banner2
Öne Çıkanlar toz Sugeldi Candeias Douglas Tanquee Trendyol 1. Lig

Geçen yıl Kobani bahaneli 6-7 Ekim saldırılarında katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının bugün Ankara'da görülecek davası hakkında açıklamalarda bulunan HÜDA PAR GİK Üyesi Avukat Mehmet Mehdi Oğuz, vahşet emrini veren azmettiricilerin ortaya çıkarılmasını istedi. Oğuz, olayda ihmali olan devlet yetkililerinin de cezalandırılması gerektiğini söyledi.

Gerçek suçluların ortaya çıkarılması için hükümetin etkin bir soruşturma yürütmediğini söyleyen Oğuz, “Vahşetin faillerinin ortaya çıkarılması için ciddi bir soruşturma yürütülmemiştir. Bunun temel gerekçelerinden bir tanesi de Kobani bahaneli saldırıların yaşandığı süreçti. Hükümet o dönemde Çözüm süreci bozulmasın düşüncesiyle; şehirleri ele alıp ateşe verenleri  ve insanları hunharca katledenlerin yakalanması için ciddi bir gelişme sürdürmedi. Hatırlarsanız, Diyarbakır valisi olaylardan sonra, ‘Biz Çevik Kuvvet Polisini dışarıya çıkarmış olsaydık, şehit verebilirdik’ demişti. Olaylarda halkın can güvenliği tamamen göz ardı edilmişti. Bir örgütün ne kadar suçu varsa, yaşanan hadiselere göz yuman, gerekli tedbirleri almayan ve hadiselerden sonra etkin bir soruşturma yürütmeyen hükümet yetkililerinde bir o kadar sorumludur.” şeklinde konuştu.

“Mahkeme yerinin değiştirilmesi mağdur aileler için sıkıntı oldu”
Mahkeme yerinin değiştirme kararının uygun olmadığını vurgulayan Oğuz, “Öncelikle mahkeme yerinin değiştirilmesi, başlı başına mağdur aileler için büyük bir sıkıntı oldu. Bu noktada mahkeme yerinin değiştirilmemesi gerekiyordu. Türkiye’de maalesef yargı, cumhuriyetten bu yana gerçek anlamda hiçbir zaman bağımsız olmadı. Özellikle siyasi davalarda sistemin refleksleriyle hareket edildi ve sistemin menfaatleri doğrultusunda kararlar verildi. Dolayısıyla mahkemelerde çoğu zaman, verdikleri kararlarda konjonktürel  hareket ettiler.” dedi.

Oğuz, “Yasin Börü davasının geçmiş yargılama süreçlerinden farklı olarak yeni bir süreç oluşturması temennisinde bulunuyoruz. Bugüne kadar gördüğümüz yargılamalardan farklı olmasını istiyoruz ama şu ana kadar gelişmeler bize bu izlenimi vermedi. Umut ediyoruz bundan sonra tarafsız, bağımsız ve gerçek bir yargılamanın yapıldığı süreç oluşur ve adalet yerini bulur. Mağdur olmuş aileler bir nebze de olsa gönülleri ferahlar ve zulmedenler ise cezaya çarptırılır. Fakat şu ana kadar davada birçok kişinin serbest bırakılması bizde olumlu kanaat oluşturmadı.” diye konuştu.

“Azmettiriciler bulunsun”
Katliyamların arkasındaki azmettiricilerin bulunmasıyla 6-8 Ekim gibi olayların azalacağının altını çizen Oğuz, “Yasin Börü ve arkadaşlarının davasına konu olan olay tarihte eşine az rastlanacak bir vahşete konu olmuştur. Bu yargılama tamamıyla vahşetin konu edildiği bir yargılamadır. Şu an yakalanan insanların azmettiricilerinin kim oldukları defalarca davanın avukatları ve siyasiler tarafından dile getirilmişti. Sadece bu olayda dosyada ismi olan kişiler sorumlu değil. Onlardan çok vahşetin emrini veren asıl müsebbibi olan kişiler azmettirenlerdir. Gerçekte bu işin gerçek failleri ortaya çıkarılırsa ve onlara ceza verilirse biz inanıyoruz ki bundan sonra bu tür şiddet olayları ciddi anlamda azalacaktır. Fakat Türkiye’de hep şunu görüyoruz; daima işi organize edenler işin arkasındaki temel güçler hiçbir zaman hakkettikleri  cezayı almıyor. Dolayısıyla hiçbir zaman rahatları bozulmuyor. Onlarda bunu bildikleri için her zaman masum gençleri kandırıp, onlara her türlü vahşeti işletiyorlar. Neticede piyon olarak kullanmış oldukları insanlar yakalanıp, cezalandırılıyor ama perdenin arkasındaki güçler ceza almadıkça oyunlarını oynamaya devam ediyorlar. Yasin Börü davasında azmettirenlere ceza verilirse bundan sonra bu tür vahşet senaryolarını hazırlarken bu şekilde rahat hareket edemeyeceklerdir. Ama maalesef gidişat bunu göstermiyor. Umut ediyoruz ki bu seyir değişir, aklı selim hakim olur.” şeklinde konuştu.

“İhmali bulunan devlet yetkilileri de cezalandırılmalı”
Börü ve arkadaşlarının sığındığı evde yaşananların ses kaydının sosyal medyada yayımlanmasını hatırlatan Oğuz, evdeki kadınının büyük bir korku içinde 155’i aradığını söyledi. Kadının 155’i aradıktan sonra telefona cevap veren polisin adeta kadınla dalga geçtiğini aktaran Oğuz, “Bu kadar cinayetlerin işlenmesinde bir örgütün ne kadar sorumluluğu varsa, onun kadar bu olaylara göz yuman ve yaşanan vahşette kendi sorumluluğunu yerine getirmeyen bölgenin Mülki İdare Amirleri de sorumludur. Dolayısıyla bundan sonra bu tür vahşetlerin yaşanmasını istemiyorlarsa; sahnedeki piyonlar ve onların arkasındaki azmettiricilerin cezalandırılmasının gerektiği kadar, bu konuda ihmali bulunan devlet yetkililerinde cezalandırılması gerekir ki bu cinayetler bir daha yaşanmasın. İşte bu konuda ciddi bir soruşturma yürütülmediğini iyi biliyoruz.” dedi. (Yılmaz Sönmez- İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.