banner2
Öne Çıkanlar haber karbonmonoksit Urfa Tomas Wiesner Qazim Laçi

Baro; Denetlemeyen Suç İşliyor
olaylarla İlgili Basın Açıklaması Yayımlayan Baro; " İnsanın kanını donduran görüntüler yansıdı ekranlara. Kucakta oturan masum bir çocuk Kur’an kursundan eve dönmekteydi seyir halindeki toplu ulaşım aracında. Sahne korkunç. Aniden silah sesleriyle birlikte kanlar içinde kaldı çocuk ve boynu bir yana düşüverdi.

Şanlıurfa çok uzun süreden beri birikmiş sorunlarıyla yalnız boğuşmakla meşgul. Denilebilir ki Urfa’da yönetsel akıl genel olarak toplumsal aklın ardından gelmeyi alışkanlık haline getirdi. Bizler olguları tartışmak yerine olayları tartışmaya devam ediyoruz. “Birtakım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuçları”(TDK) yani olguları göremiyoruz. Hal böyle olunca toplumsal olarak olaylara karşı reaksiyoner tepkiler veriliyor ve her şey çabucak unutuluyor. Örneğin, çok yakın zamanda cezaevinde çıkan yangında 13 canımızı bıraktık. Oysa konu çok önceden Baromuz tarafından gündeme getirilmişti ve göz göre göre gelen bu ölümler zamanında yapılacak iyileştirmelerle engellenebilirdi. Şimdi benzer bir durum, acı bir şekilde apansız yakalayıverdi bizi. Hem de şehir ortasında herkesin kullandığı bir otobüste. Elbette adli bir vakıa olduğu için süren soruşturma nedeniyle olaya ilişkin somut değerlendirme yapamayacağız ve amacımız da bu değil zaten. Şanlıurfa Barosu olarak görevlerimiz arasında yer alan “İnsan haklarını korumak ve yerleşmesini sağlamak” ilkesi ışığında toplumsal sorumluluğumuz gereğince illegal ilişkilere kaynaklık eden, yolsuzluklara davetiye çıkaran, ranta dayalı çalışan bazı kurumların işleyiş biçimine dikkat çekmek istiyoruz.

“Ülkenin su varlık ve kaynaklarının rasyonel kullanımı maksadıyla” 6172 sayılı yasaya tabi olarak kurulan üretici birliklerinin devasa bütçelerinin denetimi için yasada önemli düzenlemelerin yapıldığı görülüyor. Ancak Adliyeye yansıyan dosyalardan ve kamuoyundaki tartışmalardan hatırlanacağı üzere oldukça gergin geçen yer yer ölümlere varan sonuçlarla kamuoyuna yansıyan birlik seçimleri ve sonrası yaşanılanlar bize bu hizmet kurumlarının yeterince denetlenmediğini gösteriyor. Birlik seçimleri adeta hizmet üretme yerine hazinenin başına geçme yarışlarına konu oluyor. Tabi ki yarışan taraflar olaydan büyük zarar görürken geride gözü yaşlı eşler ve çocuklar da bırakabiliyor. Yani denetimsizlik en başta onlara zarar veriyor. Sorun sadece bu kurumların yapısında değil elbet. Çünkü gerek ülkenin başka taraflarında gerekse Urfa’da yasal amaca uygun gayet güzel temiz yönetim gösteren idareciler de var. Ama kötüye kullananlar da yok değil.

6172 sayılı yasanın 18.maddesine göre her şey düşünülmüş buna göre;

“(1) Birliklerin idari ve mali denetimi, her yıl valiler tarafından yapılır veya yaptırılır. Birliğin idari ve mali denetimini yapmak üzere vali tarafından, vali yardımcısının başkanlığında; defterdar, tarım il müdürü, DSİ bölge müdürü ve il mahalli idareler müdürü veya bunların görevlendirecekleri temsilcilerden oluşan bir denetim komisyonu kurulur.
(2) Denetim komisyonu raporu, valilik tarafından kamuoyunun bilgisine sunulur.
(3) Komisyon tarafından yapılan denetim sonucu tespit edilen kamu zararı tahsil edilmek üzere sorumlulara tebliğ edilir.
(4) Birlikler, Bakanlığın idari ve teknik denetimine tabidir.
(5) Birlikler, Sayıştay tarafından doğrudan denetlenebilir.

Aynı durum 5200 Tarımsal Üretici Birlikleri Kanunu tabi olarak kurulan gıda ve hayvancılık gibi alanlarda kurulan birlikler içinde geçerli. Buna göre ise;
“Madde 17 - Birlikler ve üst örgütlerinin paraları ile para hükmündeki evrak, senet ve sair malları aleyhine suç işleyen ve bilanço, rapor ve diğer her çeşit kağıt ve defterler üzerinde suç mahiyetinde değişiklik yapan veya bunları kasten yok eden organlara dahil üyeler ile personel hakkında, kamu görevlilerine ilişkin ceza hükümleri uygulanır.*”
Madde 18 - Birliklerin ve merkez birliklerin mali denetimleri, genel kurul toplantısı öncesi yeminli mali müşavirlere veya bağımsız denetim kuruluşlarına yaptırılır. (…) Bakanlık, Birlikleri ve Merkez Birliklerini uygun göreceği müfettiş, kontrolör ve denetçiler vasıtasıyla denetleyebilir. Ayrıca Merkez Birlikleri kendilerine üye olan birlikleri denetleyebilir.
Madde 20 - Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde, genel hükümler ile 2908 sayılı Dernekler Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.”

Atıf yapıldığı için 5253 sayılı Dernekler kanununa da bakmakta yarar var.

“Madde 19  - Dernekler, yıl sonu itibarıyla faaliyetlerini, gelir ve gider işlemlerinin sonuçlarını düzenleyecekleri beyanname ile her yıl Nisan ayı sonuna kadar mülkî idare amirliğine vermekle yükümlüdürler. Gerekli görülen hallerde, derneklerin (…) defterlerini ve kayıtlarını mevzuata uygun olarak tutup tutmadıkları İçişleri Bakanı veya mülkî idare amiri tarafından denetletilebilir. (…) Denetim sırasında, suç teşkil eden fiillerin tespit edilmesi hâlinde, mülkî idare amiri durumu derhal Cumhuriyet savcılığına ve derneğe bildirir.”

Denetim yapılması halinde hukuk dışı ilişkilere kaynaklık eden dolayısıyla benzer olaylara neden olan bu ortam ortadan kaldırılmış olur. Aksi halde bataklığa gözlerimizi kapayarak sivrisineklere kızmaya devam edeceğiz. Denetim mekanizmalarının işletilmesi ile ilgili olarak Denetimden sorumlu olanları uyarıyoruz. Bilindiği üzere görev olarak tanımlanan hususlarda gereğini etkin olarak yerine getirmeyen kamu görevlileri de hukuk önünde suç işlemiş olurlar.  O halde yapılması gereken bu kurumları denetlemekle görevli ve sorumlu sayılan Bakanlık, Valilik, Sayıştay ve Birlik Denetim Kurulları gibi kamu denetçilerinin görevlerini yapması ve bunları şeffaf bir şekilde Şanlıurfa halkıyla paylaşmasıdır. Sivil Toplum Kuruluşlarına ve Basına düşen ise sürecin takipçisi olmaktır gözlemcisi olmak değil. Bu yönde şimdiye kadar etkin bir denetim yapıldı mı? Kamuoyunun bunu bilmeye ihtiyacı var. En başta söylediğimizi tekrar ediyoruz. YOK MU DENETLEYEN? diyerek sert tepki gösterdi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.