banner2

Dünyada öyle tufanlar var ki, her canlıyı ilgilendiriyor. Etkilenmemek mümkün değil. Bu tufanların sebepleri var. İnsanlık kurtuluş için çareler arıyor. Çare de yanlış yerlerde aranıyor. Hâlbuki denenmiş denenmez. Bu günkü kapitalist düzenlerle insanlık iflah olmaz. Zengini zengin eden fakiri fakir eden, sömürüye, ranta dayalı ekonomik düzenler, elden ele dolaşan rant sermayeleri zulümden başka insanlığa ne verebilir ki? Gavur güruhun tüm eylem, söylem, projeleri iflas etmiştir. Batıl, batının aile yuvaları yoktur. Genç nüfusları tükenmiştir… Elit sınıf sömürmekle sefa sürüyor, yığınlar sefalet çekiyor. Bakmayın ellerindeki sermaye, teknoloji gücüne, küresel güç odakları dağılmaya, patlamaya, yok olmaya, ekonomik olarak çökmeye, mahkûmdurlar inşallah. Yeter ki Müslümanlar onlara karşı kenetlensin. Darul İslam için mücadele versinler.

İki milyara yakın nüfusu ile İslam âleminin yönetilenleri, ezilenleri, kimin kendilerini katlettiklerini, sömürdüklerini, göçe zorladıklarını, ülkelerini talan ettiklerini, İnançlarında iğfal edildiklerini, aç bıraktıklarını çok iyi biliyorlar. Ve Şöyle haykırıyorlar ey bizi yönetenler! Artik yeter inin sırtımızdan yalanınızla, sadece bizi öldürenleri kınamanızla, bizi katleden katillerin elini sıkmakla bizi kandırmayın. Bunca hiç yere ödediğimiz bedeller yetmiyormu? Vicdanınız taşlaşmış mı? Kanımız üzerinden sürdürdüğünüz saltanatınız ne zamana kadar devam edecek. Diye mazlumların sesi arşı alayı titretiyor. Irk üstünlüğü ile mezhebi söylemlerle, bizi oyalamayın. Birlik din kardeşliğinde olur.

Aramıza nifak serpen din düşmanların tuzaklarına kanmayın, düşmeyin, ölmek, aç kalmak, öz vatanımızdan göçe zorlanmak, hastalıklarla boğuşmak, dinimizden, iffetimizden, onurumuzdan olmak, kaderimiz olmasa gerek. Yapılanlar yetmiyormuş gibi, bizsiz bize don biçilmeye çalışılıyor. Bize dünyayı dar edenler, aile yuvamızı yıkanlar, yetim ve dullarla bizi baş başa bırakanlar, yaşama hakkimizi elimizden alanlar, öz vatanlarımızı talan edenlerle ne zamana kadar el sıkışacaksınız. Nerede insan hakları savunucuları, selahaddinleri bekleyeceğinize ne zaman selahaddinler olacağız. Ey tufanda eli olanlar. Uçaklarla uçanlar, korumalarla korunanlar, kırmızı halılarla karşılananlar, biz mazlumlar bir lokma ekmeğe muhtaçken, Yüz milyarlarca zevkleri için harcayanlar, yatlarda, katlarda, sahillerde sefa sürenler, ecel bir gün sizinde kapınızı çalacaktır. Hakkımız Büyük mahkemede sizden alınacaktır. Bizde dünyada yaşamak istiyoruz ey tufan taraftarları, bu yazdıklarımla birileri art niyet taşıyabilir. Kastım Irak, Suriye, Arakan, Libya, Mısır, Yemen, Afganistan, Filistin mazlum halkları ve yöneticileridir. İslam coğrafyasında er geç taşlar yerine otursa bile, tahribatın izleri belki yüz yıl devam eder. Çünkü yaralar çok büyük.

Konuyu tufan olarak seçtim gerçekten büyük tufanlarla karşı karşıyayız. Müslüman bir toplum dininden koparsa bu büyük bir tufandır. Müslümanlar faizle, zina ile uyuşturucu ile dünyevileşiyorsa buda büyük bir tufandır. İhsan Şenocak hoca aile ile tesettürle ilgili konuştu, vay sehmisin böyle konuşan, hoca linçe maruz kaldı. Can benim istediğimi yaparım sözde çağdaşlar avazı çıktığı kadar bağırıyorlar, bence boşuna hezeyan asrımızda kapalı çıplaklar şu an sizinle eş değerde, bizi bu hale getirenler utansın. Dava adamı ehlisünnet çizgisinde olan İhsan hocamızı cesaretinden dolayı kutluyorum. İt ürür kervan yürür…

Diğer önemli gündem maddesi ise kuzey Irak ta IKYB nın yaptığı sözde referandum… Durduk yerde dünya özürlü,  gayri meşru bir çocuk doğurdu. Gayri meşru diyorum çünkü bu çocuğun birden fazla babası var . Görünen babaları ise İsrail, A.B.D dır. İsrail’in bu bölgede tek adamı son kozu ve umudu Barzani’dir.  Her Müslüman kuzey Irak’ta yapılan sözde Referandumu akl-ı selim ile düşünüp analiz etmelidir. Kulaktan dolma sözlerle değil, tarihten gerçekleri öğrenmeli. Bu gün bu sözde referandumu, ileriki tarihlerde de bağımsızlık ilan edecek yönetimi iyi tanıması soyunu sopunu ve kimlere hizmet ettiğini hangi devletlerin maşaları olduğunu öğrenmesi gerekmektedir. Kürt ve Türk Faşistlerinin ırk üzerinden siyaset yapanların oyununa gelmemelidir. Kürt, Türk ve Arapların birlikte yüzyıllardır yaşadığı coğrafyayı Siyonist İsrail ve Haçlıların emrine verecek söylem ve eylemlerden uzak durmalıyız. Dinimiz İslam kardeşliği ortak paydamız olmalıdır. Türkiye bu coğrafyada ırk üzerinden değil, ümmet üzerinden politika yürütüyor. Rahat olun kazanan İslam kardeşliği olacaktır. Buradan ekmek bekleyen ırkçılar daha çok beklerler. Çünkü onların planları varsa Allahın daha büyük planları var.

 Daha düne kadar güya dostumuz olan Barzani İsrail’in ve A.B.D nin gizli desteği ve kışkırtması sonucu Türkiye’ye kafa tutacak kadar nankörleşerek haddini aşmıştır. Her konuda ve alanda Türkiye’nin yardımları sayesinde bu günlere gelen Barzani şimdi bizi sırtımızdan vurmaya çalışması bunların nasıl hain olduklarını ortaya koymaktadır. "Sizi Türkiye adam etti" demek değil niyetimiz lakin.... Kimse Müslüman Kürtler üzerinden nemalanmasın ve demagoji yapmasın. Burada yapılmak istenen bellidir. Senaryo alenidir. Kuzey Suriye’de PYD ile birleştirip Kürdistan devletini kurmaktır. Amerika boşuna uçak hariç her silahı PYD ye vermiyor. Ve devamında büyük İsrail projesi var. Bu plan büyük İsrail planıdır bin yıldan beri bu plan devreye sokulmak isteniyor. Rahmetli Erbakan hoca bu konuyu defalarca gündeme getirmişti. Bu planda Türkiye’den de Urfa’mız dâhil olmak üzere Doğu ve Güneydoğudan birçok ilimizi içine almaktadır. Bizim Türkiye olarak bu referanduma karşı çıkmamızın tek sebebi budur. Türkiye için güvenlik tehdidi oluşturduğu içindir. Yoksa Irak’ta Kürtlerin devlet kurması bizi fazla enteresan etmez. Şunu da hemen belirteyim bütün Müslümanlar din kardeşlerdir. Benim şahsi olarak Kürtlerle, Araplarla, Çerkezlerle, Lazlarla ve Zazalarla bir derdim, sıkıntım, takıntım, sorunum yoktur. Konu derin bu mesele devletin meselesidir. Benim ki sadece azda olsa hatırlatmaktır... Selamla kalın selamette kalın.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.