Osmanlı Devletinin Klasik Dönemi hakkında bilgi araştırırken Kanuni Sultan Süleymanın bütün Dünyayı kapsayan gücünü, Bender Kalesinde 1538 tarihli bir yazıtta şöyle der; Ben Tanrının kulu, Dünyanın sultanıyım. Tanrının inayetiyle Ümmet-i Muhammedin başındayım. Adına Mekke ve Medinede hutbe okunan Süleymanım ben. Ben Bağdatta Şah, Bizans diyarlarında Kayser, Mısırda sultanım. Donanmalarını Akdeniz, Mağrib ve Hinde yollayan sultanım. Macar taht ve tacını alan ve onları bir kuluna bağışlayan sultan benim. Voyvoda PETRU başkaldırdı. Ancak atımın ayakları onu toz eyledi. Boğdan ı fethettim Nihayetinde bu yazıtı okuyan bir tarihçi olmam mülahazası itibariyle harikulade kahramanlık abidesi olan Kanuni Sultan Süleymanı telmih etmek, anlatmak, büyüklüğünü, ihtişamını, haşmetli şahsiyetini konuşmak bile haddimize değildir Esasında burada zikretmemizi gerektiren vaka başlığımızda da atfettiğimiz üzere Dünyanın geçici olduğu, Ölümün ise ani olduğu hususunu siz değerli okuyucularımıza paylaşmaktır Yazıtında, fevkalade kahramanlıklara imza atan Sultan Süleymanın bile dar-ı Dünyadan göçtüğünü, zenginliğin, Dünyaya meydan okumanın, Fabrikatör, Vali, Doktor, zengin- fakir Vs. olmanın bu Tarihsel Kahramanımızın yanında ne kadar ehemmiyetsiz kaldığının farkında mıyız? İdrak edebildik mi? .. Konunun vahametini daha iyi derç etmek için Kaynağının doğruluğundan emin olmadığım ;ancak konuyu daha iyi açıklayacağından dolayı Hz. Ömer ile ilgili şu kıssadan hisse anlatılır.. Hz. Ömer devlet başkanlığı döneminde çocukun birine ücret karşılığında her gün ölümü kendisine hatırlatmasını ister. Uzun süre Halife Hz. Ömere ölümü hatırlatan çocuğa Hz. Ömer artık bana ölümü hatırlatmana gerek kalmadı der. Neden ya !! Ömer diye Nidada bulunan çocuğa Hz. Ömer duygu dolu bir cümle kullanır.Çünkü artık bana ölümü hatırlatacak tek şey var.. SAÇIMDAKİ TEK TEL BEYAZ SAÇ ŞİMDİ sormak gerekmez mi? Saçıma bir saç teli beyaz girdi artık ölümü hatırlıyorum diyen Hz. Ömerin cevabı kadar olabiliyor muyuz? Bir saç teli değil yüzlerce saç telimiz beyazladığı halde ölüm(Mevt) hatırlanıyor mu? Derd-i dünya, derd-i maişet peşinde koşup kâh iş, kah makam, kah mal-mülk edasıyla ölüm aklımızı işgal ediyor mu? Bir o kadar Ölümü hatırlarken de bizler için gerekli olanları uyguluyor muyuz? Ölüm ile ebedi bir hayata göç etmenin yolu olduğunu bilmeliyiz. İslamiyet ölüm sonrası ebedi hayatta felaha ermek için İslami akideleri dost doğru yaşamayı Emr olunduğun gibi dost doğru olmayı, bunları yaparken kapı arkasında yaşamamayı paylaşmayı, akraba, açları, gözetmeyi emreder. Bana dokunmayan bin yaşasın ANLAYIŞINI DEĞİL.. Ramazan ayında olmanın vermiş olduğu manevi hava ile bir hatırlatma, bir hayırhah olmak babında bu yazıyı kaleme almanın haz ve mutluluğunu yaşıyorum. Virtlerin, evrad ve ezkarların sadece ramazanda değil, yaşamımızın her anı seyyaresinde yaşamak dileği ile Ramazan ayınızı tebrik ederek, saygıyla selamlıyorum..