Fakıbaba fikir kulübünde konuştu

Hazırlayan:Aziz Budak-Ayetullah Yüksel
OLAY Gazetesi’nin periyodik olarak düzenlediği ‘FİKİR KULÜBܒnün bu haftaki konuğu Ak Parti Şanlıurfa Milletvekili Ahmet Eşref Fakıbaba oldu. Yazarlarımızın sorularına içtenlikle yanıtlayan Fakıbaba, önemli olan Şanlıurfa halkı için samimi bir şekilde çalışmak olduğunu söyledi.
İşte o söyleşi;
BEN BELEDİYE BAŞKANLIĞINI DAHA ÇOK SEVİYORUM.
Celal Çiftçi: Belediyecilik ve Vekillik arasında ne gibi fark var?
Milletvekilliği ve belediye hep insan odaklı çalışmalardır. İnsanlar sizden bir şey istiyor ve siz onların problemlerini çözmek için mücadeleler veriyorsunuz. Milletvekilliğine yeni yeni ısınmaya başladım. İnsanlara yardımcı olmaya çalışıyorsunuz. İnsanların size söylemiş olduğu sorunu çözdüğünüz zaman hakikaten mutlu oluyorsunuz. Belediyecilikte neydi vatandaş suyu olmadığını, yol istediğini ve buna benzer isteklerle yine insan odaklı çalışmalar yapıyorsunuz. Hizmet çeşitleri milletvekilliğinde daha fazla. Belediyede belediyecilikle uğraşıyorsunuz, parklar, yollar vb. şimdiyse hükümet kurulmadığından dolayı daha proje safhasına geçilmedi. Bana göre ikisinin de ayrı güzellikleri var. Önemli olan şehrin için halkın için samimi bir şekilde çalışmaktır. Bana hangisini seviyorsanız diye sorarsanız ben belediye başkanlığını daha çok seviyorum.
BİZİMLE URFA FARKLI BİR DÖNEM GEÇİRECEKTİR
Celal Çiftçi: Siz diğer vekillere nazaran vatandaş tarafından kolay ulaşılan birisiniz. Bu sizi yoruyor mu?
Esasen diğer vekil arkadaşlarımıza ulaşmakta pek zor değil ama tabi ki biz yıllardan beri başhekimlikten, Belediye başkanlığımız dönemi dahil 25 yıl halkla iç içeyim. O yönden bana ulaşmaları çok kolay oluyor. Ben merkeze baktığım zaman merkez Urfa’nın yarısı bu problemlerin bana iletilmesi bende toplanması doğal bir olay. Yorulmaya gelince hayır yorulmuyor tabi zaman zaman bir yorgunluğumuz oluyor, oda bize ulaşan sorunları çözdüğüm zaman bu yorgunluğum bitiyor. Problemleri halkın arasında indikçe daha iyi anlıyorum. Hükümet kurulduğunda diğer arkadaşlarımızla beraber inşallah Urfa’da her bir sorunu çözeceğiz. Bizimle Urfa farklı bir dönem geçirecektir.
Celal Çiftçi: Halkın içinde olan bir vekilsiniz Urfa’nın şuan acil çözülmesi gereken en temel sorunları nelerdir?
Şimdilik DEDAŞ’la ilgili en büyük problemler yaşanıyor. Özellikle desteklemelere bloke konulması. Suriyelilerden dolayı yaşanılan problemler var. Zaten bizde yüksek olan işsizlik oranı bu Suriyelilerin gelmesiyle ayrı bir boyuta ulaştı. İşsiz arkadaşlarımız şimdi iş bulmakta zorluklar yaşıyorlar. Özellikle yine Suriyeli bağlantılı düşündüğüm gençlerin özellikle uyuşturucu ve madde bağımlılığı yapan maddelerin kullanım oranının yükselmesi çok önemli problemlerden bir tanesidir. Bir diğeri küçük ve orta sınıf esnafın şu geçiş dönemlerinde iş durgunluğu yaşanıyor. Bunlar çok kısa zamanda ortaya çıkan problemlerimizden sadece bir kaçıdır.
Celal Çiftçi: İl bazında yürütülen Suriye politikasında sizin görüşlerinize başvuruldu mu?
Tam 2 ay oldu bu bizim şansız dönemimiz. Bizi Sayın Başbakan sadece bir defa bizi topladı ve özel olarak konuştu bizimle. Onun dışında ne biz Urfa’nın problemlerini anlatabildik nede onun böyle bir fırsatı oldu. Hükümetin kurulması, Suriye olayları bunların hepsi sayın Başbakanımızı başta en çok etkileyen olaylardır. Bu gibi büyük meseleler dururken bizim kalkıp bunları anlatma lüksümüz olmadı. Çünkü hükümette kurulmadı. Hükümet kurulduğunda ben inanıyorum ki arkadaşlarla beraber yanına gidip bu sorunlarımızın çözümü için öneriler sunacağız. Urfa’nı çok önemli bir il olduğunu Ak Parti camiası olarak hepimiz farkındayız. Özel bir ilgi ve önem verileceğine inanıyorum.
BURADA HALK BİZE SARI KART GÖSTERDİ

Celal Çiftçi: Seçim sonuçlarına döndüğümüzde Ak Partinin kalesi olan Urfa’da seçimlerde HDP ile başa baş bir seçim yaşandı. Bu oy kaybı nasıl oldu. Bunu neye bağlıyorsunuz ve nasıl değerlendireceksiniz?
Ben halkın verdiği karara kesinlikle saygı duyarım. Ak Parti olarak ta saygı duyduğumuzu ifade ettik. Tabi burada bir oy kaybı yaşandı 10 milletvekili olan bir partiydik bu seçimde 7’ye düştü. Burada halk bize sarı kart gösterdi. Bunun farkındayız. Başbakanla görüştüğümüzde zaten bunun sebepleri üzerinde görüştük. Biz inşallah halktan mesajı aldık. Bu mesajla bize gösterilen sarı kartı yeşile döndürmek için hepimiz bütün gücümüzle çalışacağız. Ciddi manada kapsamlı bir anket yapılması lazım. Halkın istekleri neler olduğunu tespit edip bunların bir an önce tamamlanması gerekiyor. Bu halk bize nasıl sarı kart gösterdiyse kırmızı kartta gösterebilir. Bu Urfa içinde iyi olmaz.
O BULVARDA YAPILAN UYGULAMA HATALI
Celal Çiftçi: Atatürk Bulvarında yapılan yol çalışmalarından bu yana 6 vatandaş orada can verdi. Siz bir belediye Başkanlığı yapmış birisi olarak o projeyi nasıl değerlendiriyorsunuz ve o kadar vatandaşımızın ölmesi sizce normal bir durum mudur?
Ben o bulvarda yapılan uygulamanın hatalı olduğunu açık açık söylüyorum. Evet, orada yanlış bir uygulama yapıldı. Benim partimdir biz hata yapmayız demem doğru olmaz hatasız bir cenabı Allah var. Bana göre o bulvarda mutlaka ve mutlaka iyi bir niyetle yapılmış bir proje olduğuna inanıyorum. Fakat orada 6 insanımız can veriyorsa 7’inci insanımızın hayatını kaybetmemesi için şuanda acilen bir önlem almamız gerekiyor. Allah korusun bu yolda daha kaç insanımız ölecek. Bir daha vah demeden bence Büyükşehir’in bunu bir daha eline alıp bu projeyi düşünmesinde fayda var diye düşünüyorum.
BURADAN KİMSE KEYFİNDEN GÖÇ ETMİYOR
Numan Babacan: Urfa’nın en büyük sorunlarından biri olan Mevsimlik tarım işçilerinin şartlarını düzeltecek bir çalışmanız olacak mı? Tersine bir göç yaşanması gerekirken GAP’ın merkezinde bunlar neden yaşanıyor?
Biz hem Yozgat’a Hem Malatya’ya tarım işçileri hemşerilerimize gittik ve orada özellikle yaşadıkları ortamı yakından görmek istedik. Gerçekten ben o ortamı gördüğümde hemşerilerim olarak orada yaşadıkları ortamı görünce çok üzüldüm. Çünkü onları bu yaşamı hak etmiyorlar. Bir defa çok az bir parayla hem kendileri hem de çocukları perişan durumdalar. Çocukların eğitim durumu hemen hemen hiç yok çünkü ortalama 7 ay kalıyorlar. Buda eğitimlerini aksatıyor. Bu çocukların eğitimi, yaşam şartları, sağlık durumları bunlar çok önemlidir. Ben bu konuda Sayın Başbakanımıza veya bakanımıza birinci ağızdan en iyi şekilde bilgi vereceğime, mücadele edeceğime inanıyorum. Bu mutlaka ve mutlaka Ak Parti hükümetinin düzeltmesi gereken önemli konulardan bir tanesidir. Onlar orada düşük ücretle çalıştırılıyor, sağlık sigortaları yok, Hijyenle ortamları yok. Çalışma saatleri belli değil. Ben bunları her yerde dile getireceğim. Bizi burada işçilerimize istihdam sağlayıp onların göç etmelerini engellememiz lazım. Buradan Kimse keyfinden göç etmiyor. Ben özelleştirmenin yanındayım ama bu bölgede eğer hala özel sektörü getirmediysek ve istihdamı sağlayamadıysak KİT’ler (Kamu İktisadi Teşebbüsü (KİT) kavramı ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, genel olarak kamu kaynaklarını kullanmak suretiyle ekonomik alanda faaliyet gösteren Devlet Kuruluşlarını ifade etmektedir.) Düşünülür. Bakın bu bölge için bir çözümdür. Bu yönde birkaç tane fabrika açılabilir. Başka ülkelerde de bu yapılıyor bu insanların işsizliğini azalttığımızda o kitler tekrar özel sektöre devredilsin. Zaten devletin KİT’lerden amacı kar elde etme olamaz. Sosyal Devletin öncülüğü de bu. Ben çözüm olarak şimdilik bu yönde düşünüyorum.
BEN YANLIŞ GÖRDÜĞÜM ŞEYLERİ BELİRTİRİM
Bilal Bebe: Siz eski bir Belediye Başkanı olarak Mevcut Belediye Başkanının çalışmalarından memnun musunuz?
Ben bu konuda bir şey söyleyemem bunu en iyi halk bilir. Kimi iyi diyor kimi beğenmiyor. Bunu benim söylemem doğru olmaz. Ama ben yanlış gördüğüm şeyleri de belirtirim yani. Eğer bir yerde 6 insan ölmüşse 7. Ölmesin diye derhal önlem alman lazım. Bakın mesela ben bunu söylerim. Diğer çalışmalarını da halka sormak gerekiyor.
Bilal Bebe: Sizce koalisyon kurulur mu, bundan sonra ki süreç ne olur, yakında bir erken seçim görüyor musunuz? Şimdi şöyle halktan bize verilen mesaj koalisyon kurun mesajıydı. Koalisyon kurulursa bana göre daha iyi olur. Fakat koalisyon kurulmaması için karşı tarafın bahanesi olursa da hızlı bir şekilde seçime gidilmesinde fayda olacaktır diye düşünüyorum.
KİMSE ARAMIZA FİTNE KOYMAYA ÇALIŞMAZSIN
Abdullah Aslan: Oy kaybınızda, demokratikleşme sürecinin tıkanması ve son dönemlerde ayrıştırıcı bir dil kullanılması, özellikle aynı şekilde Cumhurbaşkanının söylemleri mi sebep oldu?
Şimdi oy kaybımızın çok çeşitli nedenleri var. Bunu sadece bir nedene bağlayamayız. Bana göre barış sürecinin devam etmesi ve kardeşlik ortamı içerisinde bizlerin hep beraber yaşaması hepimizin en büyük arzusudur. Ben ce bu sürece dikkat etmek ve bırakmamak lazım. Bu demokratikleşme süreci de devam etmek zorundadır. Bu süreci bu istiyor bu istemiyor diye değil bu süreç devam etmesi gerektiği için devam etmemiz lazım. Ben şiddete ve silaha karşıyım. Yoksa hakkın varsa bunu demokratik ortam dile getirilmesi kadar doğal bir şey olamaz. Türk, Kürt ve Arab’ı biz kardeşiz biz et tırnak olmuşuz. Kimse aramıza fitne koymaya çalışmazsın. Biz kendi aramızda problemimiz varsa bunu biz kendimiz çözeriz. Kimse bunu bize silah zoruyla yapmaya kalkmasın. HDP 80 milletvekiliyle meclise girdi. Ben o partinin lideri olsam bazı kesimlere kardeşim siz bize karışmayın biz sorunumuzu çözeriz derdim. PKK silahı bırakma zamanıdır. Ben PKK’yı Kürt halkının ve demokrasinin önünde bir engel olarak görüyorum. Biz Ak Partiyi Cumhurbaşkanı Erdoğan ’sız düşünmüyoruz. Çünkü o bizim liderimiz ve Partimizin kurucusudur.
SINIRIMDAN UZAKLAŞ’ BUNU DEMESİ GEREKİR
Kemalettin Uğuzlu: Bana göre PKK bir sebep değil bir sonuçtur. Ak parti öyle sebepleri elinden almalı ki ve dünya çapında demokratik hakları uygularsa HDP’nin de bunu söylemesine gerek kalmasın. Peki Ak Parti bunu yapar mı?
Burada şunu belirtmek lazım. Ben savaşa ve şiddete karşı bir insanım. Bir defa HDP şunu yapması lazım. PKK’ya ‘ben burada 6 milyon insanın oyunu aldım. Halk bana güvendi. Siz bize silahla karışmayın biz bunu çözebiliriz. Sınırımdan uzaklaş’ bunu demesi gerekir. Bunu dediği zaman Türkiye’ye bahar gelir. Şimdi Ak Parti’nin yaptıklarına baktığımızda 2000’li yıllarda kurt kelimesi bile yasaktı. Elimize vicdanımıza koyup konuşmak lazım 2003’ten bu yana Ak Parti kürt halkı için az bir şey yapmadı. Bunu görmemek körlük olur. Şuanda o örgüt bir sonuçsa bu sonuç bitmiştir. Ne isteniyor özgürlük, demokrasi bunları zaten devlet veriyor. Birde artık 6 milyon insanı temsilen mecliste bir partiniz var. Varsa çözülecek sorunlar bunlar silahla değil meclis çatısı altında çöz diye halk sana oy verdi.
SURİYELİ VATANDAŞLARIMIZ GERİ DÖNMELİ
Hüseyin Güzel: Geçmiş dönemde mayınlı araziler temizlendi. Halkta kendisine dağıtılacağını sandı. Şimdi bu ortamda topraklar halka mı dağıtılacak yoksa tekrar mayın mı döşenecek?
Bana göre benim en sevdiğim şehirlerden bir kaçı, ilk Urfa, Mardin, Halep, Londra’dır. Halep’i mutlaka çoğunuz görmüşsünüzdür. Benim hayran olduğum bir şehirdir. Ben Suriyeli vatandaşların tekrar o güzel hayatlarına dönmelerini isterim. O dönem olduktan sonra mayınlı araziler temizlenip o fakir insanlara 50’şer dönüm olarak dağıtılır ve kendi topraklarında çalışsınlar. Ben bu konuda fazla yetkim yok. Ben yetkili adam olsam vallahi gider tarım işçisi ne kadar varsa hepsine dağıtırım. Bunun örneklerini de yaptım. Ben 3 yüz, 5 yüz metrekarelik arsaları 15 bin TL’ye aylık bin TL’ye verdim. Bugünlerde o arsalara baktığınızda şimdi ki değeri 150 bin TL olmuş. Ne oldu burada kim kazandı tabi halkımız kazandı. Biz nereye elimizi attıysak hep halkımız kazandı.
AK PARTİNİN URFA DAKİ BU EKİBİ FARKLI OLACAK
Aziz Budak: Hastanelerimizde hala doktor sıkıntısı yaşanıyor çoğu hasta İl dışına gönderiliyor. Siz Sağlık sektöründe gelmiş birisi olarak bu konuyla ilgili çalışmalarınız olacak mı?
Biz samimi bir şekilde şuanda hükümetin kurulmasını bekliyoruz. Gelip bunu halkla konuşacağız toplantılar yapacağız. Bu konuları tartışacağız. Hangi bölüm hekimlerimiz yok. Hangi hastanede eksiğimiz var. Ben üniversite hastanesine de gittim gördüm. Sağlık müdürüyle de konuştum. Dekanla konuştum. Ben Başhekimlik yaptım sağlık sektörüne baktığınızda eskiye göre koca fark var onu da göz ardı etmeyelim. Tabi bu yeter mi hayır çünkü halkımız en iyisine layık. Ama elimizi vicdanımıza koyduğumuzda çok güzel şeyler oldu onu da unutmayalım. Bakın şunu kesin söylüyorum. Ak Partinin Urfa daki bu ekibi farklı olacak.
Aziz Budak: Eski Sanayinin yeri çöp alanı olmuş bu konuda neler söylemek istersiniz?

Ben eski sanayini yerini TOKİ’ de ben iki sivil toplum örgütümüzün sorunlarından dolayı TOKİ başkanına gittim. TOKİ başkanı oranın ihalesinin yapıldığını söyleyip oraya başlayacaklarını söyledi. Bu müjdeyi de buradan duyurmuş olalım. Ben oradan döndümde Yeşildirek’in benim en önemli projelerimden bir tanesidir. Onu engelleyeni biliyorum. Hükümet kurulur kurulmaz orada çalışmalar yapacağına dahil söz verdi.
KİMSEYİ AYIRMAYACAĞIZ
Celal Çiftçi: Son eklemek istediğiniz bir şey var mı?
2004’te biz geldik gerçekten Şanlıurfa Ak Partiyle bir değişim yaşadı. Bu seferde 2015 te Allahlına izniyle göreceksiniz Urfa’da büyük bir değişim olacak. Bunu samimi olarak ve inanarak söylüyorum. Çok çalışacağız. Tabi birileri için yeterli birileri için yetersiz görünür muhakkak çünkü siyaset böyle bir şey herkesi memnun etmek zordur. Urfa’nın gelişmesi adına bizim kimseyle bir problemimiz olmayacak herkesle ortak çalışıp fikirlerini alacağız. Kimseyi ayırmayacağız. Biz belediyede ki arkadaşlarımızla elimizden geleni yapacağız. Belediyelerimizde halkın isteklerini görmemezlikten gelmesin.
Celal Çiftçi: Fikir Kulübünü nasıl buldunuz?
Beni davet ettiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Samimi iyi niyetli Ufayı düşünen bir topluluk ve fikir sahipleri arkadaşlarımız var. Ben gerçekten memnun oldum. Bu güzel toplulukta beni ne zaman davet ederse her zaman gelmeye hazırım. Sizleri tebrik ediyorum.