banner2
Öne Çıkanlar Sanlıurfa Urfa URFASPOR Diyarbakır Faruk Çelik

Okullarda eğitimin teknoloji ile desteklenmesini değerlendiren Doç. Dr. Zübeyr Saltuklu, bu eğitimin olumlu yanlarının yanında olumsuz taraflarının da olduğuna dikkat çekti.

Doç. Dr. Saltuklu, yeni yetişen öğretmenlerin üniversitelerde eğitimlerini teknoloji kapsamında almadıklarını bunun da kopukluklara yol açtığını kaydetti. Saltuklu, teknoloji ile eğitim vermek için daha yeterli alt yapının olmadığını, alt yapının tamamlanmasıyla her eğitimin teknoloji ile verilmesinin öğrenciyi sanal dünyanın çocuğu yapacağını ifade etti.

Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi Eğitim Fakültesi Sınıf Öğretmenliği Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Zübeyr Saltuklu, eğitimin teknoloji ile desteklenmesini İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) değerlendirdi.

“Çocuklarımızı, teknolojiden mahrum bırakmamalıyız”

Eğitimde diğer ülkelerden geride kalınmaması gerektiğini vurgulayan Doç. Dr. Zübeyr Saltuklu, “Araç gereç olmadan eğitim olmaz. Sanayide bir usta aletleri yoksa çalışamaz. Tabi, eğitim bir bütün. Fiziki alt yapısı, araç gereci, öğretmeni, okul ve binasıyla bir bütün olarak görüyoruz. Osmanlı zamanında bir dönem tahtayı sınıflara koyalım mı tartışması vardı. Tahtanın sınıflara konulmaması kararı alındı, hatta harita bile sorun olmuş o dönem. Dolayısıyla o devirler geçti. Eğitimde de bugün dünya ülkelerinden geride kalmamalıyız. Fiziki altyapısıyla, öğretmeni ile. Bizim, çocuklarımızı eğitim ile muhatap etmeli ve teknolojik gelişmelerden de geri bırakmamalıyız.” dedi.

“Teknoloji iyi amaçlı kullanılmalı”

Eğitimde teknolojinin olumlu ve olumsuz taraflarının iyi irdelenmesi gerektiğini hatırlatan Zübeyr Saltuklu, “Teknolojiden kaçamıyoruz, bu kesin. Ama teknolojiyi iyi amaçlı kullanıp kullanmamada sorun var. Otomobiller kaza yapacak diye otomobilsiz olmuyoruz. Ama kaza yapıyor. Önemli olan iyi şoförlerin yetiştirilmesidir. Sadece iyi şoför de yetmiyor. Tamircisi de arabayı yapan da yolların da iyi olması lazım. Bunlar bir bütün olarak çalışıyor. Yani sadece tableti, televizyonu, bilgisayarı suçlayarak teknolojinin önünü kapatalım diyemeyiz. Ama bunda bize getirisini götürüsünü hesap ederek hareket etmeliyiz.” dedi.

“Türkiye tablet mezarlığına dönmemeli”

Doç. Dr. Zübeyr Saltuklu, “Bizler, okullarda tablet dağıtımı yapmalıyız ama tabletleri ithal ederek değil sanayimizi geliştirerek tabletlerimizi üretmeli ve bunları dağıtmalıyız. Zamanın Milliği Eğitim Bakanı Celal Güzel, Türkiye'yi birden bire bilgisayara boğdu. Türkiye bilgisayar mezarlığına döndü. Türkiye de bugün tablet mezarlığına dönmemeli. Kendi arabamızı üretmeye başladığımız gibi tableti üretmeli, oyunları ve yazılımları kendimiz hazırlamalıyız ki bu teknolojiyi olumlu yönde kullanabilelim.” diye konuştu.

“Milli Eğitim ile koordineli çalışmıyoruz”

Milli Eğitim Bakanlığı ile koordineli çalışmamalarının olumsuzluklara yol açtığını belirten Zübeyr Saltuklu, “Yeni yetişen öğretmen adaylarımız fakültelerimizde tablet ve akıllı tahta ile eğitim görmüyor. Biz Milli Eğitim Bakanlığı ile koordineli olarak çalışmıyoruz. Biz burada normal olarak klasik eğitim ve yazı tahtasında verdiğimiz eğitim ile öğrencimizi mezun ediyoruz. İlk atandığı yer köy oluyor. Antalya, Denizli gibi illerde 25 yıl köyde öğretmenlik görevi yapanlar daha sonra şehre atanıyor. Şimdi siz şehre tablet dağıtıyorsunuz. 25 yıl köyde eğitim veren öğretmenin şehir için alt yapısı hazır değil. İşte bu sorunu gidermek lazım. Şuanda her kesim insanın elinde telefonlar mevcut. Bundan dolayı biz şuan ders yapamıyoruz. Çocuk durmadan telefonla oynuyor. Yasak etmek zorunda kalacağız, telefonların sınıflara sokulmasına engel olacağız ama bu seferde huzursuz olacağız. Yani eğitimde teknolojinin getirisi ile birlikte bide götürüsü söz konusu. Yani eğitimde kullanacağımız teknolojik ürünleri biz üretmeliyiz, bize ait olmalı, öğretmen buna hazır olmalı, öğrenci ise buna göre yetiştirilmeli, internet alt yapısını buna göre kurmalıyız.” diye konuştu.

“Çocuk sanal dünyanın çocuğu olmamalı”

Çocukların sanal dünyaya teslim edilmemesi gerektiği uyarısında bulunan Saltuklu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bütün eğitimi teknolojiye göre vermemeliyiz. Çocuk sanal dünyanın çocuğu olmamalı. Örneğin, çiçek ekimini biz teknoloji ortamında gösterdik. Bu deneyi sanalda bırakırsak çiçek yetişir mi? Evlatlarımız teknolojiden mahrum kalmamalı ama öğrenci eve geldiğinde okulda görüştüğü arkadaşları ile bu defa sosyal hesaplar üzerinden görüşüyor ve bu durum saatleri alıyor. Ve tanımadığı insanlarla diyalog koruyor. Buda olumsuzluklar meydana getiriyor. Öğrenci okulda tablete odaklanıyor ve öğretmen dikkatlerden kaçıyor.  Öğrencinin bilgiye çabuk ulaşması çok güzel ama bilgi bu defa buharlaşıyor. Öğrenci yazmayıp zahmete girmeyince bilginin değeri kalmıyor. Teknolojide daha istediğimiz seviyede değiliz. Köy başında öğrencinin tableti bozulursa ne olacak. Öğrenci derslerden geri kalacak. Bunların iyiden iyiye irdelenerek çalışma yürütülmeli ve altyapı müsait hale getirilmeli. Yoksa ileride teknolojinin çöplüğü olan bir ülke haline geliriz.” (Ömer Adıgüzel- İLKHA)

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.