Ayhan teklifinde elektrik borçlarının yeniden yapılandırılması ve enerji desteği almaları konusunda düzenleme yapılmasını istedi.
İşte İbrahim Ayhan'ın Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına verdiği 6172 sayılı Sulama Birlikleri Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifinin gerekçeleri;
"Bilindiği üzere 1980li yılların ikinci yarısından itibaren, Dünya Bankası yapısal uyum programları dâhilinde yürürlüğe konulan önemli düzenlemelerden birisi de tarımsal sulama hizmetlerinin özelleştirilmesine yönelik çalışmalardır. DSİ tarafından 90lı yılların başlarında özelleştirme taahhüdüyle Dünya Bankasından alınan kredilerle yapılan sulama sistemleri, işletme ve bakım masraflarının kullanıcılar tarafından ödenmesi koşuluyla sulama birliklerine devredilmesine başlanmıştır. Tesislerin sulama birliklerine devredilmesinin ardından çiftçilerimiz artık birer abone olarak görülmüş ve kullandıkları suyu satın alan müşteri konumuna getirilmiştir. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 2005 yılında kapatılması ve Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğünün sulama alanından giderek çekilmesiyle su fiyatları hızla artmaya başlamış ve birlikler arasında farklı fiyat uygulamaları ortaya çıkmıştır. Özellikle cazibe ve pompaj sulama birlikleri arasındaki tarife farkları kimi ürünlerde beş kata kadar çıkarak pompaj sulaması yapan çiftçiler aleyhine ek maliyet oluşturmakta ve eşitsizlik yaratmaktadır.
Türkiyede halen aktif durumda bulunan 388 adet sulama birliğinin 264sında cazibeli, 124ünde ise pompaj sistemli sulama yapılmaktadır. Cazibeli sulamalarda, sistemde dolaşan suyun doğal olarak sahip olduğu akışkanlığı ve potansiyel konumundan yararlanıldığı için ayrıca bir güç veya enerjiye gereksinim bulunmamaktadır. Ancak pompajlı sulama sistemlerinde suyun kaynağından alınması ve sulanacak bölgeye iletilmesinde suya kinetik enerji kazandırılması gerekmekte ve dolayısıyla da enerji ihtiyacı ortaya çıkmaktadır. Enerjiye olan bu bağımlılık pompaj sistemli sulamalarda işletme maliyetlerini ciddi oranda arttırmakta ve bu artışlar da direkt olarak sistemden hizmet alan çiftçilerimize yüklenmektedir.
Türkiyede uygulanmakta olan tarım politikalarının bütünlükten yoksun olması, çiftçilerimizi her geçen gün biraz daha yoksullaştırdığı gibi tarımsal üretimden kopuşu ve çözülmeyi de hızlandırmaktadır. Üretim yapmak dışında başkaca seçeneği olmayan çiftçilerimiz, dünyanın en yüksek fiyatlı akaryakıtı, gübresi ve tarımsal ilacının yanı sıra oldukça yüksek sulama maliyetleriyle baş etmek zorunda bırakılmıştır. Nitekim çiftçilerimizin tarımsal sulamadan kaynaklı olarak ödeyemedikleri elektrik borçlarının faizlerle birlikte 2 milyar liraya ulaşması, durumun vahametini yeterince açıklamakta ve bu sorunun acilen çözüme kavuşturulmasını zorunlu kılmaktadır. Tarımsal sulamadan kaynaklı borç sarmalının neredeyse kapanmanın eşiğine getirdiği kurumsal yapıların başını pompaj sistemli sulama birlikleri çekmektedir. Sulama birliklerinin enerji tüketimlerinden kaynaklı borçları faizleriyle birlikte 600 milyon liraya ulaşmış durumdadır. Devasa boyutlara ulaşan bu borç miktarı bir anda oluşmamış, geçmiş yıllardan sirayet ederek çığ gibi büyümüş ve ödenemeyecek duruma gelmiştir. Sulama birliklerinin bu günkü mali yapıları dikkatle incelendiğinde halen geçerli elektrik tarifeleri üzerinden tükettikleri enerji bedellerini de ödeyebilmeleri mümkün değildir. Elektrik, SGK ve Maliyeye olan borç toplamları 900 milyona ulaşmış olan sulama birliklerinin mevcut durumlarının sürdürülebilir olmadığı ortadadır. Ayrıca DSİden devralınan ve neredeyse sürekli arızalanan kanal ve boruların onarımı için de ciddi paralar harcamak durumunda bırakılan birliklerin yeni yatırım yapma imkânları da bulunmamaktadır.
Bu bakımlardan sulama birliklerinin içinde bulunduğu açmazdan bir an önce kurtulup temiz bir sayfa açmaları ve ayakta kalabilmeleri için özellikle elektrik borçlarının yeniden yapılandırılması ve enerji desteği almaları konusunda düzenleme yapılmasına ihtiyaç vardır."
İbrahim BİNİCİ Şanlıurfa Milletvekili
