Artan şiddet olayları Türkiye'de ekonomiyi olumsuz etkiliyor

Türkiye’nin içinde bulunduğu durumun direk olarak ekonomiyi ve özellikle ihracatı etkilediğine dikkat çeken iş adamları ve sanayiciler, son yaşanan şiddet olaylarının en çok sanayiciliği ile öne çıkan şehirleri etkilediğini dile getirdiler.

7 Haziran seçimlerinin ardından Aytaç Baran suikastı ile başlayan ve ardından PKK’nın baraj yapımlarını engelleme girişimi ile iş şantiyeleri basarak iş makinelerini yakması ve Suruç patlamasının ardından başlayan şiddet olayları her geçen gün dozajını artıran olaylar, turizm, sanayi, emlak, döviz, ticaret başta olmak üzere Türkiye’de  durgunluğa sebep oluyor.

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da artan terör saldırılarının bölgede sosyal ve ekonomik yaşamı olumsuz etkilediğini belirten Genç Tüm Sanayici ve İşadamları Derneği (GENÇ TÜMSİAD) Gaziantep Şube Başkanı Ercan İnce, artan terör olaylarının en çok halka zarar verdiğini ifade etti.

Her geçen gün artan terör olaylarının Türkiye’de olduğu gibi Sanayi şehri olan Gaziantep’i de ekonomi olarak olumsuz etkilediğini belirten İnce, İLKHA’ya yaptığı açıklamada son yaşanan olaylardan sonra şuan Türkiye’nin çok zor ve sıkıntılı günler geçirdiğini söyledi.

Çözüm Süreci ile ekonomide yaşanan hareketliliğin, yerini  ekonomik durgunluğa bıraktığını belirten İnce, “Bunu biz kurlardan görebiliriz. Her geçen gün kurlar yükseliyor. Kuru yükselten bazı nedenler vardır. Bunlardan bir tanesi TL’nin dış ülkelerde değerinin kaybolmasıdır. Bunda da en büyük nedenlerden biri enflasyon. Bir diğer neden risk algısıdır. Bir ülkede eğer kaos, karışıklık, siyasi istikrarsızlık ve bir ülkenin sınırları dahilinde bir savaş var ise, bu bda ülkedeki risk algısını artırıyor. Ülkedeki dövizin dışarıya çıkmasına sebep oluyor. Ülkeye de döviz girmemesine neden oluyor. Diğer bir neden ise ellerinde döviz rezervi bulunduran ülkeler dövizin yükselmesine neden oluyor. Ama Türkiye’deki nedenlere baktığımızda karşımıza ülkedeki kaos, karışıklık, siyasi istikrarsızlık ve ülke sınırları dahilindeki savaşlar karşımıza çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de özellikle 2015 yılında bir risk algısı ortaya çıktı

Türkiye’deki siyasi istikrarsızlık ve 2015 yılının bir seçim yılı olmasının da ekonomiyi olumsuz etkilediğini belirten İnce, “Türkiye’de özellikle 2015 yılında bir risk algısı ortaya çıktı. Risk algısını oluşturan nedenlere baktığımızda, işte Türkiye’deki siyasi istikrarsızlık ve 2015 yılının bir seçim yılı olması, aynı zamanda uzun bir süre bir hükümetin kurulamaması ve daha sonra Türkiye’de yaşanan terör olayları ile çözüm sürecinin yerinin artık yerini ölüm sürecine bırakmasıdır. Türkiye’nin sınır komşuları ile olan sorunları beraberinde bir istikrarsızlığa ve bir risk algısını meydana getirmektedir.”dedi.

Artan olaylar dış sermayenin burada yatırım yapmasına neden olmaktadır

İç piyasanın tamamen durgun olduğunu ve dış piyasanın ise Türkiye’de yatırım yapmaktan çekindiğini ifade eden İnce, “Artan olaylar dış sermayenin burada yatırım yapmasına neden olmaktadır. Buda beraberinde döviz kurunu yükseltmektedir.  Biliyorsunuz Türkiye gelişmekte olan bir ülke, enerji, hammadde ve ara maddeleri genelde ithal yolu ile ülkemize alıyoruz. Döviz kuru yükselince bunlar özellikle ithal ettiğimiz ürünlerin fiyatlarına yansımaktadır. İthal ettiğimiz ürünleri biz alıyor daha sonra üretim için kullanıyoruz. İthal ürünlerinin maliyetinin artması bizim üretim ürünlerimizin fiyatını artırmamıza neden oluyor.”şeklinde konuştu.

İthal edilen ürünlerin özellikle inşaat alanında fiyatların yükselmesi ile inşaat ve konut alanlarında fiyatların yükselmesine neden olduğunu söyleyen İnce, “Antep’ten örnek verecek olur isek, inşaat fiyatlarının yükselmesi, inşaat maliyetlerinin yükselmesi ve hammaddelerin yükselmesi ve beraberinde konut fiyatlarının yükselmesine neden olmakta,  bu da son nihai tüketici açısından sıkıntılara neden olmaktadır. Bununla beraber döviz kuru yükselince enflasyonda yükselme meydana gelmektedir.”dedi.

Ekonomik durgunluğun bir an önce kaybolması için terör olaylarının sona ermesi ve 1 Kasım seçimlerinde hükümetin kurulmasını talep ettiklerini belirten İnce, “Ekonomik durgunluğun bir an önce kaybolması için inşallah 1 Kasım seçimlerinde bir hükümetin kurulmasını ve bu hükümetin bir an önce terör ve ekonomik olaylar ile ilgili bir politika izleyerek, durgun olan ekonomimizi yeniden canlandırmasını önemle arz etmek isteriz.”  diye konuştu.

İnce, son olarak Türkiye’de iş dünyası başta olmak üzere tüm sivil toplum kuruluşlarına önemli görevler düştüğünü, herkesin elini  taşın altına koyması gerektiğini söyledi.(İbrahim Koçyiğit- İLKHA)