banner2
Öne Çıkanlar Urfa Şanlıurfa Balıklıgöl Urfa Haberleri Yetim Der Onur Bilgen

El-Fetih ve Abbas'ın İhanetleri Ortaya Seriliyor

El-Cezire’nin yayınladığı belgeler Abbas yönetiminin düşman adına direnişe karşı sürdürdüğü savaşta tutukladığı, ifadeye çağırdığı kişiler ve direnişe ait topladığı silahlarla ilgili rakamları da ortaya koyuyor.

Şubat 2008-Mayıs 2009 tarihlerini gösteren bir belge şu rakamları veriyor: "Direniş güçlerine mensup 3700 kişi tutuklanırken, 4700 kişi de ifade için merkezlere çağrıldı. Bu güçlere ait 1100 silah parçası ele geçirilirken, milyonlarca paraya da el konuldu."

Fetih liderlerinden Saib Arikat'ın şunları söylediği de belgelerde yer alıyor: "Hukuku korumak (aslıda işgal rejimini) için kendi evlatlarımızı bile öldürdük. Ramallah'taki yönetimin başında bulunan Selam Feyyad elinden geleni esirgemiyor. Arap ülkeleri arasında zekât müessesesini ve hutbeleri denetleyen tek yönetim biziz. Biz üzerimize düşeni hakkıyla ifa etmeye çalışıyoruz."

Belgeler Fetih'in sadece Siyonistlere değil Amerika'ya da hizmet ettiğini açıkça gözler önüne seriyor. Şubat 2009 tarihinde Fetih yönetiminin enformasyon idaresi müdürü Ğassan El-Hatib ile görüşen Amerika'nın Kudüs başkonsolosunun daha önce Gazze'deki koruyucu güvenliğin başında bulunan Dahlan'ın Amerika'ya gitmelerinde sakınca gördüğü Filistinlilerin isimlerini vereceğini taahhüt ettiğini söylemesi üzerine El-Hatib "Dahlan bize listeyi gönderdi, ancak biz ondan listeye yüzlerce yeni isim daha eklemesini istedik o da bunu kabul etti" diyor.

11 Şubat 2008 tarihinde Ramallah yönetiminin Emniyet Teşkilatı Genel Müdürü Hazim Atallah'ın, Arikat'ın da katıldığı bir toplantıda Siyonist Savaş Bakanlığına bağlı Siyasi ve Güvenlik İdaresi Başkanı Amos Gilat'a seslenerek "Tutuklamaları sürdürüyoruz. Silahları topladık ve Hamas'a mensup güvenlik mensuplarını da görevden aldık" demesi işbirliğinin boyutunu ortaya koyuyor.

Abbas: "Siyonistlere Sıkılan Her Kurşun Bana Sıkılmış Sayılır"

El-Cezire televizyonunun yayınladığı belgeler Abbas yönetiminin ihanette vardığı noktayı göz önüne sermeye devam ediyor. Yeni yayınlanan belgelerde Fetih yönetiminin direniş liderlerini katletmek için düşmanla işbirliği yaptığını ve Siyonistlerle Amerikalılar tarafından hazırlanan planların hayata geçirilmesinde Fetih'in önemli bir ayak olduğunu bir kez daha ortaya koydu.

2005 yılına ait olan bir belge, Siyonist İçişleri Bakanı Şaul Mofaz ile Filistin İçişleri Bakanı Nasr Yusuf arasında yapılan bir görüşmede, Fetih'in askeri kanadı durumundaki El-Aksa Şehitleri Tugayları komutanı Hasan El-Medhun'un Gazze'de ortadan kaldırılması işini masaya yatırdıklarını gösteriyor.

İki taraf arsında yapılan görüşmede Siyonist yetkili Fetih mensubuna "Hasan El-Medhun'un adresini biliyoruz, Reşid Ebu Şebbak da (Hamas'ın yönetimi ele almasından önce Gazze'de Koruyucu Güvenlik müdür yardımcısıydı) bunu biliyor. Peki, neden onu öldürmüyorsunuz?" demesi üzerine Fetih mensubu Nasr Yusuf "bu konuda Reşid'e talimat verdik, yakında göreceğiz" diyor.

Bu görüşmenin yapıldığı tarihten birkaç hafta sonra yani Kasım 2005 tarihinde havalanan işgal uçakları Hasan El-Medhun'un yanında İzzeddin El-Kassam Tugaylarının askeri sorumlusu Fevzi Ebu'l-Kar'ı da şehit etti.

Yayınlanan belgeler işgal altındaki direnişi tasfiye etmek için sadece işgalcilerin çalışmadığını, Siyonistleri ümmetin başına bela eden İngiltere ile onu koruma görevini üstlenen Amerika'nın da işgalciyle birlikte çalıştığını ortaya koyuyor. İngiltere'nin hazırladığı iki planda, Hamas ve İslamî Cihad hareketlerinin liderlerinin tutuklanması ve işgal rejimine bağlı ortak bir operasyon merkezinin kurulması tavsiye ediliyor.

22 Haziran 2005 yılında dönemin Siyonist Başbakanı Ariel Şaron ile görüşen Abbas daha da ileri giderek "İsrail'e sıkılan her kurşun Filistinlilere de sıkılmış olur" diyebiliyor.

FEM

Haksöz haber

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.