Siyonist İsrail'in geçtiğimiz günlerde Mecsid-i Aksaya postallarıyla girerek Kuran-ı Kerimleri yerlere atmaları, cami içerisinde silah ve gaz bombaları kullanarak Filistinlileri yaralamaları İslam âleminde büyük tepkilere neden oldu. Filistinde feda eylemleri düzenlenirken birçok ülkede Müslümanlar sokaklara döküldü, Siyonist İsrail telin edildi. Başta Hamas olmak üzere Filistinli direniş grupları İsrail'i ateşle oynamaması konusunda uyardı.
İsrail'in Mescid-i Aksaya yönelik saldırılarını, 1948 toprakları İslami Hareketi Başkan Yardımcısı Şeyh Kemal Hatipe sorduk. Mukaddes belde Kudüsten değerlendirmelerde bulunan Şeyh Hatip, Siyonistlerin Aksaya yönelik tecavüzlerinin hâlâ devam ettiğini belirterek bunun intifadayı tetikleyeceğini söyledi. Adına Büyük Kudüs Meydan Muharebesi dediği Kudüs savaşının başladığını söyleyen Şeyh Kemal Hatip, Aksa ve Kudüs özgürleşinceye dek bu savaşın devam edeceğini ifade etti. Hiç kimsenin gösteriler işe yaramıyor, İsrailliler bundan etkilenmiyor diye düşünmemesi gerektiğini dile getiren Şeyh Hatip, Tepkiler İsrail'i çok ciddi bir şekilde endişelendiriyor diye konuştu.
İşte Şeyh Kemal Hatipin sorularımıza verdiği cevaplar
MESCİD-İ AKSAYA SALDIRI VE TECAVÜZLER YOĞUNLUKLU SÜRÜYOR
Sayın Şeyh Kemal Hatip, İsrail askerleri necis postallarıyla girdikleri Mescid-i Aksada tahribat yapmış onlarca Filistinli saldırılarda yaralanmıştı. Mescid-i Aksanın son durumu nedir, anlatır mısınız?
Tek kelimeyle şu an Mescid-i Aksa mahzun durumdadır, hüzünlüdür. Çünkü Yahudilerin tecavüzlerine maruz kalıyor. Bugün orada namaz kılma fırsatı buldum Allaha çok şükür. Orada Yahudilerin, yerleşimcilerin tecavüzleri devam ediyor. Bu saldırılar günlük olarak böyledir.
Sayın Hatip, saldırıların hala devam ettiğini mi belirtiyorsunuz?
Evet, her gün sabah saat 09.00dan 11.00e öğleden sonra 11.00den 15.00e kadar Yahudilere açık bir şekilde Mescid-i Aksanın içerisine girerek tecavüzlerini sürdürüyorlar. İsrail İç Güvenlik Bakanı açıklama yaptı dedi ki; İsrail olarak 1967 yılından beri var olan fiili durumu koruyacağız. Bu fiili durum dediği şey şudur; belli saatlerde Yahudilerin Mescid-i Aksaya girişlerine izin veriliyor. Sadece Aksa içinde kendi ayinlerini yapmalarına izin verilmiyor. Ancak bahsettiğimiz saatler arasında düzenli bir şekilde tecavüzlerini sürdürüyorlar. Biz de bu konuda üzerimize düşeni yapmaya çalışıyoruz. 40 yaşın altındakilerin namaz kılma izni yok, halen yasak. Kadınların girişine izin verilmiyor. Yani kısacası Mescid-i Aksaya karşı saldırılar bütün hızı ve şiddetiyle devam ediyor.
Sayın Şeyh Hatip, son olarak 1947 toprakları içerisinde bir Filistinli şehid edildi. Şu an oradaki durum nasıl?
Daha dün Filistinli bir genç Hayrettin Hamdan, şehid edildi. Bu ilginçtir; bizle o aynı köydeniz. Keferkenne köyündeniz, benim köyüm. israilli siyonistler tarafından infaz edildi. Artık İsrailliler Filistinlileri infaz ediyor. Tutuklama imkânı olanları bile tutuklamıyor, onları infaz ediyor. Şu anda 1947 toprakları içindeki Filistinliler büyük bir infial içinde, büyük bir hareketlilik söz konusu. İsrail Güvenlik Bakanı geçen Çarşamba günü İbrahim Akkarinin şehid edilmesi olayından sonra şunu söyledi: Ben güvenlik birimlerinin harekete kalkışan her Filistinli bu şekilde etkisiz hale getirmelerini, öldürmelerini istiyorum. Ve nitekim Siyonist İsrail güçleri geçen gün Filistinli genç Hayrettin Hamdanı birkaç metreden ateş ederek şehid etti. Yani kısacası Siyonistlerin bize karşı tutumu çok acımasız
BU SAVAŞ AKSA VE KUDÜS ÖZGÜRLEŞİNCEYE DEK SÜRECEK
Siyonistlerin, Mescid-i Aksaya yönelik bu saldırılarının Filistinlilerce intifadaya dönüşebileceğini bekliyor musunuz?
Elbette çok büyük bir hareketlilik olacak, intifada olacak. Bundan hiç kimsenin bir şüphesi olmasın. Çünkü söz konusu el Aksa olunca bütün Filistinli gruplar sınırlama olmadan harekete geçecektir. Şu anda Gazze, Batı Şeria, 87 toprakları, hepsi aynı şekilde bir tepki içinde. Burada hattı müdafaa yoktur, her alan ve Filistinde her yer bizim için bir savunmadır tepki alanıdır. Ve nitekim Filistinliler Aksayı koruma ve hamili olduğunu ortaya koyma konusunda üzerine düşeni yapıyor. Daha dün bir Filistinli üç israilliyi bıçakladı. Bu şekilde eylemler, tepkiler devam edecek. Çünkü söz konusu el Aksa olunca bütün Filistinli gruplar, Filistin halkı birlikte hareket ediyor. Bu konuda kararlı...
Ben buna Kudüs Savaşı yani Büyük Kudüs Meydan Muharebesi adını veriyorum. Bu meydan muharebesinin sınırları yoktur. Her yer bu meydan muharebesi için açık bir alandır. Ve bunun için bir süre yoktur, ne kadar devam ederse etsin şu anda Büyük Kudüs Muharebesi adını verdiğim savaş başlamış durumda. Bazen bu muharebe düşük seviyede bazen yoğun bir şekilde devam edecek. Ama her halükarda bu savaş el Aksa ve Kudüs kurtuluncaya dek istikrarlı ve kararlı bir şekilde devam edecektir. Tam da bugün Şeyh Raid Salahın da bir mahkemesi vardı, ben de katıldım.
İsrail, Aksayı korumayı şiddete teşvik olarak görüyor
Sayın Hatip, Şeyh Raid Salahın mahkemesi hakkında bize bilgi verirseniz seviniriz
Mahkeme, Şeyh Salahı şiddeti tahrik etmekle itham ederek kendisine ceza verdi. Sonradan bu cezanın ne kadar olduğu kesinleşmiş olacak. Fakat bu noktada suçlu olmuş oluyor. Daha sonra diğer bir mahkeme tarafından Şeyh Salahın cezaevinde ne kadar kalacağı tespit edilecek. Ancak şu anda ilginçtir ki Siyonistler Şeyh Raid Salahı şiddeti teşvik etmekten dolayı mahkûm etti. Oysa Şeyh Raid Salah Aksanın hamiliğini yapmaktadır, onun dışında bir şeyi yoktur. İsrailliler bunu bile şiddeti teşvik olarak kabul ediyor.
Zannedersem önceki gün Netanyahu, İslami Hareketin İsrail için tehdit olduğunu söyledi. Bu konuda ne söylemek istersiniz?
Evet, öyle görüyorlar. Şeyh Salaha verdikleri ceza da bunun delili. Çünkü şu anda Mescid-i Aksada nöbet tutan, Aksayı koruyan herkes Allahın izniyle ve İslami Hareketin fazıl ve hayrı ile orada bulunuyor. Dolayısıyla İslami Hareket olarak Aksanın hamiliği konusunda üzerimize düşeni yapacağız. Tabi bu da Siyonistleri fazlasıyla öfkelendiriyor ve kızdırıyor.
Sanmayın ki tepkiler işe yaramıyor; İslam âlemindeki hareketlilik İsraili çok endişelendiriyor
Sayın Şeyh Kemal Hatip, son olarak Türkiyeye yönelik mesajlarınız nelerdir?
Daha dün Başbakan Davutoğlu, Türkiyenin Kudüste taraf olduğunu ifade etti. Evet, gerçekten biz de Türkiyede, hükümetiyle halkıyla bu desteğin yoğunlaşarak devam etmesini istiyoruz. Türkiye burayı 400 yıl boyunca güven içinde yönetmiştir. Bu nedenle söz sahibidir. Ayrıca şunu özellikle belirtmek istiyorum ki kimse gösteriler işe yaramıyor, İsrailliler bundan etkilenmiyor diye düşünmesin. Ben yakinen biliyorum ki İslam âlemindeki hareketlilik İsrail'i çok endişelendiriyor. Ve onun huzurunu kaçırıyor. Bu bakımdan İstanbulda, Ankarada ve Türkiyenin başka yerlerinde ortaya konulacak gösteriler ve tepkiler İsrail'i çok ciddi bir şekilde endişelendiriyor. O nedenle bu tepkilerin, etkinlik ve gösterilerin artarak devam etmesini istiyoruz. İnşallah yapılan gösteriler İsrail'in geri adım atmasında çok önemli bir rol alacaktır, kimse gösteriler işe yaramıyor demesin. Yani biz Türkiyenin Müslüman halkının ortaya koyduğu tepkileri büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz ve bunun devamını istiyoruz. Keşke Türkiyede yapılan tepkiler İslam âleminin diğer yerlerinde de ortaya konsaydı, İsrail'e ilişkisi olan ülkelerde de olsaydı. Bu nedenle Allah sizden razı olsun. Allah hayrınızı kabul etsin. Ortaya koyduğunuz hassasiyetin devamını diliyorum. (Mehmet Özcan - İLKHA)