Harran Üniversitesi GAP Araştırma Uygulama Merkezi olarak Şanlıurfalı çiftçilerinin karşılaştığı sorunlara çözüm arayışları temel hedefleri doğrultusunda, Öğretim Görevlilerinden Ziraat Yüksek Mühendisi Ömer Hacıkamiloğlu tarafından adeta masraf yapılmadan mevcut mibzere yapılan ek bıçaklar sayesinde anız yakılmadan tarla sürülerek 2. ürün mısır ekilebiliyor ve verim de düşmediği gibi anız yakılmak zorunda kalıp dinen günaha girilmiyor, zaman ve maddi kayba bile uğramıyorlar.
Maddi ve manevi zarara son
Şanlıurfa Harran Üniversitesi Öğretim Görevlilerinden Ziraat Yüksek Mühendisi Ömer Hacıkamiloğlu, GAP Araştırma Uygulama Merkezi olarak Şanlıurfa çiftçilerin maddi ve manevi zarara rağmen mecbur kaldıkları anız yakma sorununa bir çare olarak, çiftçilerin anız yakarak günaha girmelerini, hemde gerek mazot ve gerekse zaman kaybı ve verim düşmesi sorununu da ortadan kaldıracak basit bir buluş gerçekleştirdi.
Bilindiği gibi her 2. ürün ekimi döneminde camilerde Cuma hutbelerinde anız yakmanın günah olduğu belirtilirken, hemde adli tedbirler alınarak anız yakanlar hakkında hapis ve para cezası uygulanacağı ileri sürülüyor.
Harran Üniversitesi Öğretim Görevlisinin mibzer icadı
İşte, Harran Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ziraat Yüksek Mühendisi Ömer Hacıkamiloğlu ve asistanı gibi yanında kendisine yardımcı olan çiftçilerden Mustafa Yaşuk, mevcut mibzere yeleli demir bıçaklar ekleyerek anız yakmadan toprağı sürerken aynı anda da 2. ürün mısır tohumunu ekip, verim kaybı yaşamadan bereketli hasat elde ettiklerini belirtiyorlar.
Modifikasyonlu mibzerimizle 2. ürün mısır ekimi gayet kolay
Geçtiğimiz yıl 2. ürün ekim zamanı anız yakmadan, kendi geliştirdikleri modifikasyonlu mibzer ile ekim yaparak bereketli verim elde ettiklerini belirten Ziraat Yüksek Mühendisi Ömer Hacıkamiloğlu, Harran Üniversitesi GAP Araştırma Uygulama Merkezi olarak Şanlıurfalı çiftçilerinin karşılaştığı sorunlara çözüm arayışları temel hedeflerimiz doğrultusunda yaptığımız çalışmada, çiftçilerimizin en çok karşılaştığı anız yakma problemini gidermek amacıyla ilkel yöntemlerle de olsa şu an için bir modifikasyonlu mibzer geliştirmiş durumdayız. Bu mibzerle yapacağımız anıza ekim, yani 2. ürün mısır ekiminde anız yakmadan, toprağın organik madde oranını öldürmeden, toprağın organik maddesini betona dönüştürmeden, yeni bir masraf açmadan, çiftçilerimizin kendi sahip oldukları mibzerlerimize yapacağımız ufak bir değişiklikle, ufak bir ek modifikasyonla, anızın hemen arkasından, toprak alatavdayken bu modifikasyonlu mibzerimizle 2. ürün mısır ekimi gayet kolay bir şekilde yapılabilmektedir dedi.
Doğa dostu bir tarım
Anızı yakmadan ektikleri 2. üründen daha masrafsız iyi verim aldıklarını belirten Ömer Hacıkamiloğlu, Anıza ekilen mısırda kazandığımız birçok avantajımız var. Bunlardan bir tanesi; çiftçilik, malumunuz zamanla yarışmaktır. Zamanın içersinde gerekli olan ekiminden ilaçlanmasına, gübrelemesine kadar bitkinin en uygun gördüğü zamanda yapılabilmek adına, anıza ekimde bu işlemler daha kolay kazanılmakta, hem hasad döneminin sonunda mısırdaki nem oranının hava koşulları durumuyla daha erken dönemde nemini atması ve dolayısıyla, halk arasında konuşulan, mısır ekiminde 1 gün, 1 gündür tabirine çok uygun bitkidir. Dolayısıyla erken ekimde mısırın veriminde de büyük bir bölümünde artışı tahmin edebilmekteyiz. Rakamsal olarak söylemek gerekirse bunun 50 Kg olması beklenir. Ayrıca anıza ekmekle mısırın kendi sıra arasında meydana gelen sapların bulunması, toprak işleme yapılamamasından dolayı da yabancı ot popülasyonunda da bir artış meydana gemlememektedir. Yada diğer ekim yöntemlerine göre daha az ot meydana gelmektedir. Bu hem doğa dostu bir tarım yapmaktır. Hem inseksit, hem herbisit kullanımını azaltmaktadır. Dolayısıyla bir diğer artı da doğayı kirletmeden 2. ürün mısır ekimi yapılabilmektedir. Geçen yıl yapılan çalışmada anıza toprak işlemesiz, direkt ekimde bitki sap kalınlığı, bitki boyu, koçan çapı, koçan boyu, yan kök gelişimi gözlemlere göre beklenenin aksine diğer ekim yöntemlerinden daha iyi olmuştu diye konuştu.
Basit mibzerle anız yakılmadan 2. ürün mısır ekimi
Harran Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hacıkamiloğlu, açıklamalarına şöyle devam etti;
1. ürünün saplarını toprakta yakmayalım, canlılar ölüyor derken genelde gözle görülenler anlaşılıyor. Hâlbuki bunların yanında toprağı toprak yapan binlerce, milyonlarca gözle görülmeyen bakteriler, protozoalar, algler, mantarlar ölerek toprak adeta cansızlaşmakta, betonlaşmaktadır. Onun için anız yakılmasın diyoruz. Ancak şimdiye kadar yetkililer, anız yakmayın diyorlar, anız yakmanın zararlarını anlatıyorlar, fakat kısa zaman içerisinde nasıl ekimi başarabileceğimizi, ne yapacağımızı anlatmıyorlardı. Her konuda olduğu gibi çiftçi bilinçsiz deyip çiftçiyi suçluyorlardı. Anız yakılmadığı için toprak üzerinde bulunan samanın maske görevi görmesi, mısırın daha geç suya gelmesini sağlamaktadır. Hepimiz için çok önemli olan suyun, bir nebze de olsa buradaki az kullanımı çiftçilerimizin de, ülkemizin de yararına olmaktadır. Eğer çiftçimiz anız yakmadan, zaten son dönemlerde çiftçilerimiz buna uymak istemektedirler ve uyan çiftçilerimiz de vardır, anız yakmadan toprak işleyerek mısır ekmeyi denedikleri zaman ise, karşı karşıya kaldıkları masraf ve zaman kaybı söz konusu. Bu yaptığımız çalışmaya göre yaklaşık dönüme 4 5 litre mazot kaybı demektir. Malumunuz hiçbir madde vardan yok, yoktan var olamaz. Yani samanın toprak içersinde çürümesi zaman alacağı için, ilk etapta samanı sökmek mümkün değil. Toprak işlemeyle bunu halletmeye kalktığımız zaman 4 5 litrelik mazot gideri olmakta ve aynı zamanda da mısır ekimi bir nebzede olsa geç bir tarihe sarkmaktadır. Bu gecikme nedeniyle de hasada verim azalmaktadır. Ancak geliştirdiğimiz modifikasyonlu basit mibzerle anız yakılmadan yapılan ekim ile 2. ürün mısırda da iyi verim alınabilmektedir.
