle Havzası’nda bulunmaktadır.

Barajlar

GAP çerçevesi içinde inşası hala devam etmekte olan Karakaya, Devegeçidi, Kral Kızı, Dicle gibi barajların önemli bir bölümü Diyarbakır çevresindedir. Hidroelektrik enerji yanında baraj ve göletlerden elde edilen su, tarımsal alanlarda yeni olanaklar sağlamaktadır.(M. Sıddık Bilge – İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.