banner2
Öne Çıkanlar Urfa Urfa Haberleri Türkiye Viranşehir Eyyübiye

Diyarbakır'da, 6-7 Ekim 2014'te Kobani bahanesiyle gerçekleştirilen olaylarda Yasin Börü, Hüseyin Dakak, Riyad Güneş ve Hasan Gökgöz'ün şehit edilmesine ilişkin 17'si tutuklu 34 sanığın yargılandığı davanın üçüncü duruşması, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görüldü. Acılı aileler mahkemede, Selahattin Demirtaş ve insanları sokağa dökenlerden şikâyetçi olduklarını söylediler.

Güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilen dava, sanık ve izleyici çokluğu nedeniyle Ankara 10. ile Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemelerinin birleştirilen salonunda görüldü.

Yapılan duruşmada olaylarda yaralı olarak kurtulan Yusuf Er, yaşadığı vahşeti ilk defa mahkeme heyetine anlattı.

“Demirtaş, Kışanak ve insanları sokağa dökenlerden şikâyetçiyim”

Er’den sonra acılı aileler konuştu. İlk olarak söz alan Yasin Börü’nün annesi Hatice Börü, sanıkların ailelerine seslendi ve şunları söyledi: “Çocuğum bulunduğunda tanınmayacak şekildeydi. 11'inci sınıfa gidiyordu, bir öğrenciydi. IŞİD'le ilgisi yoktu. Alnında IŞİD'ci mi yazıyordu? Bizi anlamanız için evladınızın o şekilde öldürülmesini mi istiyorsunuz? Bir insan pencereden atılır mı? O kadar bıçak darbesi almış. Size bir zararı oldu mu? Kimseye zarar vermezdi. Nasıl insan böyle bir vahşeti affeder, annelere soruyorum? Bu olayın üzerine gidilmesini istiyorum. Hepsinden şikayetçiyim..”

Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş ve insanları sokağa dökenlerden de şikayetçi olduğunun sözlerine ekleyen Hatice Börü,  “Burada bulunan katillerin annelerine sesleniyorum; nasıl çocuk yetiştirmişsiniz? Yasin’im size ne yapmıştı. Daha 16 yaşında bir çocuktu. Benden izinsiz dışarı bile çıkmazdı. Ne yapmıştı size böyle canavarca öldürdünüz onu?” diye sordu.

Şehit Hüseyin Dakak'ın annesi Zerife Dakak da oğlunu öldürenlerden, Demirtaş, Kışanak ile Kobani  bahanesiyle gerçekleştirilen izinsiz gösterileri başlatanlardan şikayetçi olduğunu dile getirdi.

Sanıkların ailelerine de seslenen anne Dakak, "Bunların ailelerine sesleniyorum, ne biçim evlat yetiştirdiniz? Hepiniz de Allah'ınızdan bulun, rahat yüzü görmeyin.” ifadelerini kullandı.

Anne Dakak’ın konuşması esnasında duygulanarak fenalaşması dikkatlerden kaçmadı.

“Bu dünyada da öbür dünyada da şikâyetçiyim”

Şehit Hasan Gökgöz’ün annesi Mehtap Gökgöz yaptığı Kürtçe konuşmada olay anını ve şehit Hasan’ın kendisiyle olan son konuşmasını anlattı. Gözyaşları içinde o anları anlatan anne Gökgöz, “Allah’tan dileğim bize bunu reva görenler gün yüzü görmesin, bize yaşattıklarını da Allah onlara yaşatsın. Ne hakla oğlumu öldürdüler? Bu dünyada da öbür dünyada da şikâyetçiyim” diye konuştu.

Şehit Riyad Güneş'in annesi Kıymet Güneş ise Kürtçe tercüman vasıtasıyla alınan beyanında, sanıklardan şikâyetçi olduğunu ve davaya katılmak istediğini söyledi.

Müşteki avukatlar konuştu

Verilen aranın ardından müşteki avukatlar söz aldı. İlk olarak söz alan avukat Hasan Bozdaş, söz konusu davada azmettiricilerin de olması gerektiğini söyledi. Olayların spontane gerçekleşmediğini, isim vermeden HDP Genel Başkanı Selehattin Demirtaş ve dönemin DBP Diyarbakır İl Başkanı Zübeyde Zümrüt’ün çağrısıyla ve organizeli bir şekilde gerçekleştiğini anlattı.

“Dava dosyası eksikliklerle dolu…”

Dosyada çok eksik olduğunu belirten Bozdaş, “Halen çalışmakta olan MOBESSE kameralarının görüntülerinin de dosyaya eklenmesini talep ediyoruz. Olayların yaşandığı evde bulunan kan izleri ve parmak izlerinin tahlili yapılmadı. Bunun da biran önce dosyaya eklenmesini talep ediyoruz.”diye konuştu.

Tahliyelere itiraz edildi

Önceki duruşmalarda verilen tahliyelere de itiraz eden Bozdaş, “İfadesini değiştiren ve açık bir şekilde yalan söyleyen sanık şimdi dışarıda. Yalan beyan vermek bile tutuklamalarını gerektiriyor. Bu yüzden bu tahliye edilenlerin tekrar tutuklanmasını talep ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Tahliye edilenler tekrar yargılanmalı

Bozdaş’tan sonra müşteki avukatlarından Murat Sadak söz aldı. Sadak, davada görülen eksikleri 22 madde şeklinde sıraladı. MOBESSE kayıtlarından, katliam günü içinde cep telefonlarıyla çekilip medyaya atılmış tüm video görüntülerin talep edilip dosyaya eklenmesini isteyen Sadak, katliam günü 155 hattına yapılan tüm ihbarların görüşme kayıtlarını ve tahliye edilenlerin tekrar yargılanması ve tutuklanmasını talep etti.

Müşteki avukatlarından sonra söz alan sanık avukatları da müvekkillerinin tahliye edilmesini talep etti.

Sanıklardan Ersin Adıyaman, sesli ve görüntülü sistemle alınan savunmasında, olayların yaşandığı tarihte askerde olduğunu ileri sürdü.

Tutuksuz sanık Adıyaman, “Olaylarla ilgim yok. Daha önce kandırılarak dağa çıkartıldım. Daha önce de gözaltına alındım.” ifadesini verdi.

2 oturumda gerçekleşen duruşmada savcı, tutuklu sanıklardan Sedat Çoban’ın tahliyesini istedi.

Dava 7 Mart’a ertelendi

Mahkeme heyeti verdiği son aradan sonra kararını açıkladı. Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına, bir sonraki duruşmanın ise 7 Mart 2016 Pazartesi gününe ertelendiğini açıkladı.

Mahkeme çıkışında Avukata Murat Sadak, basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Yapılan yargılamanın bekledikleri şekilde yapıldığını aktaran Sadak, “Müşteki Yusuf Er dinlendi. İfadesinde olayı ayrıntılı bir şekilde verdi ve bazı teşhislerde bulundu. Onun dışında şehid edilenlerin anneleri dinlendi. Yasin Börü’nün annesi duygularını ifade etti. Daha sonra bizim taleplerimiz ve karşı tarafında talepleri alındı. Mahkeme bu defa iddia makamının aksine 17 sanığın tutuklu hallerinin devamına karar verdi. Soruşturmanın genişletilmesiyle ilgili bazı taleplerimizin daha sonra değerlendirileceğini belirtti. Duruşmayı 7 Mart'ta erteledi" şeklinde konuştu. (Zeki Aras, Sezer Özer- İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.