banner2
Öne Çıkanlar Urfa Urfa Balıklıgöl ABD Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin MHP

Erdoğan'dan terör saldırıları için ilk açıklama, kime açık açık mesaj verdi

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleşen kabulde Cumhurbaşkanı Erdoğan, birlik üyesi STK’ları temsilen farklı İslam ülkelerinden Türkiye’ye gelen alim ve kanaat önderlerine hitaben bir konuşma yaptı.


İslam dünyasındaki sivil toplum kuruluşlarının birlik ve beraberlik içerisinde ortaya koydukları görüntü ve kardeşlik tablosu için üye kuruluşların temsilcilerini tebrik ederek konuşmasına başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, son günlerde ve bugün yaşanan terör saldırılarına değinerek açıklamalarda bulundu.

“ŞEHİTLERİMİZİN KANLARI ASLA YERDE KALMAYACAK”

Türkiye’nin; adları farklı da olsa, aynı saiklerle hareket eden ve birbirleriyle yakın ilişki içinde bulunan terör örgütlerinin ortak saldırısı altında olduğunu vurgulayarak, “15 Temmuz’da FETÖ terör örgütü milletimize saldırdı. Bu hain yapı başarılı olmayınca nöbeti hemen diğerleri devraldı” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bölücü terör örgütü PKK tarafından 15 Temmuz’dan bu yana yapılan saldırılarda çok sayıda polisimiz, askerimiz, köy korucumuz ve sivil vatandaşımız şehit oldu, yaralandı. Son olarak, bomba yüklü araçlarla yapılan saldırılarda, Diyarbakır’da 4’ü polis 7 şehidimiz ve 45 yaralımız; Van’da 1’i polis 3 şehidimiz ve 70 yaralımız; Elazığ’da 5 şehidimiz ve 217 yaralımız var. Son olarak da, birkaç saat önce Bitlis’te mayın patlaması sonucu 5 askerimiz ve 1 korucumuz şehit oldu, 5 askerimiz de yaralandı. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Başbakanımız, beraberinde Genelkurmay Başkanımız ve Bakanlarımızla hadiseyi yerinde incelemek ve gerekenleri yapmak üzere Elazığ’a gitti. Tabii, Elazığ gibi, uzun zamandır çevresinde terör eylemleri yaşanmasına rağmen, huzurun ve kardeşliğin şehri vasfını korumuş bir yere saldırılmasını ayrıca önemli görüyorum. Tek başına bu son saldırı dahi, amacın sadece ve sadece kan dökmek, acı yaşatmak, ülkenin ve milletin huzuruna kast etmek olduğunu tüm açıklığıyla ortaya koymaktadır.”

Son günlerdeki saldırıları, milletin şanlı 15 Temmuz destanına ve arkasından gerçekleştirdiği 20 günlük demokrasi nöbetlerine karşı yapılmış bir misilleme olarak gördüğünü belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “FETÖ’yle PKK’nın, DAEŞ’le bu örgütlerin arasında hiçbir fark olmadığı, hepsinin de aynı amaca hizmet ettiği, bu saldırılarla bir kez daha ortaya çıkmıştır. Milletim şundan emin olsun: Şehitlerimizin, yaralılarımızın kanları asla yerde kalmadı, kalmıyor ve kalmayacaktır. Sadece 15 Temmuz’dan bu yana yurt içinde ve dışında yapılan operasyonlarda 182 terörist etkisiz hale getirilmiştir. Güvenlik güçlerimiz, terör örgütüne yardım ettiği belirlenen 3 bine yakın kişiyi gözaltına almış, bunlardan 318’i de mahkemeler tarafından tutuklanmıştır” açıklamasında bulundu.

“TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİ’NİN İŞLEYİŞİNİ FELCE UĞRATTIĞINI SANANLAR YANILDI”

Türkiye’nin, FETÖ denilen ihanet şebekesiyle mücadele ederken, PKK ile mücadeleyi asla bir kenara bırakmadığını ve bırakmayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendisine zaman zaman kimi dostlarının ‘cepheyi büyütmeyelim’ dediğini aktardı ve şu sözlere yer verdi: “Bizim için zaten dar bir cephe söz konusu değil. Biz bu mücadeleyi satıhta veriyoruz, belli bir hatta değil. Onun için neresi gerekiyorsa bu mücadeleyi bu millet tüm güvenlik güçleriyle beraber orada verecektir. Suriye’nin kuzeyinde şu anda YPG’nin saldırıları var, ülkemize tehdit oluşturuyor, gerekirse orası. Her yerde bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Batı dünyası bizi bu mücadelede anlamamıştır, anlamıyor ve anlamayacaktır. Biz bunun farkındayız. Dürüst davranmadılar ve dürüst davranmıyorlar, bunun da farkındayız. Biz gerek askeri operasyonlar, gerek polisimizin ve adliye teşkilatımızın yürüttüğü çalışmalar kesintisiz devam ediyor, edecek.”

PKK’nın son günlerdeki saldırılarının gerisinde, bilgi paylaşımı ve teşvik anlamında, FETÖ örgütünün de bulunduğuna işaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle konuştu: “Türkiye’yi iç meselelerine mahkûm ederek, Suriye’de ve Irak’ta, ülkemizin bekasını tehdit edecek gelişmeleri oldubittiye getirmek isteyenlere şunu diyorum: Biz her şeyin farkındayız. Türkiye, hem bu ihanet örgütlerinin içerideki eylemleriyle baş edebilecek, hem de bölgedeki tezlerinin arkasında durabilecek güce, kudrete, imkâna sahiptir. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün Türk Silahlı Kuvvetlerini, Emniyet Teşkilatımızın işleyişini felce uğrattığını sananlar yanıldıklarını, işte operasyonlarda etkisiz hale getirilen PKK’lı teröristlerle, gözaltına alınan, tutuklanan işbirlikçileriyle görmüşlerdir. Sınırlarımız ötesindeki gelişmeleri de, 15 Temmuz’da yaşadıklarımızdan bağımsız olarak yakından izlediğimizi, izlemeye devam edeceğimizi, verilen taahhütlerin yerine getirilip getirilmediğini takip etmeyi de sürdürüyoruz. Bu devlet, bir çadır devleti değildir. Türkiye, 2 bin 200 yıllık bir devlet geleneğine, düzenli ordu tecrübesine sahip bir ülkedir. Cumhurbaşkanlığı forsumuzun etrafındaki yıldızlar oraya estetik anlamda şık dursun diye konmamıştır. Her birinin anlamı vardır. Anlamayanlara ve anlamak istemeyenlere bu yıldızların ifade ettiği manayı tekrar tekrar hatırlatmaktan, söz yetmiyorsa bilfiil bunu göstermekten çekinmedik, çekinmeyiz.”

“BİZLERE DÜŞEN BİRLİĞİMİZİ, BERABERLİĞİMİZİ VE KARDEŞLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRMEKTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin; terör örgütleriyle mücadeleden ve yaşadığı krizlerden elde ettiği tecrübelerle köklü bir yeniden yapılanma sürecinde olduğunu dile getirerek, güvenlik alanında yürüttükleri çalışmalarla, istihbarat zafiyeti, operasyonel birimlerin koordinasyonu ve teknolojik imkânların daha etkin kullanımındaki eksikliklerin ve aksaklıkların tamamen ortadan kaldırılacağına inandığını söyledi.

15 Temmuz’un ülkenin ve milletin bünyesine sızmış FETÖ denilen kanser hücrelerinin kesilip atılmasına vesile olduğu gibi, bu eylemlerin de, daha güçlü bir güvenlik yapısının inşasını hızlandıracağını kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyarbakır, Van ve Elazığ saldırıları başta olmak üzere, son dönemde verilen güvenlik görevlisi ve sivil şehitlere Allah’tan rahmet, yakınlarına ve millete başsağlığı, yaralılara da acil şifa temennisinde bulundu.

Türkiye’nin, terör örgütleriyle yürüttüğü mücadele ve bölgesel sorunlar konusunda geliştirdiği inisiyatifler yanında, gündemindeki tüm meseleleri takip etmeyi sürdüren bir ülke olduğuna dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu çerçevede bizim üzerinde en çok durduğumuz ve üzüldüğümüz hususlardan biri de İslam dünyasının kendi içindeki ihtilafları, sıkıntıları çözemeyişidir. Maalesef, İslam dünyasında yaşanan çatışmalara baktığımızda, ölenin de Müslüman, öldürenin de Müslüman olduğunu görüyoruz. Gerçekten yürek parçalayıcı bu manzara karşısında bizlere düşen, birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı güçlendirmektir” dedi.

“YENİKAPI, 5 MİLYONLUK TOPLANTISIYLA DÜNYAYA BİR MESAJ VERMİŞTİR”

Mehmet Akif Ersoy’un “Girmeden tefrika bir millete, düşman giremez; / Toplu vurdukça yürekler, onu top sindiremez” beyitine atıfta bulunarak, “Tefrikaları bir kenara bırakamadığımız, yüreklerimizi hep birlikte çarptıramadığımız sürece, bu acıları yaşamaya devam ederiz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Türkiye’nin 15 Temmuz gecesi yaşadığı silahlı darbe girişimi, bu bakımdan İslam dünyasının son imtihanı mahiyetindedir. Zira o birlik, o beraberlik öyle zannediyorum ki son asrın değil belki de asırların en güzel örneğidir. Bir millet ki tankların altına kendisini atabiliyor, bir millet ki F16’ların yağdırdığı bombalardan yılmıyor, helikopterlerden gelen o mermilere asla aldırmıyor. Allah’ın izniyle bu millet mağlup edilemez, bu millet yok edilemez. Onun için milletimle iftihar ediyorum. Ve inanıyorum ki bu ümmet son dönemdeki bu gelişmeyi çok iyi değerlendirmelidir, bunun üzerinde ısrarla durmalıdır. Ve İstanbul Yenikapı 5 milyonluk o toplantısıyla dünyaya bir mesaj vermiştir; o birliktir, o beraberliktir, o dayanışmadır. Orada ayrışma yoktu, orada şu siyasi parti, bu siyasi parti yoktu. Orada Alevi-Sünni yoktu. O çağrıyı herkese yaptık ve elhamdülillah herkes oraya koştu geldi. 5 milyon İstanbul’da, ama Türkiye’nin 80 vilayetinde de herkes bunu dev ‘mega board’lardan takip etti.”

İDSB heyetinin 15 Temmuz darbe girişimi karşısında Türkiye’ye olan desteklerini ifade etmek üzere Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bulunduklarına işaret ederek, “Vefanız için, kadirşinaslığınız için, kardeşliğiniz için, dayanışmanız için sizlere gönülden teşekkürlerimi ifade ediyorum” diye konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu manzaranın yaygın ve yeterli olmadığını da üzüntüyle belirtmek mecburiyetinde olduğunu bildirdi.

“KULA KUL OLMAYACAĞIZ”

İDSB heyeti öncesinde kabul ettiği Pakistan Senatosu ve Milli Meclisi milletvekillerinden oluşan heyetin, “Bu nasıl bir anlayıştır ve yaklaşımdır ki milletin temsilinin olduğu bir yeri bu milletin kendi paralarıyla almış olduğu uçaklarla helikopterlerle bombalıyorlar” dediğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelere yer verdi: “Batılı ülkelerin, Batılı kurumların bu konudaki ikircikli tutumunu, tasvip etmesek de anlayabiliyoruz. Paris’te teröristler 5-10 kişiyi öldürüyor, dünya liderleri nerede? Paris’te. Belçika’da olduğunda, Brüksel’de… Burada bir darbe yapılıyor, bu darbe kime yapılıyor? Milletinin oylarıyla işbaşına gelmiş bir siyasi iktidara yapılıyor. Bu demokrasiye karşı yapılan bir darbe. Ve bu darbe yapıldığı halde bize hala akıl veriyorlar. Dedikleri ne? ‘Geçmiş olsun, üzgünüz.’ Arkasından, ‘Ama işte birçok asker görevinden alınıyor, memurlar görevinden alınıyor, bunu anlamakta biraz zorlanıyoruz, endişelerimiz var.’ diyorlar. Şimdi bunlara ne diyeceksin? Biz de onlara ancak şunu söylüyoruz: ‘Siz işinize bakın, biz işimizi biliyoruz.’ Çünkü bunlar hep bugüne kadar kendilerine karşı emir kulu aramışlar, emir kulu bulmuşlar. Biz kula kul olmayacağız, biz sadece Hakk’a kul olacağız, bu yolda böyle yürüyeceğiz. Fakat İslam dünyasının da, birkaç samimi dostu ve ülkeyi saymazsak, önemli ölçüde böyle bir tavrın içinde olmasını anlayabilmemiz mümkün değildir. Bunları da biliyoruz, onu söyleyeyim, kimin ne olduğunu, ne düşündüğünü, hangi hesaplar içinde olduğunu da biliyoruz. Gün ola harman ola. Hangi ülke sınırları içinde yaşarsa yaşasın, İslam dünyasındaki halkların, toplumların kalplerinin bizimle attığını elbette gayet iyi biliyoruz. Gönül sınırlarımızın fiziki sınırları aşan bir güce sahip olması çok önemlidir, ama yeterli değildir.”

“DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, uluslararası ilişkilerin; ülkelerin Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, farklı platformlarda ortaya koydukları dayanışmanın gücüyle doğru orantılı olarak yürüyüp şekillendiğine işaret ederek, kendilerinin uluslararası sistemin çarpıklığına olan itirazlarını ‘Dünya 5’ten Büyüktür’ ifadesinde sembolleşen şekliyle her platformda dile getirdiğini hatırlattı ve şunları ekledi: “Bu 5 ülkenin iki dudağının arasına dünyadaki 196 tane ülkeyi mahkûm edemeyiz. Bu 5 tane ülkenin içinde Müslüman var mı? Yok. Her kıta orada teslim ediliyor mu? Yok. Dünyada 1 milyar 700 milyon Müslüman var, bu 5 ülkenin içinde bunlar yok. Bu dünya adil olamaz. Öyleyse bu 1 milyar 700 milyon Müslümanı temsil eden ülkelerin yöneticileri bu işi zorlamak zorundadır. Hakkımızı arıyoruz, artık dünya Birinci Dünya Savaşı’nın şartları altında yaşamıyor, dünya değişim geçirdi. Bunun güncellenmesi lazım. Öyleyse Birlemiş Milletler eğer dünyada barışın, dostluğun, dayanışmanın temsili konumunda bir kuruluşsa, bir kurumsa, bunun adımlarını atmak zorundadır, öyleyse bunu hep birlikte yapmak zorundayız. Bunu da her gittiğim yerde anlatıyorum, anlatmaya çalışıyorum. Tabii biz dünyadaki tüm mazlumlar, mağdurlar, ezilenler adına düşüncelerimizi gündeme getiriyoruz.”

Kaynak: tccb.gov.tr

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.