DSİ 15. Toplantı Salonunda düzenlenen toplantıya bakanlar Çağlayan ve Çelikin yanı sıra; eski devlet bakanlarından Nevzat Yalçıntaş, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Mehmet Büyükekşi, İstanbul Ticaret Odası Başkanı Murat Yalçıntaş, Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç, İl Genel Sekreteri Uğur Büyükhatipoğlu, İl Genel Meclis Başkanı Mustafa Yavuz, Şanlıurfa Belediye Başkanı Ahmet Eşref Fakıbaba, Şanlıurfa Ticaret ve sanayi Odası Başkanı Sabri Ertekin, Şanlıurfa Ticaret Borsası Başkanı Mehmet Kaya İstanbul Ticaret Odası yönetim kurulu ile Türkiyenin birçok kentinden gelen işadamları ve yatırımcılar katıldı.
HERKES DOĞDUĞU YERDE DOYSUN
Toplantıda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, önemli bir süreçten geçildiğini anlatarak, Arap Baharının nasıl bir şekil alacağını merak ettiklerini söyledi.
Çelik, amaçlarının herkesin doğduğu yerde doymasını sağlamak olduğunu belirterek, 1 milyon 800 bin nüfustan bahsediliyor Şanlıurfada. Biz buradaki sanayicileri görmezsek başkaları görür. Amacımız herkes doğduğu yerde doysun, doğduğu yerde karnını doyursun. İllerimizin birbirinden farkı yok, her ilimizin ayrı ayrı potansiyelleri var. Bu potansiyeller yerinde değerlendirilsin. Urfalı kardeşim kalkıp İzmir'de ekmek arayışına gitmesin tam tersine gitmişse; İzmir'deki Urfalı kardeşim, gelsin Şanlıurfa'da yatırımını yapsın. Yada istihdam olarak gelsin burada çalışsın. Herkesi kendi bölgesinde istihdam etme ve mutlu etme anlayışına da hizmet edecek büyük bir ölçüde bu ve benzer teşvik uygulamaları. Önümüzdeki süreç içerisinde Türkiye'yi daha sağlıklı, çok daha dengeli bir kalkınma hamlesini bu çalışmalarla gerçekleştireceğine inanıyorum. Şanlıurfa'ya yatırım konusunda Bakan olarak emrinizdeyim. Bu güzel topraklara yapılacak olan her yatırımın ülkemizin barışına, dostluğuna, kardeşliğine, kalkınmasına dengeli kalkınmasına büyük katkı sağlayacağı düşüncesindeyim dedi.
HUZURLU OLMANIN YOLU GÜNEYDOĞUDAN GEÇİYOR
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin yatırımcılar için güvenli olduğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi: Huzurlu olmanın yolu Diyarbakırdan, Şanlıurfadan, Şırnaktan, Vandan geçmektedir. Sayın valimiz açıkladı; güvenlik sorunu hiç olmayan bir il. Dostluk, kardeşlik burada. Altlı, üstlü iç içe oturup çiğköfte yiyiyorlar. Dostluk var, kardeşlik var.
ÇAĞLAYANDAN 3 DİLDE SELAMLAMA
Daha sonra konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ise, Türkçe başlayarak salondakileri Arapça ve Kürtçe selamladı. Sine vizyon eşliğinde Teşvik Paketinin detaylarını anlatan Çağlayan, Hakikaten Türkiyenin 2008 küresel krizi aşmasında, tabi ki sayın Başbakanımızın talimatları ve dirayetleri ve adeta kendisinin Ekonomik Koordinasyon Kurulu başkanları gibi yapmış olduğu toplantılar sonucunda atlattık dedi.
POLİSLER VE KÖPEKLERİ TARAFINDAN TEK TEK ARANDIK
Bakan Çağlayan, dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit ile memur maaşlarını ödemek için IMFden borç istemek için gittikleri Amerikada maruz kaldıkları güvenlik önlemleri ile ilgili anısını anlatarak, şöyle devam etti: Allahıma şükrediyorum. 10 yıl önce IMFden 1 milyar dolar borç koparmak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti memurlarına maaş ödemek için Allah rahmet eylesin, dönemin Başbakanı sayın Bülent Ecevit ile beraber Amerikaya gittik. Ve Amerikaya gittiğimizde polisler ve polis köpekleri tarafından tek tek arandık. O dönemden bugün şükürler olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak; IMFye 5 milyar dolar kredi veren ülke haline geldik. Şükürler olsun. Benim için hayatımın en şanlı ve şerefli dönemleridir bu günler. Bakın bunları Allah bana yaşattı.
BU BAŞARI BİZLERİN AMA BİZ SİZİ ALKIŞLIYORUZ
Bakan Çağlayan açıklanan Teşvik Sisteminin cumhuriyet tarihinin en cömert paket olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: Bu sistem en babayiğit ve yatırımcı açısından önem fırsatı içeren bir Teşvik Sistemi geçmişte olmadı. Geçmişte hiçbir Başbakan çıkıp; Ben yerli otomobil istiyorum diyemedi. Nasıl diyeceksiniz? IMFden 1 milyar dolar borç almak için çırpındığınız bir ortamda bir ülkenin Başbakanı çıkıp böyle bir şey isteyebilir mi? Deseydi, ne cevap alırdı? Ama bugün şükürler olsun Türkiye, gelmiş olduğu böyle bir ortamda artık dünyada son derece önemli bir ekonomik seviyeye gelmiş olmanın yanı sıra diğer taraftan da bakın bugün Şanlıurfada cumhuriyet tarihini en yoğun Teşvik Sistemini burada konuşuyoruz. Şükürler olsun öyle bir Başbakanımız var ki, bize verdiği talimat; Biz milletimiz hükmetmeye gelmedik. Biz milletimize hizmet etmeye ve hizmetkar olmaya geldik. Biz de milletimize hizmet etmekten şeref duyuyoruz. Bu başarı bizlerin ama siz bizi alkışlamayın biz sizi alkışlıyoruz.
Bakanlar ve beraberindekiler, toplantıda yatırımcıları bölgeye davet ederken, yatırım alanlarının genişletileceği mesajını verdi.
HERKES DOĞDUĞU YERDE DOYSUN
Toplantıda konuşan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, önemli bir süreçten geçildiğini anlatarak, Arap Baharının nasıl bir şekil alacağını merak ettiklerini söyledi.
Çelik, amaçlarının herkesin doğduğu yerde doymasını sağlamak olduğunu belirterek, 1 milyon 800 bin nüfustan bahsediliyor Şanlıurfada. Biz buradaki sanayicileri görmezsek başkaları görür. Amacımız herkes doğduğu yerde doysun, doğduğu yerde karnını doyursun. İllerimizin birbirinden farkı yok, her ilimizin ayrı ayrı potansiyelleri var. Bu potansiyeller yerinde değerlendirilsin. Urfalı kardeşim kalkıp İzmir'de ekmek arayışına gitmesin tam tersine gitmişse; İzmir'deki Urfalı kardeşim, gelsin Şanlıurfa'da yatırımını yapsın. Yada istihdam olarak gelsin burada çalışsın. Herkesi kendi bölgesinde istihdam etme ve mutlu etme anlayışına da hizmet edecek büyük bir ölçüde bu ve benzer teşvik uygulamaları. Önümüzdeki süreç içerisinde Türkiye'yi daha sağlıklı, çok daha dengeli bir kalkınma hamlesini bu çalışmalarla gerçekleştireceğine inanıyorum. Şanlıurfa'ya yatırım konusunda Bakan olarak emrinizdeyim. Bu güzel topraklara yapılacak olan her yatırımın ülkemizin barışına, dostluğuna, kardeşliğine, kalkınmasına dengeli kalkınmasına büyük katkı sağlayacağı düşüncesindeyim dedi.
HUZURLU OLMANIN YOLU GÜNEYDOĞUDAN GEÇİYOR
Güneydoğu Anadolu Bölgesinin yatırımcılar için güvenli olduğunu ifade eden Çelik, şunları söyledi: Huzurlu olmanın yolu Diyarbakırdan, Şanlıurfadan, Şırnaktan, Vandan geçmektedir. Sayın valimiz açıkladı; güvenlik sorunu hiç olmayan bir il. Dostluk, kardeşlik burada. Altlı, üstlü iç içe oturup çiğköfte yiyiyorlar. Dostluk var, kardeşlik var.
ÇAĞLAYANDAN 3 DİLDE SELAMLAMA
Daha sonra konuşan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan ise, Türkçe başlayarak salondakileri Arapça ve Kürtçe selamladı. Sine vizyon eşliğinde Teşvik Paketinin detaylarını anlatan Çağlayan, Hakikaten Türkiyenin 2008 küresel krizi aşmasında, tabi ki sayın Başbakanımızın talimatları ve dirayetleri ve adeta kendisinin Ekonomik Koordinasyon Kurulu başkanları gibi yapmış olduğu toplantılar sonucunda atlattık dedi.
POLİSLER VE KÖPEKLERİ TARAFINDAN TEK TEK ARANDIK
Bakan Çağlayan, dönemin Başbakanı merhum Bülent Ecevit ile memur maaşlarını ödemek için IMFden borç istemek için gittikleri Amerikada maruz kaldıkları güvenlik önlemleri ile ilgili anısını anlatarak, şöyle devam etti: Allahıma şükrediyorum. 10 yıl önce IMFden 1 milyar dolar borç koparmak ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti memurlarına maaş ödemek için Allah rahmet eylesin, dönemin Başbakanı sayın Bülent Ecevit ile beraber Amerikaya gittik. Ve Amerikaya gittiğimizde polisler ve polis köpekleri tarafından tek tek arandık. O dönemden bugün şükürler olsun. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak; IMFye 5 milyar dolar kredi veren ülke haline geldik. Şükürler olsun. Benim için hayatımın en şanlı ve şerefli dönemleridir bu günler. Bakın bunları Allah bana yaşattı.
BU BAŞARI BİZLERİN AMA BİZ SİZİ ALKIŞLIYORUZ
Bakan Çağlayan açıklanan Teşvik Sisteminin cumhuriyet tarihinin en cömert paket olduğunu vurgulayarak şöyle konuştu: Bu sistem en babayiğit ve yatırımcı açısından önem fırsatı içeren bir Teşvik Sistemi geçmişte olmadı. Geçmişte hiçbir Başbakan çıkıp; Ben yerli otomobil istiyorum diyemedi. Nasıl diyeceksiniz? IMFden 1 milyar dolar borç almak için çırpındığınız bir ortamda bir ülkenin Başbakanı çıkıp böyle bir şey isteyebilir mi? Deseydi, ne cevap alırdı? Ama bugün şükürler olsun Türkiye, gelmiş olduğu böyle bir ortamda artık dünyada son derece önemli bir ekonomik seviyeye gelmiş olmanın yanı sıra diğer taraftan da bakın bugün Şanlıurfada cumhuriyet tarihini en yoğun Teşvik Sistemini burada konuşuyoruz. Şükürler olsun öyle bir Başbakanımız var ki, bize verdiği talimat; Biz milletimiz hükmetmeye gelmedik. Biz milletimize hizmet etmeye ve hizmetkar olmaya geldik. Biz de milletimize hizmet etmekten şeref duyuyoruz. Bu başarı bizlerin ama siz bizi alkışlamayın biz sizi alkışlıyoruz.
Bakanlar ve beraberindekiler, toplantıda yatırımcıları bölgeye davet ederken, yatırım alanlarının genişletileceği mesajını verdi.
