Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesinde çıkan çatışmalar nedeniyle merkez Yenişehir ilçesi Benusen Mahallesi’ne göç etmek zorunda kalan 9 nüfuslu Kaydaş ailesi, üç gün boyunca 7 çocukla dışarıda kalarak kendilerine uzatılacak elin çok görülmemesi gerektiğini ifade etti. Baba Kaydaş, ‘Çocuklarıma ekmek alamadığım zaman görmesinler diye dışarıda ağladım’diyerek yürek burkan mağduriyetini anlattı.
Daha önce elektrik tesisat işi ile uğraştığını, Sur’dan çıktığından ve kış olduğundan dolayı işlerinin olmadığını belirten Kaydaş, inşaata kendisi çağrıldığı zaman gittiğini şuan ise soğuk olduğu için işlerinin olmadığını ifade etti.
Sur içindeki ailelerin çektikleri sıkıntıların anlaşılması için orada yaşanması gerektiğine vurgu yapan baba Hâkim Kaydaş, onca yaşadığı sıkıntılara rağmen kendisinin durumunun Sur ilçesinden çıkamayan ailelerden iyi olduğunu söyledi.
Hâkim Kaydaş, “Bir şeyler çocuklarıma getirmek istediğimde her defasında poşetlerim aranıyor. Oturduğum ev bir oda ve kirası 300 TL, biz yine de çoğu aileye göre iyisiz. Orada 7 gün mahsur kalmıştık daha sonra evimiz kullanılamaz hale geldiğinden dolayı polisler tarafından çıkarıldık. Biz bu evi bulana kadar 3 gün boyunca karda kışta 7 çocuğumla beraber dışarıda kaldık. Daha sonra bu mahalleye gelip bu evi kiraladım.” Dedi.
Kiraladığı evde üç gün boyunca boş bir vaziyette kaldıklarını söyleyen Kaydaş,“ Çocuklarımı sarmak için bir battaniye bile yoktu. Düşünün benim bir kabanım var gecesiyle gündüzüyle onunla birbirimizi ısıtıyorduk. Daha sonra sağ olsun komşular el birliği olup eşya getirdiler. Şimdi biraz daha rahatladık ama bizim gibi bir aydır orada mağdur olan aileler bulunmaktadır.” İfadelerine yer verdi.
5 çocuk okutan Kaydaş, çocuklarından sadece en büyüğünün okula gidebildiğini okullarının yıkılmasından dolayı gidemeyen 4 çocuğunun ise bir an evvel okullarına devam etmek istediğini söyledi.
Kaydaş daha sonra, “5 çocuğum okuyor ama içlerinden sadece biri okula gidebiliyor o da her defasında polisler tarafından aranarak kurşun sesleri altında okula gidip geliyor. 4 çocuğumun okulu ise yakılıp yıkılmış halde kapalı olduğundan dolayı gidemiyorlar.
“Kürt kardeşlerinize elinizi uzatın, bunu bize çok görmeyin”
25 gündür kiraladığı evin on gün boyunca elektriksiz kaldığına da dikkat çeken Kaydaş, “25 güne yakındır bu evde oturuyorum. 10 gün boyunca elektriksiz kaldım. Şuan bile gördüğünüz gibi elektrik yok ve ev buz gibi. Buradan bizi anlayacak yetkililere sesleniyorum: Siz hepiniz Kürt halkı için, ‘bunu yapacağız, edeceğiz’ diyorsunuz hiçbirinize inanmıyoruz. Hepiniz yalan konuşuyorsunuz. Hiç kimse Kürt halkı için, Kürt gençleri için, Kürt anneleri için hiçbir şey yapmak istemiyor. Ben özellikle Türk kardeşlerime sesleniyorum. Ey insanlar ey Türk kardeşlerim sessiz kalmayın, siz sessiz kaldıkça daha kötü olacaktır. Kürt kardeşlerinize elinizi uzatın bunu bize çok görmeyin. Birbirimize destek verip omuz omuza beraber yaşayalım. Bizler deTürkiye’nin bölünmesini istemiyoruz tek bayrak altında yaşamak istiyoruz. Biz AK Partili, PKK’li ve HDP’li değil halk olarak sadece barış içerisinde yaşamak istiyoruz. “ ifadelerini vurguladı.
Baba Kaydaş sözlerinin devamında, “Ben burada çocuklarımla beraber açım, neden bir yetkili gelip benim bu halimi sormuyor. 7 çocuğum var ama çıkıp çalışamıyorum. Ey Cumhurbaşkanı siz bir baba olarak çocuğunuza ekmek götüremezseniz kime ne diyeceksiniz ne düşüneceksiniz. Eve ekmek getiremediğim zaman çocuklarım görmesin diye dışarıda oturup ağlıyorum. Onlar da ‘baba bize ekmek getirecek’ diye beni bekliyorlar insanlık bu mudur?” diye sordu.
“Ödevlerimi mum ışığında yapıyorum”
Kaydaş ailesinin en büyük çocuğu olan Şahin (15) yaşında olduğunu belirterek, "Yaşanan çatışmalardan dolayı evimizde yaklaşık bir hafta mahsur kaldık. Bir haftadan sonra buraya taşındık. Burada da elektriklerimiz sık sık kesiliyor. Havalar soğuk ve kardeşlerim üşüyor. Ders de çalışamıyorum çoğu zaman ödevlerimi karanlıkta mum ışığında yapıyorum. Okula giderken de olaylar arasında kalıyorum. Psikolojim bozuldu ders mi çalışayım, yaşanan bu olayları mı düşüneyim bilmiyorum. Yetkililerden bir çare bulmalarını, yaşanan bu çatışmaları bitirmelerini istiyorum." Diyerek yetkililere çağrıda bulundu.
Ailenin diğer ferdi Ayşegül, 14 yaşında olduğunu ve tekrar okula gitmek istediğini, okul arkadaşlarını özlediğini ifade ederek, “Çatışmalar nedeniyle TEOG sınavına giremedim, diğer arkadaşlarım gibi bende okula gitmek istiyorum. Benim onlardan ne farkım var ki.” şeklinde mağduriyetlerini dile getirdi.
“Okulumu çok özledim”
6. sınıfa gittiğini yaşanan çatışmalardan dolayı okula gidemediğini söyleyen Diyar(11)" ise “Sur içinde yaşanan çatışmalardan dolayı evimizden çıkmak zorunda kaldık. Evimizi taşıdıktan sonra da okula gidemedim. Hala gidemiyorum okulumu, arkadaşlarımı özledim. Burada çaresiz bir şekilde bekliyoruz, artık bu çatışmaların bitmesini istiyorum. Okuluma gitmek, arkadaşlarımla oynamak istiyorum." ifadesini kaydetti.
Ailenin ortanca çocuğu olan Muhammet’de “ Çatışmalardan dolayı okula gidemiyorum. Öğretmenimi, okulumu ve arkadaşlarımı özledim. Sur içindeki evimiz çatışmalardan dolayı zarar gördü. Biz de buraya gelmek zorunda kaldık burada da arkadaşım yok oynayamıyorum.” Diyerek üzüntüsünü dile getirdi.
2’ci sınıfa giden kardeşi Ümit (7) ise “Okulumu ve mahalledeki arkadaşlarımı çok özledim.” Diyerek Sur’da ki arkadaşlarına olan özlemini dile getirdi. (Yunus Sırat-Mustafa Kaynak/ İLKHA)
