banner2
Öne Çıkanlar Urfa Urfa Haberleri Türkiye Viranşehir Eyyübiye

Çatışmalardan kaçan halk evlerine dönmek istiyor

Sur ilçesinde 2 Aralık Çarşamba gününden bu yana devam eden sokağa çıkma yasağı ve çatışmalar, ilçede yaşayan vatandaşların gündelik hayatları üzerinde büyük tahribat yaşanmasına neden oluyor.

Yaklaşık 60 bin kişinin yaşadığı ilçeden, 20 bin dolayında vatandaş ilçeyi terk ederken, iş ve evlerini geride bırakan aileler büyük sıkıntılar yaşıyor.

Sur ilçesinde yaşanan çatışmalardan kaçarak, Çınar’daki yakınlarının yanına sığınan 5 kişilik aile, çatışmaların sona ermesini, bir an önce evlerine dönmeyi talep ediyor.  

Aile fertlerinden M.V, Sur ilçesinde esnaf olduğunu belirterek, “Yaklaşık 4 aydır Sur ilçesinde olaylar vardı. Hendekler kazılmaya başlandı, barikatlar kurulmaya başlandı, esnafa rahatsızlık verilmeye başlandı. Yaklaşık 15 gündür oradaki mağduriyeti biliyorsunuz, biz de oradan çıkmak zorunda kaldık. Yani perişan olduk, esnaf artık İllallah etti. Ne iş yapabiliyoruz, ne de masraflarımızı karşılayabiliyoruz. Evi terk ettiğimiz gün çatışmanın ortasında bir tek çantamızı aldık, o şekilde evden ayrılabildik. O esnada da roket saldırıları altında büyük sıkıntılar ile Sur ilçesinden ayrılabildik. Evimizin önüne döşenen patlayıcının infilak etmesi sonucu cam, çerçeve, kapı, eşya kalmadı. 2 gün evde su ve elektrik olmadan aile fertleri ile battaniyenin altından yattık. Karnımızı kuru ekmekle ancak doyurabiliyorduk. Üçüncü günün sonunda sokağa çıkma yasağı kalkınca, çatışmaların devam ettiği esnada büyük sıkıntılar altında evi terk ederek kendimizi ana caddeye attık. Gideceğimiz bir yer olmadığından dolayı buradaki yakınlarımın yanına sığındık.” şeklinde konuştu.

Ev ve iş yerim çatışmalardan dolayı büyük zarar gördü

Ev ve iş yerinin çatışmalardan dolayı büyük zarar gördüğünü belirten M.V, “Evim de iş yerim de Sur ilçesinde yer alıyor, fakat geriye kullanılabilir hiçbir şey kalmadı. Bu yapılanlar insanlık dışı şeylerdir, halka, insanlara zulümdür. Evimizi, işimizi bırakıp buraya geldiğimiz için bazı sıkıntılar yaşıyoruz. Yeni bir ev kiralamak zorunda kaldık, bir şekilde kiramızı vermek zorundayız. Ev içerisinde yer alan bütün eşyalar halı, minder, televizyon, televizyon masası yardım olarak geldi. Çocuklar ile beraber 5 kişi burada hayatımıza devam etmeye çalışıyoruz. Sur’da meydana gelen olaylardan dolayı yaklaşık 3 ay çocuklar okula gidemiyordu, buraya geldikten sonra okula gitmeye başladılar. Eğitimlerinden geri kaldılar, şu an eski kitapları ile eğitimlerine devam ediyorlar. Şu an da ne yapacağımızı bilmiyoruz, sadece orada meydana gelen olayları düşünüyoruz.” dedi.

‘Evim ve iş yerimde geriye hiçbir şey kalmadı’

Yaşadıkları yeri özlediklerini ifade eden M.V, “Orada iş yapsak ne olacak, yapmasak ne olacak. Ben bu saatten sonra müşteri gelmesini mi bekleyeceğim. Evimden geriye hiçbir şey kalmadı, iş yerimde bulunan bütün ürünler zarar gördü. Biz sadece canımızı kurtarmanın derdine düşmüştük. Yakınlarımız bize yardımcı oldular, ellerinden geleni yaptılar, fakat insanlara yük olmamak için ev kiralamak zorunda kaldık, başımızın çaresine bakmak zorundayız. Buraya alışamadık, insanın yaşadığı, büyüdüğü, kendi evi, memleketi gibisi yok. Bizi evimizden yurdumuzdan ettiler, insan üzülmez mi? Orada kalan komşularımıza ulaşamıyoruz, durumlarından haberimiz yok. Son olarak şunu söylüyorum: Artık yeter oraları temizlesinler, kökünü kazısınlar. Hendekleri kapatmak ile barikatları yıkmak ile yetinmesinler, oraları temizlesinler. 10 yıl da beklemeye hazırız, fakat artık bu sıkıntıları yaşamak istemiyoruz.” dedi.

‘Bu meselenin Kürtlükle alakası yok, Kürt davası ile alakası yok’

Yaşanan olayların bir an önce sona ermesini isteyen M.V , “Yer altına döşenen patlayıcıların infilak etmesi nedeni ile elektrik ve su yok, cadde ve sokaklar su altında kalmış, çöpler temizlenmiyor. İnsanlar artık avazı çıktığınca bağırıyor, artık yeter, buraları temizleyin, bu olaylar sona ersin. Şunu söylemek istiyorum görmek ile anlatmak aynı şey değil. Ben yaşanan mağduriyetlerden azını söyledim. Bu meselenin Kürtlük ile alakası yok, Kürt davası ile alakası yok. Burada mağduriyet yaşayanlar biziz, Kürtleriz. Bilerek sokak ortasına mayın bırakılır mı, Bomba bırakılır mı? Oralardan çoluk-çocuk, mazlum insanlar geçiyor. Bakın biz ne hale geldik, evimizi yurdumuzu terk edip, yabancı yerlere gelmek zorunda kaldık. Artık yeter bu sıkıntıların bitmesini istiyoruz, bunları yapanlar Kürt olamaz. Sözde bizim için yapıyorlar fakat bizim için yapmıyorlar, en büyük zararı bize veriyorlar.“ ifadelerini kullandı. (Vedat Aydın - İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.