banner2
Öne Çıkanlar Urfa Şanlıurfa Balıklıgöl Urfa Haberleri Yetim Der Onur Bilgen

Dikkat Çeken Açıklama

Diyarbakır İnanç Özgürlüğü Platformu Diyarbakır başta olmak üzere bölgenin tamamında son günlerde büyük bir silahlanmanın yaşandığına dikkat çekerek, bu durumun temelinde yatan asıl nedenin bölge halkının devlete olan güvensizlik olduğunu söyledi.

Bölgede büyük acıların yaşandığını ve yaşanan bu acıların onlarca yıldır bölgede savaşın, yıkımın, acıların, göçlerin yaşanmasına sebep olduğunu belirten açıklamada; “Bölgemizde halkımız çözüm süreci ile yeni bir umut beklentisi içine girdi. Çünkü halkımız çözüm ile birlikte çatışmanın sonlanacağını, silahların susacağı, eli silahlı örgüt elemanlarının dağdan inip ovada siyaset zemininde çalışma yapacağı beklentisi içindeydi. Ancak bu gün gelinen noktada görünen o ki böyle bir durumun yaşanması ihtimali giderek zayıflıyor, çözüm süreci adı altında başlatılan süreç iki taraf arasında koz olarak kullanılan bir şantaj aracı haline getirilmiştir.” denildi.

“Gerek PKK gerekse devlet çözüm sürecinin merkezine kendi menfi çıkarlarını yerleştirdi”

Çözüm süreci ile birlikte PKK/HDP cenahının halktan kopuk tamamen örgütün çıkarları doğrultusunda hareket ettiği belirtilen açıklamada, gerek PKK ve gerekse devletin çözüm sürecinin merkezine halkın güvenliğini ve bölgenin istikrarı yerine kendi menfi çıkarlarını yerleştirdiğini, bu durumunda halkı yağmurdan kaçarken adeta doluya tutulduğu bir noktaya sürüklediğine işaret edildi.

“Silah bırakan militanlar KCK yapılanması içerisinde daha aktif bir rol alıyor”

Açıklamada devamla; “Çözüm sürecini kendisine fırsat bilen PKK; Bölgede köy, kasaba, şehir ve mahalle komiteleri üzerinde teşkilatlanmış, silahlı güçlerini şehir merkezlerinde halkın üzerine baskı unsuru olarak kullanmıştır. Örgütün dağ kadrosundan çözüm süreci ile birlikte sözde silah bırakmış militanları KCK yapılanması çatısı altında şehir merkezlerinde daha aktif bir şekilde rol almışlardır. Son günlerde dağdan inip eve dönüş adı altında sözde teslim olanların sayılarının 400-500 civarında bir rakama ulaşmış olması bunu ispatlamaktadır.” tespitinde bulunuldu.

“Kobani’nin bahane edilerek örgütün bölgede kendi otoritesini kurma provası yapıldı”

PKK, HDP eş Başkanı ve Abdullah Öcalan’ın çağrısı ile 6-7 Ekim kobani olaylarının çıkarıldığını ve Kobani’nin bahane edilerek örgütün bölgede kendi otoritesini kurma provası yaptığı belirtilen açıklamada, PKK’nin bölgede kendi otoritesini tesis ederken gerçek yüzünü gizlemekten geri kalmadığı ifade edildi.

“Devletin kamu düzenini korumadaki acziyeti halk nezdinde güven kaybına neden oldu”

Açıklamada, “Örgütün Silah ve şiddetten beslendiğini bir kez daha ispatlamıştır. Çözüm süreci ile birlikte gerek kırsal kesimde ve gerekse şehir merkezlerinde örgüt silahlanmayı artırmıştır. Halkımız bu durum karşısında büyük bir korku ve endişe içine girmiştir. 6-7 Ekim olaylarında Devletin kamu düzenini korumadaki acziyeti ile sosyal hukuk devleti halkımız nezdinde büyük bir güven kaybına uğramıştır. Kobani olaylarının ardından PKK’nın bölgede estirdiği şiddet ve terör dalgasının ardından devletin de bunlara yönelik yeterli güvenlik tedbiri sağlayamadığından, halk can ve mal güvenliğini kendisi sağlama yoluna gitmiştir ve bu durumdan dolayı da halkın başka çaresi kalmamıştır.” uyarısında bulundu.

“PKK’nin cüzi fiyatlarla kamyonlarca pompalı silahı dağıttığı duyumları var”

Bölgede halkın kendisini savunmak için silahlandığı, av tüfeği satışlarında patlama yaşandığı ve ruhsatlı silah alımı için binlerce kişinin Emniyete başvuru yaptığı belirtilen açıklamada, “PKK'nin de, kendi yandaşlarına ücretsiz veya 100-200 TL arası bir maliyet ile kamyonlarca pompalı silahı dağıttığı duyumları yaşanan olayın vahametini ortaya koymaktadır. Ayrıca av bayilerine yönelik hırsızlık girişimlerinin başlatılarak elde edilen silahların bazı çeteler tarafından kullanılacağı söylentileri de halk arasında dolaşmaktadır.” denildi. (İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.