banner2
Öne Çıkanlar Urfa Urfa Balıklıgöl Suruç Urfa Haber Balıklıgöl

26. YILINDA HALEPÇE KATLİAMI

16 Mart 1988 …

Yakın tarihin gördüğü büyük katliamlardan biri olan Halepçe Katliamı bu gün 26. Yılına girdi.

Emperyalistlerin işbirliği yaparak kukla Saddam Hüseyin eliyle gerçekleştirdikleri Halepçe katliamına o gün tüm dünya sessiz kalarak katliama ortak olmuşlardı.

Dünyada yaşanan büyük felaketlerden sonra yasaklanan ve kullanılması savaş suçu kabul edilen kimyasal silahlar en etkili biçimiyle Halepçe’de dünyanın gözleri önünde Kürtler üzerinde kullanıldı. 16 Mart 1988’de gerçekleşen hava saldırısında SSCB (Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği) yapımı 8 adet MİG ve MİRAGE bombardıman uçakları kullanıldı.  Halepçe’ye hardal ve sarin gazları olarak bilinen kimyasal gazlar içeren bombalar bu uçaklarla atıldı.  Öldürücü gücü maksimum olan bu gazlar, Saddam yönetimine,  öncelikle ABD, İngiltere ve Fransa olmak üzere batılı emperyalist devletler tarafında verilmişti. Yani Halepçe katliamında doğu ve batı tüm emparyalist ülkeler suç ortaklığı yapmışlardı. Kullanılması yine kendileri tarafından yasaklanan kimyasal silahları Saddam yönetimine vererek ve saldırıyı gerçekleştirecek uçakları sağlayarak bu insanlık suçuna ortak olmuş, savaş suçu işlemişlerdir.



80 bin nüfuslu bir sınır kasabası olan Halepçe’ye atılan kimyasal bombaların etkisiyle can havliyle kendini sokaklara atan çoğu çocuk ve kadın binlerce sivil insan saldırı anında oracıkta çırpınarak can verdi.  Bu soykırımda çoğu çocuk, kadın ve yaşlı olmak üzere 5 binden fazla Kürt halkından sivil insan hayatını kaybetmiş, 10 binden fazla insan da sakat kalmıştır. Halepçe’de o gün ölen vicdandı, insanlıktı,  merhamet duygusuydu. Halepçe ölüme terk edildi o gün. Sonrasında da kimse sahip çıkmadı Halepçe’ye. Katliamdan kaçanlar da yakınlarının cesetlerini kaldırmadan Türkiye ve İran sınırını geçmeye çalıştılar. Türkiye’ye sığınmaya çalışan Kürt’lerin bir kısmı Irak’a teslim edilerek infaz edilmiş, kalanlar ise günlerce sınır kapılarında aç-susuz bekletildikten sonra içeri alınmışlardır.

Soykırım saldırısından sonra,  Halepçe’de ekolojik denge altüst oldu. Çocuklar sakat doğdu, yetişkinler kansere yakalandı.  Halepçe’de özürlü doğum oranının Hiroşima ve Nagazaki’den 4-5 kat fazla olmasına rağmen Birleşmiş Milletler Hiroşima’yı soykırım olarak kabul ettiği halde, Halepçe’yi soykırım olarak kabul etmedi.  Irak’ta ise ancak 22 yıl sonra Halepçe Katliamı, soykırım olarak kabul edildi. Irak yüksek ceza mahkemesi  1 Mart 2010’da Halepçe katliamını soykırım olduğunu ilan etti.



“Şehit Halepçe” olan Halepçe’de gerçekleştirilen katliama, soykırıma iştirak eden tüm ülke ve sorumlu kişilerin savaş suçu işlemelerinden dolayı yargılanarak cezalandırılmasının insanlık onuru adına kaçınılmaz olduğuna inanıyoruz.  

İnsanların eman bulduğu özgür ve adil bir dünya istiyoruz. Dünyanın hiçbir yerinde bir daha Halebçelerin yaşanmasını istemiyoruz.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.