banner2
Öne Çıkanlar ABD Urfa Emir Preldzic 4 Milot Rashica Milot Rashica Galatasaray

Son aylarda yaşanan çatışmalı sürecin 1 Kasım seçiminde HDP’ye oy kaybettirdiğini belirten Araştırmacı-Yazar Ömer Faruk Gergerlioğlu, kurulacak yeni hükümetle beraber AK Parti’nin de herkesi kucaklaması gerektiğini söyledi.

Seçim öncesi sokağın nabzını ölçmek için Konya, Kayseri, Diyarbakır gibi şehirleri gezdiğini ifade eden Gergerlioğlu, İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) açıklamalarda bulunarak, tablonun az çok kendini hissettirdiğini dile getirdi.

Gergerlioğlu, “AK Partinin tek başına iktidar olacağını, yüzde 44 civarında bir oy alabileceğini tahmin ediyordum. Devlet Bahçeli’nin politikaları yüzünden MHP’nin düşüş yaşayacağını, HDP’nin de bir miktar düşeceğini ve CHP’nin az da olsa bir yükselme yaşayacağını tahmin ediyordum. Kabaca düşündüklerim gerçekleşti. AK Parti tek başına iktidarı yakaladı. Tabi burada beş aylık bir süreçte büyük değişikliğin nasıl yaşandığını çözümlememiz gerekiyor.” diye belirtti.

“Normalde beş aylık bir süreçte bir toplumda bu kadar büyük bir değişim olmaz”

Beş ayda toplumda çok büyük bir değişimin yaşandığına dikkat çeken Gergerlioğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Bir parti 8,5 puan oyunu artırdı. Meclis tablosu önemli bir şekilde değişti. Bu bize başka bir süreçte de Türkiye’de sosyolojik olarak büyük bir değişimin yaşanabileceğini gösteriyor. Normalde beş aylık bir süreçte bir toplumda bu kadar büyük bir değişim olmaz. Vatandaş 7 Haziran’da bir tablo ortaya koydu ve koalisyon istedi. Bu koalisyonun sağlanamama gerçeğini gördük. Muhalefet liderlerini beceriksiz tavırları, bilhassa Bahçeli’nin ‘hayırcı’ tavrı vatandaşı yeniden bir arayışa yöneltti.”

Oluşan kriz ortamında halkın ülkeyi yönetecek birini aradığını belirten Gergerlioğlu, “Halk diğer liderlerden umudunu kesince AK Partiye yoğun bir yöneliş oldu. Bir istikrar arayışı vardı toplumda; sosyal, siyasal, ekonomik olarak ve artan şiddet olayları beraber yaşanan kaos sonlandıracak, çözümü sağlayacak bir lider arama ihtiyacı hissetti insanlar.” diye belirtti.

“Halk, eleştirsek de bu kaos ortamını sonlandıracak parti AK Parti’dir, dedi”

PKK’nin şiddet eylemlerinin HDP’yi olumsuz yönde etkilediğini vurgulayan Gergerlioğlu, şunları ifade etti: “PKK’nin ‘Öz Yönetim’ ilanları, başlattığı çatışmalı süreçten vatandaş memnun değildi. Çünkü büyük bir mağduriyet yaşatıyordu.  Çözüm süreci bitmiş, çözümsüzlük başlamıştı. Bu sebeplerden dolayı HDP’den ve MHP’den büyük oy kayışları gerçekleşti. İstikrar isteyen Saadet ve Büyük Birlik Partililerden, bunlarla beraber bir miktar HÜDA PAR’dan da oyun, AK Partiye kaydığını düşünüyorum. Bu durum AK Parti’nin galibiyetini hazırlamış oldu. Halk, eleştirsek de bu kaos ortamını sonlandıracak parti AK Parti’dir, dedi. Ben komplo teorilerine inanmıyorum. Halk cahildir gibi yaklaşımları da doğru bulmuyorum. Meseleyi anlamaktan ziyade komplocu yaklaşanlara üzülüyorum. Halk kendisini yönetecek tek başına bir iktidar istemiştir ve bunu da önemli bir yönelişle sağlamıştır.

“AK Parti tek başına iktidarı ele geçirdi. Fakat bu da otoriteleşme eğilimini de artırabilir.” diyen Gergerlioğlu, “Bu Türkiye açısından iyi bir durum olmaz. Türkiye’de çok farklı dini, siyasi topluluklar var ve herkesi kucaklayacak bir anlayışa ihtiyacımız var. Muhalefet partileri de burada yapıcı bir tutum sergilemelidir.” dedi.

HDP’nin ancak çözüm sürecinde oy kazanabileceğinin altını çizen Gergerlioğlu, “HDP, çatışma ve öz yönetim ilanlarıyla oy kaybeder. Seçimde açık ve net bir şekilde bu ortaya çıktı. HDP artık bu noktada barışı, çözümü sağlayacak adımlar atmalıdır.” diyerek uyarıda bulundu.

PKK ve HDP seçim sonuçlarını okuyamıyor

Yeni dönemde çözüm sürecinin nasıl işleyeceği konusuna da değinen Gergerlioğlu, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bir açıklaması oldu. Bundan sonraki sürecin ‘Milli Birlik ve Kardeşlik Süreci’ olacağını söyledi. Ben de böyle bir şey bekliyordum. Çözüm sürecinin bitmesi, Kürt meselesini silahla, çatışmayla çözmek mümkün değil. Zaten Erdoğan da süreci buzdolabına koyduk dedi, çöp tenekesine attık demedi. Tabi bu sorun, karşılıklı kapris yaparak veya çözümsüzlüğe onayarak çözüme kavuşmaz. HDP’nin burada yapması gereken çatışmaların bitmesi için yoğun bir gayret göstermesidir. İnisiyatifi ele almasıdır. Çünkü çatışma süreci hem memlekete hem kendisine büyük zarar vermiştir. Lakin ben HDP’nin bunu iyi göremediğini düşünüyorum. Hâlâ ‘ AK Parti ve MHP koalisyon yaparak bizi yıprattılar’ gibi komplocu açıklamalar yapmaktalar. PKK’nin yaptığı açıklamaları da takip ettim.  Onlarda inanılmaz açıklamalar yapıyor. Seçim sonuçlarını okuyamayan açıklamalar. Maalesef bu kafayla süreç yürümez, problemler de devam eder. HDP ve MHP eğer yanlış politikalarına devam ederlerse ileriki dönemde barajın altına düşerler. Hamasetle hiçbir parti bir yere varamayacağını artık bilmeli.”

“Halk CHP’ye inanmıyor”

Halkın, CHP’nin ülkeyi yönetebileceğine inanmadığını belirten Gergerlioğlu, “Ekonomik vaatlerde bulunan CHP’ye halk inanmıyor. Yani bunların ülkeyi yönetebilecek pratiğe sahip olmadıklarını, dile getirdikleri ekonomik vaatleri AK Parti’nin gerçekleştirebileceğine inandı. CHP daha çoğulcu, halkı kucaklayan bir siyaset izlemeli. Tabi doksan yıllık bir yapıyı üç beş günde değiştirmek de kolay değildir.” dedi.

“AK Parti, gelen yüzde 8,5 oyun bir anda gidebileceğini bilmelidir”

AK Parti’nin halkın arzuladığı yönetim biçimini sergilemediği takdirde, gelen yüzde 8,5 oyun bir anda gidebileceğini bilmesi gerektiği uyarısında bulunan Gergerlioğlu, “Bence seçimin asıl mağlubu MHP’dir. Evet, HDP’de gerilemiştir ama büyük bir şok yaşamamıştır. Aslında AK Parti’nin başarısı kendisinin marifetinden değil rakiplerinin büyük beceriksizliğinden, alternatifsizlikten kaynaklanıyor. AK Parti’de vatandaşın arzuladığı yönetim biçimini sergilemediğinde, gelen yüzde 8,5 oyun, bir anda gidebileceğini bilmelidir.” diye konuştu.

Saadet ve Büyük Birlik Partisi’nin tabanından da AK Partiye yoğun bir yönelişin olduğuna dikkat çeken Gergerlioğlu, “Bu partiler yüzde 2 civarında bir oy kaybı yaşadı. Kemik oylarını bile kaybettiler. Bu kitlelerde HDP rahatsızlığı oldu. HDP’nin barajı aşmasıyla AK Parti’nin düşüşü, çatışmaların başlaması, neticesinde herkes safını belirlemek istedi. SP ve BBP’’nin seçmeni de tamamen AK Parti’nin safına geçti.  Bununla beraber istikrar beklentisi de olunca, böyle bir sonuç ortaya çıktı.” ifadelerini kullandı.

“HÜDA PAR’ın seçime girmemesi AK Parti’ye bazı yerlerde milletvekili kazandırdı”

HÜDA PAR’ın seçime girmemesiyle AK Parti’nin bazı bölgelerde milletvekili çıkarabildiğini vurgulayan Gergerlioğlu, şunları ifade etti: “HÜDA PAR seçime girmedi. Ben bu konuyu Diyarbakır il Başkanı Şeyhmus Bey’le de uzun uzun konuştum. Kendisi bana seçime girmeme gerekçelerini anlattı. Oluşan kaos ortamının aldıkları kararda etkili olduğunu söyledi. Benim gördüğüm, HÜDA PAR’ın bu kaos, kargaşa ortamında biraz geri çekilme isteği olduğuydu. HÜDA PAR bu seçimlik geri çekildi. Ama seçmeninin büyük bir kısmı AK Parti’ye kaydı.  Tabi bu emanet diye tabir ettiğimiz oylardır. HÜDA PAR seçmenin kendisini terk ettiğini düşünmüyorum. Ama bana göre, HÜDA PAR yine de seçimlere girmeliydi. Seçimlere girmemesi AK Parti’ye bazı yerlerde milletvekili kazandırdı. Her ne kadar kaos ve kargaşa hakimse dahi bir parti eğer kitlesi varsa ve sahadaysa kendi önlemlerini almalı, seçimde boy göstermelidir diyorum.”  

“Erdoğan’ın sorumluluğu çok büyük ve artık bölge halkının da dayanma gücünün kalmadı”

Kronik bir yara olan Kürt meselesinin çatışmalarla birlikte daha fazla içinden çıkılmaz bir sorun haline geleceğini belirten Gergerlioğlu, “Ben AK Parti’nin PKK’nın gücünü zayıflattıktan sonra tekrar masaya oturacağını düşünüyorum.  Çözüm sürecinin kendi istediği gibi gitmediğini gören Erdoğan, sürecin bozulmasına göz yumdu ve çatışmalarla PKK’nın belini kırıp daha güçlü olacağı bir masada tekrar çözümü konuşmayı düşündüğünü tahmin ediyorum. Ama çatışmalar uzun süre devam ederse, son beş ayda AK Parti lehine yaşanan sosyolojik değişim bu defa farklı bir açıdan gelişir. Bir noktadan sonra artık bu çatışmaların durdurulması gerekir. Temenni ediyorum ki bu çatışmalı süreç uzun sürmez. Ben Kayseri’de, Konya’da Kürt meselesini halka sordum ve insanların toplumsal bir mutabakattan yana olduklarını gördüm. Türkler de bu konunun adil bir şekilde çözülmesini istiyor ve bu anlamda Erdoğan’a önemli bir güven var. Burada Erdoğan’ın sorumluluğu çok büyük ve artık bölge halkının da dayanma gücünün kalmadığını görüyorum.” diye ifade etti.

“Türkler ve Kürtler birbirinin düşmanı değildir”

Anadilde eğitim hakkında da değerlendirmelerde bulunan Gergerlioğlu, şöyle konuştu: “Bu hakkın kesinlikle verilmesi gerekiyor. Avrupa’nın birçok ülkesinde sistem içerisinde bu eğitimin verilebildiğini görüyoruz. Türkiye’de bunu yaptırmama gibi bir dayatma içinde olmak, bu sorunu çözmek istememek demektir.  Yani şimdi Anayasa’yı okuduğunuzda tüyleriniz ürperiyor. Çünkü müthiş bir Türklük vurgusu var. 90 yıllık bu sorunun kökten çözülmesi gerekir. Artık insanlar bu sorunun çözülmesini istiyor. Diyarbakır Suriçi’nde insanlar perişan, esnaf çökmüş durumda, toplum buna daha fazla dayanamaz artık.  Vatandaş kalıcı bir çözüm istiyor ve bu da anayasal güvencelerle mümkün olabilir. Türkler ve Kürtler birbirinin düşmanı değildir. Toplum bunu kabullenecektir. Biz iç içe geçmiş bir toplumuz. Bu ülke Irak veya Suriye değil. Bizler birbirimizi boğazlayamayız. En nihayetinde bir hak gaspı var ve bunun iade edilmesi gerekiyor.” 

“28 Şubat’ın yaşattığı mağduriyetler hâlâ devam ediyor”

Değerlendirmelerinin sonunda 28 Şubat mağdurlarının sıkıntılarının hâlâ devam ettiğine dikkat çeken Gergerlioğlu, “28 Şubat sıkıntı ve zorluklar yaşayanlar bu ülkenin büyük mağdurlarındandır.  28 Şubat’ın yaşattığı mağduriyetler hâlâ devam ediyor. Ergenekon ve Balyoz davalarında hüküm giymiş insanlar bile dışarıya çıktı. Ama 28 Şubat mağdurlarından hâlâ cezaevinde olanlar var. En son Nurettin Kayan çıktı. İnsanlar kurgularla, cadı avıyla toplanıp götürüldüler ve hiç yere cezaevlerinde yatıyorlar. O dönemin yargı kararlarının iptal edilmesi lazım. Uzun yıllar devam eden AK Parti iktidarı döneminde bu anlamda gerçekçi adımlar atılmadı. Allah dediği için İslami düşünceye sahip olduğu için insanlar içeri atıldı, büyük mağduriyetler yaşandı. Memurlar, kamu görevlileri işlerinden oldu, psikolojik bunalımlar yaşandı. 28 Şubat mağduriyetlerinin artık giderilmesi gerekir.” şeklinde konuştu. (Enes Çetin-İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.