Bugün Cuma namazından sonra Dergah Camii avlusunda Mustazaf Derneğinin yöneticileri tarafından Başörtüsüyle ilgili olarak ‘Başörtüsü yasak değil, Allahın emri’ diye bir basın açıklaması yapıtılar.
Yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi; Bugün buraya yıllardır devam eden ve binlerce insanın mağduriyetine sebebiyet veren gittikçe kör düğüm halini alarak kangrenleşen, başörtü sorunu için toplanmış bulunmaktayız. Müslüman halkın uğradığı kıyım, zorbalık ve zulümlere, İslama ve kutsal değerlerimize yapılan saldırılara karşı sesimizi yükseltmek, safımızı belli etmek ve mağdur olan Müslüman bacılarımızın yanında olduğumuzu göstermek için buradayız.
Örtünmek, Müslüman bir toplumun hayat memat meselesidir. Bizim birinci meselemiz, olmazsa olmazımız örtünmektir, her yerde örtünmektir. Unutulmamalıdır ki, Resulullah (sav)in namaz dinin direğidir dediği gibi, örtünmede tıpkı namaz, oruç ve İslamın diğer şartları gibi bir şart ve bir farzıdır. Örtünme Allahın emri Müslüman kadının iffeti ve kimliğidir.
Tüm özgürlüklerin kısıtlandığı şapka takmanın erkekler için zorunlu kılındığı tek parti döneminde bile Müslüman kadının iffeti ve kimliği olan başörtüsü ve tesettüre bir yasak uygulanmamıştır. Ama 28 Şubat kararlarının akabinde hayali bir kamusal alan masalı uydurulmuş ve bu sebepten başörtüleriyle okula gitmek isteyen genç kızlar engellenmiştir. Bu hayali yasak İslam dininin öğretildiği İlahiyat fakülteleri ve İmam hatip okullarında bile uygulanmış. Bir çok genç kız okulunu bırakmak veya yurtdışına çıkmak zorunda kalmıştır. Bununlada yetinmeyen bu zihniyet 60 70 yaşındaki başörtülü hasta ninelerimizi hastanelere bile almayarak onların tedavilerini engellemiştir. Bunun örneği binlercedir.
Türkiyede başörtüsüyle okullara ve devlet dairelerine girmeyi engelleyen bir kanun maddesi yoktur. Halkımıza soruyoruz: Meclisin hangi döneminde, hangi partiler tarafından ve kaç milletvekilinin parmak kaldırmasıyla getirilmiştir bu yasak, böyle bir şeye şahit olunmamıştır. Peki, o halde nedir sürmekte olan bu yasak. Bu yasak sadece gücü elinde bulunduranların keyfi uygulamasından başka bir şey değildir.
Ayrıca Yök Ek :17. Madde şöyle demektedir. Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydıyla yüksek öğretim kurumlarında kılık kıyafet serbesttir.
Halkının %98i Müslüman olan ve bununla gurur duyan bir ülkede Müslüman kadın daima şunu demelidir: Ben bir Müslümanım ve örtünüyorum! Benim Rabbim bana örtünmemi emrediyor ve ben de örtünüyorum!
Unutmayalım ki, her hangi bir ücret ödemeden elde etmeye çalıştığımız bir mal ne kadar bizimse, bedelini ödemeden elde ettiğimizi sandığımız Müslümanca bir hayat da ancak o kadar bizimdir.
Bu bağlamda bugün birinci yanlışımız, örtünme mücadelesinin sadece üniversiteler için veriliyor olmasıdır.
Buluğ çağına gelen bütün kızlarımızın örtünmeleri kendilerine farz olduğuna göre, örtünme mücadelesi kesinlikle ilköğretimden başlatılmalıdır. Denildi. Yasağı protesto eden kalabalık olaysız bir şekilde sesizce dağıldılar.
