Çelik; Politik Bir Grev Var!

Çalışma Ve  Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik, Darphane Ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğünde Bir Süredir Devam Eden Greve İlişkin Bir Açıklama Yaptı.  


Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sayın Faruk Çelik’in konuya ilişkin  yaptığı  açıklama şöyledir.

“Bilindiği gibi,  toplu iş sözleşmeleri işçi ve işveren arasında başta ücret olmak üzere bir çok hakkın masada görüşüldüğü sosyal diyalog mekanizmalarının başında gelmektedir.
Toplu iş sözleşmeleri işçi işverenin karşılıklı olarak hangi noktalarda mutabakata varacaklarını tartıştığı bir süreç toplantılarıdır.
Gerek işveren gerekçe işçi tarafı hak arama mücadelesinde süreçleri sonuna kadar kullanırlar. Bu süreçlerin olumsuz olması durumunda ancak grev ya da lokavt kozu masaya sürülür.
Ancak ortalama giyinik  net ücretin 2 bin 6 yüz 36 TL olduğu ve en yüksek ücretin 3 bin yüz 69 TL olduğu Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nde yürütülen greve ilişkin süreçlere bakıldığında bunun bir hak arama olmadığı politik bir grev olduğu açıkça görülmektedir.
Çünkü 8 şubat 2013 tarihinde başlayan toplu sözleşme süreçleri daha henüz çerçeve anlaşma görüşmeleri devam ederken, sendika tarafından alel acele  grev uygulama kararı alınmıştır. Oysa ki 2 ağustos tarihine kadar grev uygulama kararı alınmasına yönelik süre bulunmaktadır .


Öte yandan,   Basın-İş Sendikası gerek toplu iş sözleşmesi teklif tasarısında, gerekse görüşmeler esnasında bahse konu bu toplu iş sözleşmesine ilişkin olarak Kamu-İş’e yazılı/resmi herhangi bir “ücret zammı” teklifi sunmamıştır. Kaldı ki toplu iş sözleşmelerinde en önemli konu başlığı ücret artışı görüşmeleridir.
Ücret teklifi ancak grev başladıktan 39 dakika sonra o da elektronik posta aracılığı ile Kamu-İş’e iletilmiştir.
Tüm bunlar Darphane ve Damga Matbaası Genel Müdürlüğü’nde sürdürülen grevin bir hak arama mücadelesi olmadığını politik bir yaklaşım olduğunu açıkça göstermektedir.
Ayrıca bu haksız grev nedeniyle çalışan işçiler emekli maaşlarında kayıp dahil gerek sosyal güvenlik hakları gerekse kıdem tazminatları konusunda mağdur olmaktadırlar. Çünkü grev süresince kanun gereği işçilere ücret, ikramiye, sosyal yardımlar ve tazminatlar ile sosyal güvenlik primleri ödenmemektedir.
Bu nedenle politik olan bu grevin, çalışanların daha fazla hak kaybına neden olmadan bir an önce sona erdirilmesi gerekmektedir.
Öte yandan 36 işçimiz yasa gereğince grev kapsamı dışında olup, ayrıca 36 işçiye ilave olarak grevin başladığı günden bugüne bir haftalık grev süresince 26 işçimiz değişik tarihlerde grevden vaz geçerek çalışmaya başlamıştır.”