banner2
Öne Çıkanlar Eyyübiye Belediyesi Sanlıurfa Haber Urfa Haber Balıklıgöl Uluslararası Robot Yarışması nedir?

Bu Belgeler Lafla Çürüğe Çıkmaz

Bu Belgeler Lafla Çürüğe Çıkmaz

Balyoz davasında mahkemenin 163 sanık hakkında tutuklama kararı vermesi, delilleri sulandırma çabalarını bir kez daha gün yüzüne çıkardı.

Daha önce delilleri polisin hazırladığını ileri süren Org. Çetin Doğan, bu kez suçu uzman çavuşlara attı. Gölcük'teki belgeleri uzman çavuşların hazırlayıp gömdüğünü iddia eden Doğan delilleri çürük ilan etti. Ancak soruşturmanın başından bu yana ortaya çıkan bilgi ve belgeler sanıkların 'deliller uydurma' iddiasını çürütüyor.

Darbeye zemin hazırlamak için camilerin bombalanması ve Türk jetlerinin düşürülmesini öngören Balyoz Planı'yla ilgili davada 163 sanık hakkında verilen tutuklama kararı, delilleri sulandırma gayretlerini yeniden gün yüzüne çıkardı. Davanın 1 numaralı sanığı emekli Org. Çetin Doğan, hakkında çıkarılan yakalama kararının ardından dün geldiği adliyede, delilleri çürütmek için sınır tanımadı. Daha önce belgelerin uydurma olduğunu ileri süren Doğan, Gölcük Donanma Komutanlığı'ndan ele geçirilen yeni belgelerin TSK bünyesindeki uzman çavuşlar tarafından üretildiğini iddia etti.

UZMAN ÇAVUŞLAR GÖMDÜ!

Doğan, dün sabah saatlerinde geldiği adliye önünde Gölcük Donanma Komutanlığı'ndaki İstihbarat Şube Müdürlüğü odasının zemininden çıkan belgeleri 'çürük' olarak niteledi. Doğan, "TSK içinde alt düzeyde adamları var, uzman çavuş gibi işi bilmeyenler. Üst düzeyde olsa belgeler üzerinde hata yapmazlar. Alt düzeydeki bu adamlar, belgeleri buraya koymuşlar. Alelacele hazırlanmış belgeler bunlar. Bütün bu belgeler çürük. Bizim itiraz ettiğimiz meşhur 11 No'lu CD vardı. Bu CD, Gölcük'te 1 No'lu CD olarak karşımıza tekrar çıkıyor" dedi. Ancak Balyoz belgeleriyle ilgili incelemeler ve Gölcük Donanma Komutanlığı'ndan çıkan yeni belgeler, delillere 'çürük' diyerek soruşturmayı sulandırmaya çalışan sanıkların haksız olduğunu ortaya koydu.

ASKERİ SAVCILIK DARBE BELGESİ DEDİ

Askeri savcılık, 2010 Şubat'ta Taraf Gazetesi'nden belgelerin bulunduğu 4 adet DVD'yi istedi. DVD'yi incelemeye alan askeri savcılık, Taraf gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Altan'ı da tanık olarak dinledi. Askeri savcılık Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'na verilen bu orijinal belgelerin de bir suretini istemişti. Savcılık, belgelerin ve CD'lerin bir kopyasını alıp adli emanete aldı.

1. ORDU'DA HAZIRLANDI

Özel Yetkili 3 Cumhuriyet Savcısı tarafından belgeler incelendi. Bu süre içinde ıslak imzalı orijinal belgeler ile ses kayıtlarının da bulunduğu CD'ler, Emniyet Kriminal ve TÜBİTAK'a da incelettirildi. Belgelerin 1. Ordu Komutanlığı'nda bilgisayarlarda hazırlandığı tespit edilince 22 Şubat 2010'da 6 ilde eş zamanlı olarak operasyonlar yapıldı. 20'si muvazzaf 48 subay gözaltına alındı. Şüphelilerin, emniyette ifadeleri alındığı saatlerde Özel Yetkili Cumhuriyet Savcıları'na askeri savcılık raporu ulaştırıldı. Emniyet Kriminal ve TÜBİTAK'tan sonra Asker Savcılık tarafından oluşturulan "Bilirkişi Heyeti" de Balyoz Güvenlik Harekâtı Planı belgelerinin orijinal olduğunu ve darbe planı olduğunu belirledi.

2008 GÜNCELLENME

Balyoz darbe planı dosyasında yer alan ve içinde Çarşaf, Sakal, Oraj ve Suga başlıklı kanlı eylem planlarının bulunduğu 11 No'lu CD'nin sahte olarak üretildiği iddiasını yalanlayan yeni bir CD ortaya çıktı. 6 No'lu torbada 11 No'lu CD ile aynı içerikte 1 No'lu CD çıktı. Gölcük'ten çıkan yeni bilgiler Balyoz belgelerinin güncellendiği ortaya çıktı. 2 No'lu klasörün 17. ve 18'inci sayfalarında yer alan bilgilere göre Oraj Hava Harekat Planı'nda EK-Ğ, Lahika 4, Cetvel A olarak geçen "Oraj Hava Harekat Planı İstanbul 1'inci Bölge Alışveriş Merkezlerinin Durumu" başlıklı belgenin 5 Şubat 2003 tarihinde Hava Pilot Binbaşı Namık Sevinç tarafından oluşturulduğu ve "gsalkaya" isimli kullanıcı tarafından 19 Şubat 2008 tarihinde son kez kaydedildiği belirlendi.

Balyoz askeri yazışmada

Gölcük Donanma Komutanlığı'ndan çıkan 'Plan çalışmaları personel görevlendirilmesi' konulu belgede, emekli Orgeneral Çetin Doğan ve diğer Balyoz sanıklarının adını bile reddettiği Balyoz planından bahsetmesi dikkat çekti. Özden Örnek, 1. Ordu Komutanlığı'na gönderdiği yazıda açıkça 'Balyoz Harekat Planı' ifadesini kullandı. Belgede geçen ifade şöyle: "1'inci Ordu K.'lığı koordinatörlüğünde devam eden Balyoz Harekat Planı hazırlık çalışmaları ve yeniden yapılandırma faaliyetleri kapsamında donanma Komutanlığı'nda görevli aşağıda açık kimliği yazılı personel (Dz. Kd. Albay Ramazan Cem Gürdeniz) koordinatör olarak görevlendirilmiştir."

İTİRAF GİBİ BELGE

Donanmanın göbeğinden çıkan belgeler, sanıkların 'Balyoz Harikat Planı diye bir şey yok' iddiasını da çürüttü. Gölcük'ten çıkan belgelerden birine göre Balyoz'un hazırlık aşamasında Donanma Komutanı olan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Özden Örnek'in, darbe hazırlıklarının sızmaması için özel kurye görevlendirdiği anlaşıldı. Gölcük'te ele geçirilen Balyoz belgelerinden 'sinan kurye emri' adlı Ekim 2002 tarihli 'Özden Örnek' adına imzaya açılan belgede, Orgeneral Çetin Doğan'ın başında bulunduğu İstanbul'daki 1. Ordu Komutanlığı ile Gölcük'teki Donanma Komutanlığı arasında gerçekleştirilecek Balyoz çalışmalarının 3 özel kurye ile yürütüleceği belirtildi.

Darbenin arz belgesi

Donanmada hem dava dosyasında olan belgelerin kopyası hem de ilk kez ele geçirlen birçok doküman çıktı. Orijinal seminer planının ilk kez ortaya çıktığı belgeler arasında yer alan "Sayın Komutan'a arz" başlığını taşıyan belgenin Balyoz Harekat Planı'nın hazırlık planının Balyoz semineri başlamadan iki gün önce 1. Ordu Hareket Komutanı Süha Tanyeri tarafından 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan'a sunulduğu anlaşıldı. Sunulan planda, hazırlıkları yapılan Balyoz, Suga, Sakal, Oraj ve Çarşaf planlarının yanına 'tamamlandı' anlamına gelen 'artı' işaretinin yer alması dikkat çekti.

Islak imzalı orijinalleri de bulunuyor

Balyoz sanıkları, 6 Aralık 2010'da Gölcük Donanma Komutanlığı'nda yapılan aramalarda ele geçirilen Balyoz'la ilgili dökümanların dijital ortamda oluşturulduğunu belirterek belgelerin sahte olduğu iddiasını dile getirdi. Gölcük'ten çıkan belgelerin ıslak imzalı orijinalleri ortaya çıkınca Balyoz sanıklarının bu iddiası da çürümüş oldu. Bu belgelerden biri ise Çetin doğan'a ait 29 Kasım 2002 tarihli bir emir yazısı. Dönemin 1. Ordu Komutanı Doğan'ın bu belgede emrindekileri "irtica tehlikesine" karşı uyardığı görüldü. Milletvekili genel seçimlerinden sadece 26 gün sonrasına ait bu belge, aynı zamanda AK Parti iktidarına kaşı vakit kaybedilmeden harekete geçildiğini ortaya koydu. Gölcük Donanma Komutanlığı'ndaki gizli zuladan çıkan ve ıslak imzalı orijinali bulunan Balyoz belgelerinden biri de 25 Aralık 2002 tarihli ve Kurmay Albay Turgay Tekmen imzalı. Belgenin içeriği, Çetin Doğan'ın emrinin uygulamaya konulduğunu gösteriyor.

Üçüncü kez cezaevinde

Balyoz davasının 1 numaralı sanığı emekli Org. Çetin Doğan, hakkında verilen yakalama kararı sonrası dün 3. kez cezaevine girdi. İstanbul Adliyesi'ne gelen 17'si muvazzaf toplam 19 subay da yakalama kararı yüzlerine okunarak cezaevine gönderildi.

Balyoz davasının 1 numaralı sanığı emekli Orgeneral Çetin Doğan, hakkında çıkarılan yakalama kararının ardından dün Beşiktaş'taki İstanbul Adliyesi'ne gelerek teslim oldu. Sabah saatlerinde çıkarıldığı 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yakalama kararı yüzüne okunan Doğan tutuklanarak cezaevine gönderildi.

HASTANEYE YATMAM

Böylece daha önce 2 kez tutuklandıktan sonra serbest bırakılan 1 numaralı sanık Çetin doğan, 3. kez cezaevine gönderilmiş oldu. Doğan, adliye girişinde tutuklama kararına itiraz edeceklerini belirterek "Eğer itirazımız kabul olmazsa duruşmada savunma yapmayacağız. Avukatlarımız cübbe çıkaracak ve halkı muhatap alacağız. Manifesto hazırlayacağım, iddianameyi ben hazırlayacağım. Savcı ve hakimlere karşı bundan sonra söz bitmiştir. Ağır hasta olsam da bundan sonra hastaneye yatmak yok. Davaya devam edeceğiz" dedi. Haklarında yakalama kararı çıkarılan Korgeneral Nejat Bek, Tümgeneral Hasan Fehmi Canan, emekli Tümgeneral Nuri Ali Karababa ve emekli Albay Ümit Özcan'ın da aralarında bulunduğu 17'si muvazzaf, 2'si emekli subay da dün adliyede işlemleri tamamlananlar arasındaydı. Sabahın erken saatlerinden adliyeye getirilen muvazzaf subaylar, işlemlerinin öğleden sonra tamamlanacağını öğrenince nezarethanede beklemeyi reddederek Merkez Komutanlığı'na geri götürüldü.

20 KİŞİ TUTUKLANDI

Subaylar, Hasdal Cezaevi'nden cezaevi ring aracı öğleden sonra tekrar adliyeye getirildi. Yakalama kararı İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yüzlerine okunan muvazzaf ve emekli subaylar tutuklanarak Hasdal Askeri Cezaevi'ne gönderildi. Çetin Doğan ile birlikte dün tutuklananların toplam sayısı 20'yi buldu.

MEKTUPLU TAHRİK

Çetin Doğan, avukatı aracılığıyla cezaevinden bir mektup gönderdi. Mektubunda, Gölcük'teki belgelerin sahte olduğunu iddia eden Doğan, yasal prosedürün ardından avukatlarının cübbelerini çıkaracağını yineledi. Açık açık halkı davaya karşı tavır almaya davet eden Doğan "Bundan sonra muhatabımız,Türk kamuoyu olacaktır. Ulusumuzdan bu çarpık düzene dur demesini talep edeceğiz. Hazırlayacağımız 'manifestoları' kitap ve broşürler halinde kamuoyuna 'gereği için' sunacağız" dedi. Mektubunda TSK'ya da çağrı yapan Doğan, Gölcük'te ele geçirilen belgeler konusundaki Genelkurmay tarafından hazırlanan bilirkişi raporunun açıklanması istedi. Doğan şunları kaydetti: Biz emekli askerlerin vefa borcu adına başkaca bir isteğimiz bulunmadığını belirtmek isterim. Haksızlığa uğrayan sendikalı bir çalışana, sendikasının el uzattığını görmekteyiz. TSK'nın bu meşru olan dileği geç de olsa yerine getireceğine inanmak istiyorum.

İşte 'Rutin dışına çıkılsın' emri

Balyoz Darbe Planı'na ilişkin ortaya çıkan iki belge, Plan Semineri'nin "hükümeti yıkmaya yönelik eyleme" dönüştüğünü ortaya koydu. Sabah Gazetesi'nde yayımlanan belgelere göre 1. Ordu Komutanlığı Karargah kayıtlarına göre, dönemin ordu komutanı Orgeneral Çetin Doğan'ın "rutin dışına çıkılsın" emrini 20 Aralık 2002 tarihli Aylık Karargâh Koordinasyon Toplantısı'nda verdiği ortaya çıktı. Sabah'ın "Darbenin Belgesi" başlığı ile 29 Kasım'da manşetinden verdiği haberde Plan Semineri'ne katılan Genelkurmay gözlemcisi Kurmay Albay Hasan Durak "Çetin Doğan ve komutanlar milli mutabakat hükümetini tartıştılar" tespitinde bulunduğu ayrıntılı bir şekilde ortaya koymuştu. 26 Mart 2003'te de Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt tarafından imzalanan gözlemci raporunda ise seminerde ele alınan konular şu şekilde sıralandı:

  Öncelikle bir milli mutabakat hükümeti kurulması gerektiği,

  MİT Başkanlığı'na asker kişinin getirilmesi,

  Halkla ilişkilerin çok önemli olduğu,

  Sıkıyönetim görevlerinin ek görev olarak görülmemesi,

  Sıkıyönetim Karargâhlarının Komutanlık karargahları olması gerektiği,

  İstanbul ili için 4 ilave tugaya ihtiyaç olduğu,

  Sivil toplum kuruluşlarının yeniden yapılanmaya ihtiyaç olduğu,

  Birliklerin zinde tutulması gerektiği...

Kaya: Kurgu demek komik

Davanın müdahillerinden Özgür-Der Genel Başkanı Rıdvan Kaya ise şunları söyledi: "Diyelim ki 12 Eylül bayrak hareket planı vardı. Onun ayrıtlıları var, model olarak o alındığı için yer verilmiş. Şimdi şöyle bir düşünelim 11 Eylül günü hükümet bir basiret göstergesi yapsaydı da Evren ve cunta ekibini görevden alıp tutuklasaydı, o zaman ne diyeceklerdi? 'Evet biz darbeye niyetlendik mi' diyeceklerdi. Bugünkü söylenen şekilde 'harp oyunu şudur budur' diyeceklerdi. İnkar edilen belgelere baktığınız zaman hangi belgeleri inkar edeceksiniz ki? Binlerce sayfa bir sürü CD, ses kaydı, kasetler var. Bunların tümü mü kurgu? Davaya müdahil olduğumuz için dosyanın içeriğini az çok biliyoruz. O kadar çok belge var ki, şu haliyle ortaya çıkan belgelerin birileri tarafından kurgulandığını düşünmek, gerçekten çok komik bir durum.

Çetin Doğan ciddiyetten uzak

Eski Cumhuriyet Savcısı Gültekin Avcı, "Çetin Doğan'ın çürük demesiyle belgeler çürük olmaz" dedi. Doğan'ın sözlerinin gerçekçi olmadığını belirten Avcı şöyle konuştu: "Bu sözlerde bir ciddiyet arayamayız. Sonuçta bir belgenin gerçek olup olmadığı, fotokopi mi olduğu kriminal incelemelerle ortaya çıkar. Tutuklama kararları 13 duruşma sonra dava belli bir olgunluğa ulaştıktan sonra alınmış kararlar. Mahkeme Gölcük'te bulunan belgeleri ciddiye almış demek ki. Dolayısıyla Çetin Doğan'ın sözleri çok afaki ve duygusal sözler ve hukuki bir dayanağı yok." Emekli Askeri Hakim Faik Tarımcıoğlu da "Medya üzerinden bu konuları tartışmanın anlamı yoktur. Bunların yeri mahkemedir. Sanık olarak bunları kendince savunabilir, ama bunları medya önünde değil mahkemede söylemesi uygun düşer" dedi.

El yazısı ve parmak izi belgeler gerçek diyor

Gölcük belgelerinde her sayfada altı paraf ve parmak izleri tespit edildi. n El yazısı ve parmak izlerine göre belgeleri Tanyeri'nin hazırlayıp Doğan'a sunduğu görüldü. n Devam eden davada yargılanan 195 askerin dışında davada adı yer almayan ancak SUGA planında adı olan birçok askerin yer aldığı kaydedildi. n Gölcük belgeleri Demokrasiye Müdahale Planı ve Poyrazköy cephaneliğinin Balyoz ile bağlantılarını da gözler önüne serdi. n Poyrazköy cephaneliğinin gömüleceği noktanın emri ve Albay Dursun Çiçek'e 'Demokrasiye Müdahale Planı'nı hazırlatan üst komutanlar da belli oldu. Bu komutanlar, Tümamiral Kadir Sağdıç ve Tuğamiral Alaettin Sevim.

MÜRSEL KARADENİZ - EKREM ÖZTÜRK - M.HAMDİ EKİNCİ / YENİ ŞAFAK

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.